Galatasaray maçında “patlar” diye umuyordum olmadı, olsun varsın, daha karşısına bu şanslardan nicesi çıkacak…
İstanbul’un çubuklu formalardan birini giymesi dahi olası.
Van maçının ilk yarısındaki hemen hemen tüm tehlikeli akınların faili oldu, kanadındaki rakip akınların durdurulmasında da rol oynadı, top çalmaktaki yeteneği ve oyunu çift yönlü oynayabilmesi önemli…
Hele 18 yaşında.
Mesela…
20’nci dakikada çaldığı ve asist haline dönüştürdüğü topta, arkadaşı meşin yuvarlağı altı pas sınırından kalecinin eldivenlerine nişanladı, tabela aynı kaldı. 34’üncü dakikada kendi yarı alanının taç çizgisi bitişiğindeki dar alanda kalabalık arasından nasıl çıktı, düşürerek durdurdular ancak; rakip sarı kart gördü. 43’üncü dakikada yine orta alan kalabalığında durdurulamadı, rakip bastı tekmeyi, sarı kart gördü.
İlginç bir koşu stili var…
Fuleli değil ama çabuk.
İkinci yarıda konsantrasyonu düştü…
Son 10 dakikaya girilirken oyundan alındı.
“Mustafa Alptekin Çaylı”…
Kastamonu’nun Türk futboluna takdimi.
(GMG Kastamonuspor önceki haftalara nazaran daha derli toplu bir görünüm çizdi, kâh penaltı kokan 3 pozisyon, kâh direk, kâh son vuruş beceriksizlikleri en azından gelebilecek bir puanı aldı götürdü…
Ha bir de kendi alanında yanlamasına ve geri top çevirme hastalığı henüz tam olarak geçmemiş; oysa, ne zaman diklemesine ve hızlı oynasa tehlike yarattı.)
MUSTAFA AFACAN