Yaşar OKTAY’A Saygıyla
Usta aramızdan ayrıldı.
Bir kitaptı.
Okuyabildiğimiz için şanslı olduğumuz bir kitap…
Ve o güzel kitap kapandı.
Kastamonuspor forması en inceden taşıyan adamdı.
Zarif dokunuşlarla, eşsiz frikik vuruşlarıyla, mükemmel tekniğiyle…
Hafızalara kazındı. Sonra yine kırmızı siyahın sevdasına emeğini katmayı sürdürdü.
Demirspor efsanesini yarattı. Futbolun ruhuna farklı zenginlikler kattı.
Futbol anlayışında devrim yaptı. Bizim şehrin Johan Cruyff’u Yaşar Oktay’dı.
Bir kitap kapandı.
Bilgeliğin kitabıydı Yaşar Oktay.
Dürüstlüğün, vefanın, dimdik duruşun, onurun, zekanın, dostluğun velhasıl “adam”lığın sayfalarıyla birikmiş hayatın kitabıydı.
Bir çok insanı “adam” etti.
Farklı kişiliği, duruşuyla “nevi şahsına münhasır” bir insandı.
Avucunun içindeki anıları gökyüzüne savurup gitti Yaşar Hoca.
Bir ırmağa, bir denize savrulmayı isterdi belki kendi de.
Son saniyesine kadar o insanca duruşu kaybetmeyen bambaşka bir güzel insanı yitirdik.
Güven ve sadakat…
İncelik ve zerafet…
Saygı ve merhamet…
Ağır adam… Ne çok kavram bırakarak gitti.
Öngörüsü muhteşemdi. Vizyoner bir teknik adam… Üstü bir yaşandı Yaşar Oktay.
Ağabeyimiz, hocamız, üstadımızdı.
Ne diyelim… Yaşarken “sarıya be” derdin…
Giderken “saracak be” be diyerek gittin.
Dilerim “sarsın” seni ışıklar güzel insan.
Ozan Ozanoğlu