Nötrofiller; bakteriyel ve viral enfeksiyonlara karşı vücudun ilk savunma hattını oluşturmaktadırlar. Lökositlerin %70’ini oluşturan nötrofillerin görevleri, mikroorganizmaları fagosite etmek, sindirmek ve öldürmektir. Nötrofil sayısının azalması ise enfeksiyon riskini artırmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kandaki mutlak nötrofil sayısının 2000 mm3’ün altında olması “Nötropeni” olarak adlandırılmaktadır. Nötropeni, kanser ve kanser tedavileri sırasında sıklıkla karşımıza çıkan bir sorundur. Kanser tedavisi sürecinde hastaların yaklaşık % 80’ininde nötropeni görülmektedir. Kanser tedavilerinde uygulanan kemoterapi ve radyoterapi, nötropeninin en yaygın nedenlerindendir ve hayati risk taşımaktadır. Nötropeni, kan sayımı ile kolayca tespit edilebilmektedir. Kan bulguları arasındaki “NEU”, nötrofil değerini göstermektedir.
Nötropeni Bulguları Nelerdir?
Nötropeni hiçbir bulgu vermeden seyredebilir. Genelde kan testi yapıldığında veya enfeksiyon oluşup bulgu verdiği zaman ortaya çıkmaktadır. Nötropeni hastaları için hafif bir enfeksiyon bile hızla ilerleyebilmektedir. Bu nedenle ufak bir enfeksiyon belirtisinde bile bir hekime başvurulmalıdır.
Enfeksiyon belirtileri;
- 38°C ve üzeri ateş varlığı
- Soğuk algınlığı
- Boğaz ağrısı
- Ağız, dil ve boğazda yaralar
- Öksürük veya nefes darlığı
- Kulak ağrısı varlığı
- Cilt döküntüsü, kızarıklık ya da şişlikler
- İshal
- Sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı ya da yanma
- Özellikle kesi yeri, yara, intravenöz katater giriş yerlerinde kızarıklık, şişme ve ağrı
Nötropenik Diyet Nedir?
Nötropenik hastalarda, enfeksiyonu önlemeye yönelik nötropenik diyet uygulaması önemli bir yer tutmaktadır. Nötropenik diyete düşük mikrobiyal ya da düşük bakterili diyet adı da verilmektedir. Nötropenik diyette, zararlı bakterilerin fazla bulunduğu besinlerin diyetten uzak tutulması amaçlanmaktadır.
Nötropenik Diyet Uygulaması
- Besinler temiz ve steril servis edilmelidir.
- Çiğ sebze ve meyve tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Kurutulmuş sebze ve meyveler tüketilmemelidir.
- İyi hazırlanmış konserve sebze ve meyveler tüketilebilmektedir.
- İyi ayıklanıp yıkanan sebzeler buharlı tencerelerde, ağzı açılmadan pişirilmeli ve hasta tüketene kadar da hiç açılmamalıdır.
- Etler buharlı tencerede, tek öğünlük pişirilmelidir. Bir sonraki öğün tekrar aynı et tüketilmemelidir. Bu şartlar altında iyi pişirilmiş et, tavuk, balık ve hindi tüketilebilir.
- Yumurtalar kırılmadan, katı kıvamda (beyazı ve sarısı sert pişmiş) haşlanıp tüketilmelidir.
- Pastörize olmayan ya da bekletilmiş, açık teneke peynirler tüketilmemelidir. Bunun harici paketli tüm peynirler tüketilebilir.
- Açık satılan çiğ süt, yoğurt ve yağlar tüketilmemelidir. Paketlenmiş UHT süt ve paketlenmiş yoğurt tüketilebilir.
- Açıkta satılan ekmek, pasta, kek, börek, kremalı tatlılar, dondurma, şeker, kuruyemişler ve kızartılmış ürünler tüketilmemelidir.
- Evde yapılan pasta, börek gibi hamur işleri tüketilebilir fakat pişirildiğinde temas etmeden, ağzı kapalı bir şekilde hastaya servis edilmelidir.
- Kapalı poşetli ekmekler tercih edilmelidir.
- Tüketilen paketli yiyeceklerin kullanım süresi kontrol edilmelidir.
- Musluk suyu ve pet şişe suları yerine steril (arıtılmış) su tüketilmelidir.
- Çorbalar steril su ya da iyi kaynatılmış su ile hazırlanmalıdır.
- Hastaların kullanacağı araç ve gereçler 80-90 santigrat derecede 5-10 dakika kaynatılmalı, el değmeden hastalara ulaştırılmalıdır.
- Yemek hazırlanırken tüm baharatlar pişirme işlemi öncesinde eklenmelidir.
Günümüzde kanıtlar yeterli olmasa da nötropenik diyet, bakteri ve mantar enfeksiyonlarını azaltmak ve hastalık yapıcı mikroorganizma girişinin en düşük seviyeye indirilmesini sağlamak için uygulanan bir diyettir. Enfeksiyonu %100 önleyeceğine dair kesin kanıtlar olmamakla birlikte, mutlaka bir hekime danışarak uygulanmalıdır. Sağlıklı günler dilerim.
Dyt. LADEN HEKİMOĞLU