Önümüzde güzel bir hazine var, görmezden geliyoruz. İlgisizlik yüzünden nice değerler yok olup gidiyor. Bu vurdumduymaz zihniyet ne zaman değişecek? Para veya makam gibi konular olunca yarış edenler; kültüre, sanata, bilime gelince üç maymunu oynuyorlar.
Cuma günü, meslektaşım Erol Çiydem ile Ağlı ilçemizin Bereketli köyüne gittik. On beş yıl önce iki kez ziyaret etmiştim buradaki ilkokulu. O zaman, gözlemlerimi bu sütunlarda yazmış, bazı önerilerde bulunmuştum. Kimse ilgilenmediği gibi her şey geri gitmiş.
Askerliğini, İnebolu’da, sahil piyade bölüğünde yapan Mehmet Yazgan, 1929’dabir kurs belgesi almış ve kendi köyünde yıllarca öğretmenlik yapmış. Okulda güzel bir eğitim müzesi kurmuş. Çevredenotantik materyal toplamış, bazı araçları da kendisi yapmış. Öğretimde, görselliğin ne kadar önemli olduğunun bilincinde. Bununla da yetinmemiş, okulu ziyaret edenlerin izlenimlerini yazmaları için bir ziyaret veya şeref defteri hazırlamış. Yüz elli kadar insan izlenimlerini yazmış. Her tür meslek grubundan ziyaretçi var.
İlk gittiğimde çok etkilenmiştim. Okulda daha derli toplu ve tekniğine uygun bir müze kurulmasını önermiştim. Kimse dikkate almamış. Bu arada, taşımalı öğretim başlayınca okul da kapanmış. Köy tüzel kişiliğine ait binayı vatandaşlarkendi ihtiyaçlarına göre değerlendirmiş. Müze materyallerini, üst üste gelecek şekilde küçük bir odaya depolamışlar. Resim ve benzeri şeyleri de diğer odanın duvarlarına asmışlar. Asıl önemlileri depoda.
Okul binası şimdi köyün sosyal hizmetleri için kullanılıyor. İki büyük sınıfa masalar, sandalye konmuş; yemek yeniyor veya toplantı düzenleniyor. Diğer bir oda ise mutfak vazifesi görüyor. Çatısı saçla kaplı ama eskiden damla aktığı belli. Büyük odanın tavanı da bel vermiş.
Bizim amacımız, müze materyallerini görmek ve Mehmet Yazgan hakkında bilgi almaktı.Önce materyalleri gördük fakat bir inceleme yapamadık. Sonra Mehmet Yazgan’ın torunu Satı Mehmet Bey bizi evine davet etti. Evdebazı kişisel belgeleri ve kitapları görünce Mehmet Yazgan’ın farklı bir kişilik olduğunu anladım.Bunların incelenmesi, listelenmesi gerekiyor. Zamanımız dar olduğu için fazla kalamadık, önümüzdeki günlerde yine gideceğiz.
Köy camisinde yazma bir Kur’an olduğunu söylediler. İmam olmadığı için bakamadık.Eğer doğruysa, eserin Yazma Eser Kütüphanesi’nde korunması şart. Çünkü bunlar diğer kitaplardan ayrı bir teknikle muhafaza ediliyor. Her gün, her saat rutubet dereceleri ölçülüyor.
Bu gezide, emekli öğretmen Muzaffer Kartal ile Ağlı Belediye Başkanı Şahin Çolak bize yardımcı oldular. Her ikisi de Kastamonu Eğitim Enstitüsü’nden öğrencilerim. Eski günleri de yâd etmek imkânı bulduk bu vesileyle.
Dönüşte Kaymakam Ökkeş Safa Türkoğlu’nu ziyaret ettik; ön inceleme için geldiğimizi söyledik, bilgi verdik.Kendisi eğitimci bir aileden geliyor.Güzel bir sohbet yaptık.
Hep birlikte Cuma namazımızı kıldık.Namaz sonrası Şahin Çolak yemek ikramı arzusunda bulundu. Yıllardır prensibimdir; ziyaretlerimin, yemek saatinedenk gelmemesine özen gösteririm ama bu sefer öyle olmadı. Güzel bir lokantada döner yedik, çok lezzetliydi, Ağlı’ya gitmenizi tavsiye ederim.Aklınızda olsun, paça için de Ağlı’yı tavsiye ediyorlar. Kısmet olursa, bir sonraki gidişimizde onu da tadarız.
Şahin Çolak ilçede seviliyor; zaten ikinci kez belediye başkanlığını kazanmış. Yemek sonrası ilçeyi gezdirdi, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Orman idaresinden çamlık bir alan belediyeye tahsis edilmiş;güzel tesisler yapmışlar, yenileri de devam ediyor, beğendim. Ağlı’nıncadde ve sokakları parke döşeli, temiz vedüzenli
Yemek yerken karşı binanın bacasında leylek yuvasını gördüm. Hikâyesini anlattılar; geçen yıl anne leylek elektrik tellerine çarpmış, düşmüş, uçamaz olmuş.İtfaiye merdiveni ile yuvaya çıkmışlar, her gün yavrularataze balık vermişler.Ev sahibini de kutlarım; duyarlı davranmış, bacanın yerini değiştirmiş. Elektrik idaresi deaynı hassasiyeti göstermeli,telleri yer altına almalı. Hem kuşlar korunur, hem de ilçe güzelleşir.
Gezimizi özetleyelim: Biz;ilgili taraflarla birlikte, Bereketli köyünde örnek bir eğitim müzesi kurmak istiyoruz, bu konuda kararlıyız.Bunun için proje hazırlayıp yetkili makamlara sunacağız. Yasal işlemlerden sonra işe başlamayı umuyoruz.İlk hedefimiz, Ekim ayında Bolu’da yapılacak sempozyum. Sunacağımız bildiri ile bu okulumuzu,örnek kişi Mehmet Yazgan’ı ve eserlerini tanıtmaya çalışacağız.
MUSTAFA ESKİ