Büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere ülkemizdeki yerel yönetimler ekonomik ve sosyal kalkınmanın biricik yolunda birleşiyorlar, şehirleri refaha kavuşturmanın yolu “belediye, üniversite, kooperatif” işbirliğinden geçiyor…
Kastamonu Belediyesi bu yolun süvari birliğinden.
“Kooperatif” merkezli yerel kalkınma modeli azımsanmayacak bir süredir Kastamonu Belediyesi’nin gündeminde…
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, hazırlığını yaptığı “belediye, üniversite, kooperatif” eksenli yerel kalkınma projesi için sahaya iniyor.
Kastamonu’nun “Belediye” ve “Kooperatif” kavramlarını en çok dile getirilen şehirlerin başında gelmesinin altında kooperatifçilikte yaldızlı bir geçmişe sahip olması yatıyor illa ki…
Yarım asır önce yüzlerce kadının şehir merkezli dokuma kooperatifinde bir araya geldiği, çeyrek asırdan bu yana kırsal kooperatifçilikte KÖY-KOOP ile adeta bu alanda destan yazan, çoğu ilde olmayan “kadın kooperatifi” kuran bir Kastamonu var; kooperatifçilik zaten Kastamonu’dan sorulur.
Belediye Başkanı Vidinlioğlu’nun “belediye, üniversite, kooperatif” işbirliğinde bir yerel kalkınma projesi hayata geçirme çabası içinde olması umut verici şehrimiz namına…
Vidinlioğlu’nun kadın ağırlıklı olmak üzere önemli oranda istihdam sağlayacak yerel kalkınma planının ilçelerimize de sirayet edeceğini umuyorum.
Belediye’nin bu konudaki paydaşının Kastamonu Üniversitesi olması doğal, “bilim” olmadan bu yolun yürünmesi olası değil çünkü…
Kastamonu Üniversitesi’nin yerel kalkınmaya hizmet etmek için son derece iştahlı olması ise ilimiz adına büyük şans.
Belediye ve üniversite işbirliği ile şehrimiz yerel kalkınma alanında model olursa kalkınma sancısı çeken illere, şaşırmam…
Hikayesi olacak bir çaba sonuçta.
Belediye ve üniversitenin çerçevesini çizdiği modeli sahaya yansıtmak ise elbette kooperatiflerin işi…
KÖY-KOOP, Sarıkonak, Pancar-Koop ve üretim derdindeki diğer kooperatifler.
Belediye Başkanı Vidinlioğlu’nunyerel kalkınma projesini sahaya yansıtmaya başlamasıyla birlikte şehrimize büyük moral ve motivasyon geleceğini hep birlikte göreceğiz…
Kadınlar, işsizler, dar gelirliler başta olmak üzere halkımız umut kapısına kavuşacak.
Alın terinden, ekmeğini emekle kazanmaktan, nimeti hakça bölüşmekten daha onurlu bir hayat yok…
“Belediye, üniversite, kooperatif” işbirliğiyle Kastamonu’yu güzel günler bekliyor.
- ••
İthal gıda yiyen bir Kastamonu kabul edilemez
Geçtim güneyin, Ege’nin, Marmara’nın tarım ürünlerinden, yurtdışından ithal edilen gıdaya talim ediyor Kastamonu…
Olacak iş mi?
Rus domatesi, Şili üzümü, Fransız inciri, Hindistan nohudu, Meksika kuru fasulyesi, Sri Lanka çayı, Amerikan pirinci, Rus buğdayı, Danimarka arpası, Moldova ay çiçeği, vesaire…
Kendine yetemeyen tarım ülkesinin kendine yetemeyen ili.
Elma…
Arjantin.
Kastamonu’nun geçtim ülke dışını, il dışından dahi gıda satın alması akıl alacak iş değil…
Kendi gıdamızı üretmekten niçin aciziz?
Üstelik kimi ürünlerde hammadde kamyonla gidiyor şehir dışına, ürün olarak kamyonla geliyor gerisin geriye…
Ne eksiğimiz var hammaddeyi mamul haline getirmek için?
Eksiğimiz, gediğimiz, acizliğimiz Kastamonu Belediyesi öncülüğünde ortadan kalkmaya başlayacak umarım…
Kastamonu Belediyesi’nin yerel kalkınma projesi çarkı tersine çevirmek adına bir umut, birlikte büyütelim umudu.