Şehrimizdeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni hava muhalefetinden korkularak spor salonuna alındı, tribünler tıklım tıklım dolarken en az o kadar vatandaş salonun dışında kaldı, hazırlıklara verilen onca emek zayi oldu…
Yağmur değil fırtına kopsa ne yazar, en büyük bayramda ıslanmaktan kim kaçar?
Üstelik yağmur yağmasını geçtim, gökyüzünde bulut namına sadece uçakların geçerken bıraktıkları iz vardı…
Mevsim normallerinin üstünde bir iklimde cıvıl cıvıl bayram kutlama olanağı heba edildi.
Meteoroloji mi sınıfta kaldı, yoksa yetkililer mi telaşlı davrandı bilinmez…
Kaçtı tren ne var ki.
Resmigeçit töreninde yürüyeceğini düşünen çocuklar misal, bir önceki geceyi heyecandan boşu boşuna uykusuz geçirdiler besbelli…
Kim özür dileyecek onlardan?
Hadi törenin salona alınma olasılığı yüksekti, salon bayram kutlamasına hazır mıydı peki?…
Deprem riski yönetmeliğine göre arızalı olan üst tribün güçlendirilmiş miydi acep?
Duvarda asılı tantuni reklamı önünde, hentbolcuların fotoğrafları altında bayram kutlamak hoş oldu mu?…
Ses sistemi yetersizdi, dev ekran yoktu, ne protokol konuşması anlaşıldı ne de çalan müzik.
Sahne kurulmamış…
En ufak bir süsleme yok.
Kişi başına Türk Bayrağı bile dağıtmaktan aciz kalınmış…
Bir kişinin elinde bayrak var, beş kişi de yok.
Müzik seçimleri ilginçti, “Çırpınırdı Karadeniz” türküsü devlet türküsü olmuş misal…
Törende çalındı.
Protokol tribününe baktım, eksikler vardı…
Türkiye Cumhuriyeti’nden maaş alanların milli bayram günlerinde ne izinleri, ne mazeretleri ne de raporları kabul olmalı…
Görevi geçtim ahde vefa namına en azından.
CHP bayramda yok…
Neyi protesto ederse artık?
Belediye Başkanı’nın telefonuma gelen kutlama mesajını okudum, “başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere…” şeklinde devam ediyor, “Atatürk” soyadını unutmuş mu yoksa bir tercih mi bu?…
Soy isim kullanmamak hoş bir davranış mı?
Belediye demişken, niçin fener alayı unutuldu gitti, neden akşam bir konser ile kutlamalar taçlandırılmadı?..
Cumhuriyet Bayramı en büyük bayramımız değil mi?
Cumhuriyet Bayramı’na koşa koşa gelen, sabah saatlerinde yer değişikliğine gidilmesine rağmen ışık hızıyla tribünleri dolduran, kundaktaki bebeğini bayram coşkusuna katan, bayrak bulabilen bayrak sallayan, bayrağı olmayan avucunu patlatırcasına tempo tutan vatandaşlarımız sınıfı geçti…
Kamu ise sınıfta kaldı.
Elbet art niyet yoktur…
Halkın coşkusu hesap edilemedi besbelli.
Stadyumlara dönelim…
Coşkuyla bayramlarımızı kutlayalım.