Arsa konusundaki tartışma sürüyor
“Yalan üzerine kurulu konuşma”
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, satışı tartışma konusu olmaya devam eden Kuzeykent’teki arsa konusunda CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in açıklamalarını ve CHP Milletvekili Hasan Baltacı’nın Meclis’teki konuşmasını, babasının rahatsızlığı nedeniyle bir süredir bulunduğu Ankara’dan düzenlediği on-line basın toplantısı ile cevaplarken, Baltacı’nın konuşmasının yalan üzerine kurulu olduğunu söyledi.
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, sürmekte olan arsa tartışması konusunda, Ankara‘dan online basın toplantısı düzenledi.
Zoom programı üzerinden gerçekleşen online basın toplantısına, babasının rahatsızlığı nedeniyle Başkent’te bulunduğunu belirterek başlayan Vidinlioğlu, “Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü başlangıcına katıldım. Akabinde Türk Dünyası Belediyeler Birliği toplantısına iştirak ettim. Akabinde de Ankara’ya geldim. Ankara’ya geliş sebebim, babamın rahatsızlığındandır. Salı gününe kadar Ankara’dayım. Çok acil bir durum olmadıkça bu süreçte Ankara’da olacağım. Hepinizden dualarınızı bekliyorum” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyorsunuz bir arsa satışı ihalemiz oldu. Tekrarı da söz konusu oldu. Bununla ilgili önceki gün de CHP Milletvekili Sayın Hasan Baltacı’nın Meclis’te bir konuşması oldu. Tamamıyla yalan üzerine kurulu bir konuşmayı gerçekleştirdi.
Bu sürece nasıl geldik? Biz satış noktasında meclisten oy birliği ile yetki aldık. Yetki hem satış hem de kiralama için başkana verilen yetkiydi. İhaleye 9 firma katılmıştı, 100 milyon TL’nin üzerinde artırma ile satış gerçekleşti. Akabinde CHP İl Başkanı’nın, ‘Beyt-ül malı yağmalıyorlar’ şeklinde bazı açıklamaları oldu. ‘Havada karada 250 eden bir arsanın üç otuz paraya satıldığı’ ile bizi itham etti. Ben de, ‘Madem böyle diyorsun, 150 milyon TL’ye gel al’ dedim. İl başkanı, açıklamalarında 150 milyon TL’ye talip olduğunu söyledi. Akabinde ben de Meclis toplantısında, ‘Buyur kardeşim, ben kamu yararını gözetiyorum. Ben de ihaleyi iptal ettim. Gel al’ dedim. Ondan sonra il başkanının değişik değişik yerlerde, ‘Başkan beni açığa düşürdü, iptal edeceğini ummamıştım. İptal etti, bu iptal gerçekleşti. Burayı 150 milyon TL’ye alın da beni bu yükten kurtarın’ diyerek farklı farklı kişilere söylediğini, kapı kapı dolaştığını biliyorum. Bunun üzerine Sayın İl Başkanı ihalenin ikinci defa tekrar edilmesi ve 150 milyon TL’ye de alıcı olmasıyla beni teşekküre davet etti. Bir defa beni 40 haramilerin safında olmakla suçlayan Hikmet Erbilgin’in öncelikle bizden ve belediyemizden özür dilemesi lazım. İlk ihalede de, ikinci ihalede de verdiği fotoğraflardan belli… Aynısını Hasan Baltacı da Meclis’te söyledi; Belediye’ye alınmamak ve ihalenin şefaf olmadığına dair iddialar gündeme getirdi.
Şimdi, Belediye’nin dördüncü katından fotoğraf vereceksiniz, sonra alınmadığınızı iddia edeceksiniz; külliyen yalan olduğu her halinden belli.
İhale Kanunu açık: İhaleye katılacak olanlar ihale salonuna girerler, onun dışındakiler girmezler. Kaldı ki biz meclis görüşmelerimizi bile canlı yayınlıyoruz. Tamamen yalan üzerine kurulu, milletin meclisinde insanların gözünün içine baka baka Sayın Vekil yalan söyledi.
Bu fotoğrafları herkes gördü. İl Başkanı, ‘150 milyon TL’ye alıcıyım’ dedikten sonra ne ihaleye girebildi, ne de alabildi.
Görünen o ki, bundan sonra İl Başkanı’nı muhatap almadığımı söylemem üzerine roller değişti; Sayın Baltacı bu role soyundu. Bundan memnun olduğumu ifade etmek istiyorum. En azından karşımızda bir muhatap bulmuş oluyoruz. Bu benim açımdan daha kabul edilebilir bir durum. Buradan topa girmesi benim açımdan hoş oldu.
“ONUN İSMİ ÇARKÇI HİKMET ERBİLGİN”
“Sayın Baltacı, Sayın Erbilgin ile aynı dili kullanmaya başladı. Erbilgin’e söylediğim sözler vardı, bunların arkasındayım. Hem bir sürü suçlamayı bir araya getireceksiniz, hem de benden özür ve teşekkür bekleyeceksiniz.
Erbilgin’e söylediğim laflardan sonra, anlaşılan o ki, Sayın Hasan Baltacı’nın TBMM’de benzer dili kullanmaya başlaması gerçekten benim adıma ve Kastamonu halkı adına kabul edilebilir bir durum değil. İl Başkanı’ndan cevap alamadığım sorulara Sayın Baltacı’dan ivedilikle cevaplar bekliyoruz. Hikmet Erbilgin’in nasıl çark ettiğini hep birlikte gördük. Onun ismi Çarkçı Hikmet Erbilgin… Aynı, Genel Başkanı gibi işler sıkıştığında çark etmeye başvuruyor. Siyasette kıvırmak çok da kabul edilebilir değil.
“PİŞKİN PİŞKİN ‘ACIMADI Kİ’ DİYOR”
“Sayın Hasan Baltacı… Milletin meclisinden tarihçi edasıyla arsa süreci hakkında bilgi verip belediyeye alınmadığınızı iddia ediyorsunuz. Bunun külliyen yalan olduğu fotoğraflarla zaten ortada.
Sonra yine senin için o kadar söyleyeceğim söz var ki, nereden başlasam bilemiyorum. Siyaseten bu kadar lafı yedikten sonra, hani mahalle aralarında çocuklar kendi aralarında hırlaştıktan sonra pişkin pişkin, ‘Acımadı ki acımadı ki’ derler… Ben öyle zannediyorum ki siyaseten bu kadar cevapları verdikten sonra Sayın Erbilgin hâlâ pişkin pişkin çıkıp basın mensuplarının karşısına ‘Acımadı ki, acımadı ki’ diyor. Aynı tavrı ne yazık ki Hasan Baltacı’da da görür hale geldik.
“AKLINI BAŞINA ALMAYA DAVET EDİYORUM”
“Sayın Baltacı, sen ki kendi adayına sahip çıkamayan birisin. 2019 seçiminde partinizin adayının bir an bile yanında dolaşmadın. Her defasında Kastamonu halkının yanında olduğunu ve Kastamonu’nun menfaatlerini koruyacağını söylüyorsun, kendi il başkanının, kendi belediye başkan adayının yanında duramayan, ama gece yarısı bir başka partinin belediye başkan adayı ile gizli saklı toplantılar yaptığını beni bilmiyor zannetme. Onun için aklını başına almaya davet ediyorum. Senin geldiğin geleneği bildiğim için söylüyorum; terör sevicilerle kol kola olduğunu da biliyorum. İstanbul’a gittiğinde yaptığın görüşmeleri beni bilmiyor falan zannetme. Dolayısıyla Kastamonu gibi muhafazakâr bir yerde o mütedeyyin CHP’li seçmenlerin yarın yüzlerine nasıl bakacaksın? Kastamonu halkı seni de, İl Başkanı’nı da asla affetmeyecek. Geldiğiniz gelenek CHP geleneği olmayabilir.
“ HEPSİNİN DİKENLERİ SİZE BATACAK”
“Tutuyorsunuz, diyorsunuz ki, ‘Bugün olmadı, ama yarın olacak; biz mutlaka ama mutlaka belediyeyi yöneteceğiz’. Siz kendinizi herhalde darı ambarında zannediyorsunuz! Böyle bir şeyin mümkün olmadığını sen de gönül rahatlığı içinde biliyorsun. Kastamonu seçmeni size asla itibar etmeyecek. Gizli saklı görüşmelerini umarım Kastamonu halkına kendin ifade edersin. Hiç kendinize şu soruyu sormuyor musunuz?: ‘Biz neden iktidara gelemiyoruz?‘ Halk bize neden teveccüh göstermiyor?’ Hiç aynaya bakıyor musunuz? Bunların hiç birisini yapmıyorsunuz. Merkez İlçe Başkanı’nı yediniz, Kadın Kolları Başkanı’nı yediniz, Gençlik Kolları Başkanı’nı yediniz. Dikensiz gül bahçesi yoktur. Gün gelecek, devre dışı bıraktığınız yöneticilerinizin hepsinin dikenleri size batacak.”
“BOĞAZINDA KALIRIM HABERİN OLSUN”
“Sen arada sırada basın mensuplarının karşısına çıkıp, ya da meclis kürsüsüne çıkıp konuştuklarınla Kastamonu siyasetine yön vereceğini, bana da ayar verebileceğini falan zannediyorsun. Ben sana ziyadesiyle kemikli gelirim, boğazında kalırım, haberin olsun. Onun için sen teröriste terörist diyeme, arana mesafe koyama, hatta onlarla gizli saklı görüşmeler yap, ondan sonra kendi belediye başkan adayının arkasında durama, il merkezinde görünme, başka partinin adayıyla gizli saklı görüşmeler yap, ondan sonra çıkıp karşıma belediyeyi yönetememekle bizi suçla. Hadi oradan, hadi oradan… Asıl benim için üzücü olan şey şu oldu; senin Erbilgin’in rolüne soyunmuş olman. Artık Kastamonu seçmeni sayın Erbilgin’i iyi tanıyor. Canı sıkıldığında çark ediyor, hemen siyaseten kıvırıyor. Maşallah o bu konuda oldukça maharetli, fakat sen bu konuda ne kadar maharetlisin bunu ilerleyen süreçte göreceğiz.
“BUNDAN SONRA ASIL DİKKAT ETMESİ GEREKENLER SİZLERSİNİZ”
“Özellikle Kastamonu’daki CHP’li mütedeyyin seçmenin rahatsızlığını ben biliyorum. Sizler kendinize müthiş bir alan oluşturdunuz, size olan muhalif sesleri kıstınız. Şimdi aklınız sıra CHP güllük gülistanlık bir yapıya kavuştu zannediyorsunuz. Fakat ilerleyen süreci birlikte yaşayacağız, bunun böyle olmadığını göreceksiniz. Umarım ve dilerim bundan sonra ifadelerinizi daha doğru ve düzgün seçersiniz. Umarım benimle ilgili konuları gündeme getirirken bir defa iki defa değil üç defa düşünür ve söylersiniz. Ben öyle senin daha önceden polemik yaşadıklarına benzemem; benim siyaset tarzım da bellidir. Lafı da çok eğip bükmem. Bundan sonrası için asıl dikkat etmesi gerekenler sizlersiniz. Arsa ihalesinden dolayı CHP, İl Başkanı ve Milletvekili sınıfta kalmıştır. İhaleyi benim iptal edemeyeceğim yönündeki ifadelerinden sonra akılları sıra siyaseten alan açmak ve beni açığa düşürmek için ‘150 milyon TL’ye talibiz’ demişlerdir, ancak sözlerinin arkasında duramamışlardır. İhaleye katılamamışlardır.
“FEYK HESAPLAR DIŞINDA BİR ŞEY DİYEN YOK”
“150 Milyon TL’ye talip olduğunuzun videosu halen hafızalarda. Hangi projeniz var? CHP’nin zihniyeti hep bu mu olmalı? İki üç feyk hesap üzerinden bu algıyı yönetmeye kalkıyorsunuz, elinizde patlıyor. Bakıyorum feyk hesaplardan yapılan yorumlar haricinde kimsenin bu ihaleye dediği bir şey yok. Kendiniz çalıyor, kendiniz oynuyorsunuz. Onun için bundan sonrasında belediye ve benimle ilgili konuşurken dikkat edin.
“DÜNYADAN BİHABERSİNİZ”
“‘O bölgeye kültür alanı, kreş ve yurt yapalım’ diyorsunuz. Siz, harbiden dünyadan bihabersiniz. Biz kreş açtık, hiç mi sormuyorsunuz ‘Kastamonu’nun yurt ihtiyacı var mı?’ diye. Orayı betona çevirmekle bizi itham ediyorsunuz, siz kendiniz betonarme önerilerle geliyorsunuz. Bu mu sizin particilik anlayışınız, vizyonunuz? Kültür Merkezi ile ilgili, evet Allah’ın izniyle bunu da Kastamonu’ya kazandıracağız. Siz sadece seyretmekle kalacaksınız. Kastamonu ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorsanız önce hayalleriniz olsun ve bunları kamuoyu ile paylaşın. Size tavsiyem, ne kadar az yüksekten uçarsanız düştüğünüz zaman o kadar az incinirsiniz derdi. O yüzden siz de yüksekten uçma huyundan vazgeçin. Bu kadar siyasi cevaptan sonra hem Sayın Vekil, hem de Sayın İl Başkanı ‘Acımadı ki’ diyor. Vallahi daha nasıl acıyacak, ben de bilmiyorum.
“ŞEHİR EŞKIYALIĞI”
“Arkadaşlar şehir eşkıyalığını adet haline getirdiler. Belediye’nin dördüncü katından fotoğraf veriyorlar, ‘Belediye’ye alınmadık’ diye açıklama yapıyorlar. Arkadaşlar ihale salonuna alınmamak mevzuat gereğidir, ihalenin de bu şekilde yapılması kanun gereğidir. Ne kanun ne de mevzuat biliyorlar. Sadece suçlama var, desteksiz atıyorlar.”
(HABER MERKEZİ)