Bozkurt Belediye Başkanı AK Partili Muammer Yanık, halktv.com.tr’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlarken, önemli bilgiler paylaştı.Yanık, binaların tahkimat duvarını aşan selin temellerindeki toprağı boşalttığı için göçtüğünü ve bir ihmal varsa bunun Yapı Denetim Dairesi ile Devlet Su İşleri’ne ait olduğunu savundu.
5 kat olan imar sınırının kendisinden önce imar değişikliğine gidilerek 10 kata çıkartıldığını söyleyen Yanık, selin bu denli büyük olabileceğini öngöremedikleri için sadece “araçlarınızı çekin” anonsu yapıldığını, şayet “evlerinizi boşaltın” denilmiş olsa can kaybı sayısının binin üzerine çıkacağını söyledi.
İSMAİL SAYMAZ’IN HABERİ
Bozkurt Belediye Başkanı AK Partili Muammer Yanık, yıkılan Ölçer Apartmanı’nın toprak, yanda müteahhitin oturduğu binanın ise kaya zemine inşa edildiğini belirtti. Selin temeldeki toprağı boşalttığı için binaların göçtüğünü savunan Yanık, varsa bir ihmalin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Yapı Denetim Dairesi ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne ait olduğunu iddia ediyor.
Yanık, beş kata kadar izin verildiği halde eski başkan döneminde imar planında değişiklik yapılarak, göçen binada sekiz kadar çıkıldığını ifade ediyor. Sele ilişkin ‘en kötü senaryo’ hazırlığının bulunmadığını, felaketin öngörülemediğini, yalnızca “Araçları çekin” diye anons yapıldığını kabul ediyor.
Yanık, sorularımı şöyle yanıtladı:
Ölçer Apartmanı’nın dere kenarına yapılmasına neden izin verildi?
Onun ruhsatlandırılması benden evvel, önceki başkanımız döneminde. Televizyondan algılaması zor olabilir. Çayın iki yakasında yerleşim var. Şehir büyüdükçe çay kenarlarında cazibeli apartmanlar yapılmış. Hatta ben çöken binanın 150 metre yukarısındaki bloklarda oturuyorum. Sel çay kenarındaki taş duvar tahkimatı yıksaydı bizim bina da çökebilirdi. Televizyondan su apartmanın dibinde gibi gözüküyor. Dere ile apartman arası, üç arabayı yan yan koy, sığan bir yol. İki tarafta da. Geniş kaldırımı olan bir mesafe.
Dere yatağında değil mi aslında?
İmara açılmış yerler bunlar, zamanında. 30 yıllık plan.
Denildiği gibi 400 metrelik dere tabanı 15 metreye daraltıldı mı?
Çay kenarındaki tahkimat 7-8 sene evvel yapıldı. Önceden tahkimat yoktu. Betonlama kısımlar vardı. Ona bakarsan Bozkurt’un yarısı çay havzası deniyor. Zaten bunların teknik noktasını hesaplayıp bakacak kurum, Devlet Su İşleri. Yoksa imara açmaları mümkün değil. Yüz yılın seli geldi. Köprüler set görevi yaptı. Bir büyükşehirin senelik ağaç ihtiyacını karşılayacak ağaç getirdi sel. Yarısından fazlası köklü.
Ölçer Apartmanı neden çöktü?
Sel tahkimatı yıkınca, binanın altına kadar girdi. Göçerken de gördüm. Birden suya doğru yıkıldı.
Diğerleri sağlamken bu bina neden çöktü?
Bina ana köprüden 100 metre aşağıda. Köprüde sel birden 15-25 metre yığınak yaptı. Hatta köprünün ucunu kopardı. Sel binanın olduğu istikamate hızlı şekilde gitti. DSİ’nin tahkimatını yıktı. Binanın altını oydu. Diyeceksiniz ki, yanı başında yine aynı müteaahitin yaptığı bir bina daha var. Oranın yapısı biraz kayalıkmış.
Yıkılan ne, toprak mıymış?
Toprak evet. Yapı itibariyle belli.
Temeli sağlam olmadığı için yıkıldı, öyle anlıyorum.
Çay oydu altını tamamen.
Bunu mühendisliğiyle ilgili bir problem yok mu, toprağı sel götürüyorsa?
Bina projelendirildiği zaman Yapı Denetim’e gidiyor. Yapı Denetim izni olmadan inşa yapmak mümkün değil. Zemin etüdünde karar verilmesi lazım. Buraya fore kazık gerekiyorsa, fore kazık.
“‘Taşkın ihtimali var. Binanın toprakta inşası problemli olur’ denebilirdi.”
Evet, bilemiyorum. Zemin etütçü uygun görmüş ve yapılmış. Müteahhit yapamaz. Şunu ifade edeyim: Burada sağlam inşaat yapan müteahhitler arasında ilk ikide adam.
Zaten müteahhit Mehmet Özkan yandaki yıkılmayan binada oturuyor. O niye yıkılmıyor?
Kayayı kırarak, bodrum kattan aşağıya inmişler. Sel kayayı yıpratamadığı için…
Yani o kayanın üzerinde, yıkılan bina toprağın.
Evet.
Yarısı göçen apartmanlar neden bu şekilde hasar aldı?
İki tane ön tarafı kısmen göçen yapı var. Hatta Ölçer Apartmanı yanında… Gözlemimi söylüyorum: Tahkimatı yıkınca su onların da altına giriyor. Arkaya geçse tamamen çökertecekti. Ayaklar boşa düşünce ön tarafını göçertmiş. Tamamen yıkılmaması bir mucize.
Bir kat sınırı var mı?
Beş kat.
Bunlar niye 10 kat?
İmar değişikliği yapılmış. 10 kata çıkarılmış.
Ne zaman?
Benden önce. Başka yerlerde de verilen var. Çayın başında var mesela, iki blok var, 10 katlı.
Belediyenin sorumluluğu yok mu?
Hangi açıdan?
Pekala ‘Bunun zemini toprak, yapamazsın’ diyebilmeli değil mi?
Türkiye’nin yarısında toprak zeminde inşaat yapılıyor.
Burası dere kenarı.
Dere kenarı da, bir de DSİ var. Tahkimatların yarısından fazlası çöktü. Çökmeseydi o binaların çökme şansı yoktu.
Köprüler nasıl sürüklenip gidebildi?
Ana köprü bir bütün olarak kaldı. Ancak sel iki başını kopardı. Odun yığınağı için set görevi yaptı. Yanlara taştı su.
Diğerleri?
İki yaya köprüsü, araçla geçilen bir köprü, hem yayalar hem de ufak araçların geçtiği birer köprü koptu. Bir de köylere ulaşım sağlayan eski köprü… Beş tane. Ayaklı bunlar.
Sizin döneminizde mi yapıldılar?
Benim dönemimde yapılan bir köprü yok.
Selde gidecek gibi yapılmışlar.
E yani. Ayaklı köprü yapmamak gerekiyor. Açık konuşmak gerekirse, bir çok yerde set görevi yaptı.
Tomruk depolarının durumu nedir?
Sel yüzde 50 tomruk, yüzde 50 de sağlam ağaçları sökerek gelmiş. Tomruk sahası şehir merkezinden aşağıda. Ondan sonra yerleşim yok.
Gelenler tomruk değil mi?
Şöyledir: Kesim yapılan yerlerde sevk etmek üzere istif yapılan tomruklardır.
Kaybınız ne kadar?
Dün (önceki) akşam itibariyle vefat 62’ydi. Ama kayıplarımız var. 20 civarında.
Toplam vefat 100’ün üzerine çıkar mı?
90’larda kalır gibi gözüküyor.
Sel ilçenin ne kadarına etki etti?
Dörtte üçüne. Şu an selin getirdiği milin temizliği sürüyor. İlk iki gün itibariyle 5 bin kamyon malzeme taşındı. Futbol sahası olan bir bölgemiz var. İşlerin hızlı görülebilmesi için oraya yığınak yapılıyor. Uygun yer tespit edilip deplase edilecek. Bir 10 bin kamyon daha çıkacağını tahmin ediyoruz.
Şehir taşınacak mı?
Karadeniz burası. Geniş arazi yataklarımız yok. Başka yere taşıma imkanımız da yok.
Önlem paketi düşünüyor musunuz?
Tabii, çay yatağının havzası mevcudun iki katına çıkıyor. Eğer engelleyici bina varsa kamulaştırılıp yıkılacak. Dere kenarına yüksek ve betonarme tahkimat yapılacak. Köprüler kemerli olacak.
En kötü olasılık senaryosu yok muydu?
Fazla yağmur yağdığı zaman çayı düşünmeden rögar kapaklarına tedbirler alıyorduk. Ama kimsenin aklının ucundan geçecek bir şey değil.
Şöyle diyor vatandaş: ‘Araçları çekin’ diye anons yapıldı. Kimse ‘Evleri boşaltın’ demedi.
Anons belediye hoparlörlerinden yapıldı. Zabıta aracıyla megafonla yapıldı.
“Evleri boşaltın” denildi mi?
O kadar vahim olduğunu bilmiyorduk. Vahim olduğunu bilseydi arkadaşlarımız, “Evi boşaltın” derdi. O zaman 1000-1500 kişi ölürdü. Hep yollarda, çarşı içinde yakalanırlardı. Kimi çocuğunu, bebeğini, eşyasını, altınını çıkartmaya çalışacaktı. Düşünebiliyor musunuz insanların sokakta olduğunu.
Bu niyetle çağırmamış değilsiniz. Öngörmediğiniz için çağırmadınız?
Tabi, öngörmediğimiz için.
Sizin kaybınız var mı?
Teyzemin torununu defnedeceğiz. Sinop’ta bulundu.
Allah rahmet eylesin.
Sağ olun.