Nasrullah Camisi’nden Cumartesi ikindi vakti kalktı cenazesi, musalla taşından meydana uzanan uğurlamacılarda hüznün en katmerlisi, haklar helal edildi…
Şerafettin Selvi hatıralarda yemyeşil dalları ile kalmak üzere ebedi dünyaya yolcu edildi.
Selvi ağaçları misali…
“Elif” harfi misali dimdik duruşuyla, dürüstlük ve doğruluktan ayrılmayan kişiliğiyle, dirayetli sabrıyla yaşadı ömrünü.
Yapraklarını hiç dökmedi…
Her dem taze fikirlerin öncüsü oldu.
Geriye bir mezar taşından fazlasını bıraktı Şerafettin Selvi…
Ömrünce itina ve itibar ile üst üste koyduğu cümle iyilikleriyle anılacak.
Cenaze merasimindeki o kalabalık içinde gözüm Hüseyin Üster’e takıldı, kederi yaşlı gözlerinden okunuyordu, kadim dostuydu Şerafettin Bey’in…
“Bir ağabey daha eksildi Kastamonu’dan” diyerek Şerafettin Selvi’nin ardından söylenebilecek en doğru tarifi yaptı, evet, “Kastamonu, bir ağabeyini daha kaybetti”.
Pazar günü telefonla aradığımda Hüseyin Üster’i, Şerafettin Bey ile anılarını yazarken yakaladım kağıt kalem elinde, “Siz anlatın ben yazayım” dedim, sağ olsun eşsiz arşivini açtı ve fotoğrafları da beraberinde gönderdi…
Sesi titriyordu.
Hüseyin Üster anlattıkça Şerafettin Selvi’yi, Çayboyu’nda yürürken herkesin aşina olduğu o Kastamonu Beyefendisi’ni daha bir içten tanıdım, Kastamonu’ya kattıklarını daha bir dosdoğru anladım…
Ekonomiden sosyal hayata kadar toplumun önünde “lider” ve “yenilikçi” bir kişilikti.
İş ve sosyal alanda verdikleri ile Kastamonu’yu Kastamonu yapanlardandı…
Şad olsun.
(Şerafettin Selvi, ailenin en büyük çocuğu idi, babası 1930’larda Niğde’nin Koyunlu beldesinde Kastamonu’ya göçtü, halı ticareti yapardı…
Pazar pazar halı satardı, Nasrullah Cami minaresinin hemen bitişiğine açtığı dükkan 1940’lı yıllarda şehrin en işlek ticarethanelerinden biri oldu, baba ve çocukları birlik oldular.
Kısa zamanda Kastamonu’nun hatırı sayılır tüccarlarından biri haline geldi Selvi Ailesi…
1950’li yılların sonlarına doğru Kuyudibi’ne taşıdılar ticarethanelerini.
Şerafettin Selvi girişimciydi…
Ticaretin farklı alanlarında iş hayatını geliştirmek istiyordu, Adanalı Has ailesini ikna etti, Taşköprü yolundaki araziye Mercedes acenteliği aldı, servis açtı.
O vakit için büyük vizyondu…
Şehre girişimcilik namına örnekti.
Müteahhitlik de yaptı Şerafettin Selvi…
Şehrin ilk konut müteahhitlerinden biriydi.
Sosyal girişimciydi aynı zamanda…
1960’larda, Yeni Türkiye Partisi’nin Kastamonu’daki kurucularındandı, Adalet Partisi’nin İl İdare Kurulu’nda görev yaptı, Belediye Meclis Üyesi olarak şehre hizmet etti.
Spor adamıydı…
1968 yılında Kastamonuspor’da yönetim kuruluğu üyeliği yaptı.
Hayırseverdi…
Daha yeni, Cezaevi yokuşunda kendi mülkünü aile hekimliği merkezine dönüştürdü ve devlete hibe etti.
İyilikleri ile daim yaşayacak…
Unutulmayacak.)
MUSTAFA AFACAN