Değerli dost, Kastamonu’nun değerli, vefalı evladı Metin Boyacıoğlu 8 Eylül 2022 tarihinde yeni kitaplar gönderme lütfunda bulundu. Yazmamı zorlaştıran parkinson hastalığım dolayısyla da üzüntülerini iletti. Bu kitaplardan biri, her geçen gün Kıbrıs adasında artan siyasi ortam, gerilim açısından çok önemliydi. Ay sonunda Antalya’dan döner dönmez, kitabı değerlendirmeye çalıştık:
Kastamonu Gazilerinden Kıbrıs Anıları/Şehit Şerife Bacı’nın Kahraman Torunları, Kastamonu 2022?, 120 s. Kastamonu Valiliği Derlemesi
Basıldığı yer, basımevi, ISBN numarası bulunmayan lüks baskılı kitabın ön sözünü Kastamonu Valisi Sayın Avni Çakır yazmış. Bu ön sözden yazılış amacı ve yayımlanmasıyla ilgili kısa bilgiler ediniyoruz. Şu satırların altlarını çizmekte yarar görüyoruz:
“Kahraman Mehmetçiğimizin şanlı zaferlerinden biri olan Kıbrıs Barış Harekâtı, yavru vatan Kıbrıs’ta yaşayan Türklere yapılan baskı ve zulümlere son veren yakın tarihimizdeki önemli askerî başarılardandır. Tarihimizde al kanlarıyla destan yazan Mehmetçik, Kıbrıs’ta da üzerine düşen görevi layıkıyla yapmış, adadaki Türk ulusunun canını, malını ve namusunu korumuştur. Bu şanlı zaferin kazanılmasında, yurdumuzun her bölgesinden olduğu gibi şehitler diyarı ilimizden de Kahraman Şerife Bacı’nın torunları harekâta katılmış ve yavru vatan uğrunda şehit ve gazi olmuşlardır.
Kastamonulu Gazilerden Kıbrıs Anıları isimli bu çalışma Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan ve ilimize dönen kahraman gazilerimizin başlarından geçen aziz hatıraların gelecek kuşaklara aktarılması için Valiliğimiz koordinasyonunda yapılmıştır. Çalışmanın gerçekleşmesinde emeği geçenleri kutlar, yavru vatan Kıbrıs uğruna gözünü kırpmadan canını veren başta şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diler, kahraman gazilerimize şükran ve minnetlerimi sunarım.”
20 Temmuz 1974’te başlayan ve iki dönemi bulunan Kıbrıs Barış Harekâtı hakkında, bu harekâta katılan Kastamonulu şehit ve gazilerin katkılarını dile getiren eserin iç kapak bölümünde, T.C.’nin kurucusu, Ulu Önder M. Kemal Atatürk’ün şu sözü dikkati çekiyor:
“Efendiler! Kıbrıs, düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir.”
Kıbrıs bağımsızlık, özgürlük harekâtının öncülerinden, KKTC’nin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş resminin altına ise şunlar yazılmış:
“Mücadeleyle geçen ömrünün belki de tek hesap hatasını Türkiye ile saat farkı yüzünden yaptı. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı Bayrak Radyosu bir saat erken duyurmuştu. Rum radyoları ‘Bekledim de Gelmedin’ şarkısını çalıyorlardı ama geldiler. Lefkoşa semalarında Türk paraşütlerini gören Denktaş, arkadaşlarına sarılıyor ve ‘Yağmur gibi indiler, en mutlu günüm’ diyordu. O gün, 20 Temmuz 1974’tü.”
Çok önemli bulduğumuz bu sözlü tarih çalışmasının başında Kastamonulu 8 Kıbrıs Barış Harekâtı şehidinin fotoğrafları yer aldıktan sonra 55 gazinin anıları sıralanmış. Kitabın sonunda ise Harekâta katılan Kastamonulu kahramanların tam listesi yer alıyor. Liste, ilçelere göre yapılmış.
Kıbrıs gazileri deyince iki isim daima ön plana çıkıyor. Birincisi 6 Eylül 2022 tarihinde aramızdan ayrılan, uzun süre Kastamonu Muharip Gaziler Derneği Şube Başkanlığı görevini yürüten Em. Kd. Hakim Alb. Ali Cesuroğlu, diğeri ise Araç’ta Harp Tarihi Müzesi kurup Araçlı şehit ve gazilerin hatıralarını yaşatan gazeteci Abdullah Savaş. Abdullah Bey’i de geçen yıl ebediyete uğurlamıştık. Kitapta Ali Cesuroğlu’nun anıları da var. Abdullah Savaş’ın yok.
Kitabın sayfalarını karıştırırken, 1892 doğumlu İstiklâl Savaşı gazisi ve bu savaşta Kastamonu’nun oynadığı rolü belirten ünlü tarih kitabının yazarı Nurettin Peker’in anılarına da rastlamaz mıyım? (s.84-85). Rahmetlinin yazdığı her satır bizim için değerlidir ama kitabın içeriğiyle hiç ilgisi bulunmuyor.
Kitaptaki hatıraları dikkatle, ibretle okuyup vatanımızın, milletimizin, devletimizin ve ordumuzun değerini çok iyi bilmeliyiz. Bakınız Gazi İlhan Durukoğlu neler anlatıyor? (s.47)
“Beşparmak Dağları’nda ilerlemeye devam ediyorduk. Sayımız 150-200’e yakın kardeşlerimiz. Kahpeler, hiç durmadan yıllarca çalışıp dağlara tüneller açmışlar, mevziler yapmışlar. Mevzilerde cephane, yiyecek ne ararsan var. Türklerden kaçıyorlar diye askerlerini mevzilere zincirlerle bağlayıp ellerine de tetiği vermişler. Çoğunu mevzilerde esir aldık. Suyum bitti. Yanımdaki arkadaşlarda da yok. Rum, Yunan mevzilerinde su ararken baktım bir bidonda su var. Bidonu kaldırıp içtiğimde bir baktım gaz yağı imiş. Mevzide ışık yakmak için bulunduruyorlarmış. Takım çavuşu, mevzide bulduğu peyniri taş ile kırıp yemeye çalışıyor. Ben de içtiğim gaz midemi yaktığı için peynir istedim. ‘Bu bana yetmiyor, sana veremem’ dedi. Yalvarıp az miktar aldım. Taş ile kırıp yemeye çalıştım.”
Kitapta tarihimizin bir olayına ait çok değerli bilgilere yer verilmiş. Emeği geçenlere başta Valilik olmak üzere çok teşekkür ediyoruz. Ancak, bu kitabın bir büyük eksiğini belirtmeden de geçemeyeceğiz. Kitabın basıldığı basımevi, yıl, yer, yayımlayan kuruluş (Kapakta Muharip Gaziler Derneği logosundan bu kuruluşu mu anlamalıyız?) ISBN numarası yok. Yani kitap, korsan kitap hükmünde. Kitaplıklara nasıl girip kaydedilecek? Çok üzüldük doğrusu. Yeni baskılarında mutlaka düzeltilmeli, baskıya hazırlayan sorumlu kişi de belirtilmelidir.
Kıbrıs şehitlerimizi rahmetle, saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
NAİL TAN