Nail TAN
Edebiyat öğretmeni, şair yazar Tosyalı İsmail Ergi hakkında ağabeyim Özdemir Tan’la birlikte kaleme aldığımız Gurur Kaynağımız Kastamonulular adlı biyografi ansiklopedimizin III.Cildinde (Ankara 2004, s.67-68) elde edebildiğimiz bilgileri yayımlamıştık. Değişen Kafa kitabını yeni görebildik. Tosyalı araştırmacı Mustafa Bektaşoğlu getirdi. Bu tanıtım dolayısıyla rahmetli yazarı kısaca hatırlatmakta yarar görüyoruz. Kendisiyle üç dört kez sohbet etme imkânını bulmuştuk.
1930 yılında Tosya’da doğdu. İlkokul ve ortaokulu Tosya’da bitirdi. Kastamonu Lisesinden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi DTCF Edebiyat Bölümünde yüksek öğrenimini tamamladı. Yedek subaylık sonrası Tosya Lisesinde edebiyat öğretmenliğine başladı (1966). Tosya Lisesinde (1972-1975) ve Yalova Lisesinde (1975-1978) müdürlük, 1978-1980 arasında da İstanbul ve Bolu’da liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1980 yılından itibaren memleketi Tosya’da Kız Meslek Lisesinde edebiyat öğretmenliği yapıp emekliye ayrıldı. 26 Eylül 2002 tarihinde Tosya’da öldü.
Yazı hayatına 1958 yılında başladı. Şiir, oyun, makale türlerine ağırlık verdi. 1961’de Yeni Genç Kalemler, 1984’te de Üçüncü Yeni dergilerini çıkardı. Tosya dergisinin daimi yazarlarındandı. 13 kitabı yayımlandı. Bazıları şunlardır: Tarihte Tosyalılar, Tosya Camileri, Döne Döne, Kervan, Sevgi İlmekleri, Tosya Ağzı. Şerife Bacı piyesi yayımlanmadı.
Rahmetli yazarın şiire önem verip Üçüncü Yeni adıyla bir dergi çıkarması dolayısıyla şiir kitaplarını inceleyip bazı değerlendirmeler yapacağız. Ancak, önce 1970 yılında Ankara’da yayımlanan eski kitaplarından biri üzerinde bir nebze durmak istiyoruz. Barış Yayınları arasında basılan 71 sayfalık bu kitapta yazar Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün dünyanın saygı duyduğu güçlü, itibarlı, vatandaşları refah içinde mutlu insanlar olması için yapılması gerekenleri açıklıyor. Ülkesini, milletini çok seven bir aydının, öğretmenin duygu ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaşması çok yerinde bir davranış olmuş. Rahmetlinin, kitabını bu amaçla yazdığı açıkça belli ama gene de âdet olduğu üzere, insan bir ön söz veya sunuş yazısı bekliyor.
Kitaptaki alt başlıklar, içindekiler ve planı hakkında gerekli düşünceyi veriyor:
Çağlar Öncesinde İnsan (3-5)
Değişen Kafa-Değişen Uygarlık (6-16)
Yeni Din-Yeni Kafa (17-31)
Avrupa’da Düşünce İnkılâbı (32-45)
Yeni Savaş (46-50)
İslam Rasyonalizminin Yıkılışı (46-60)
Hürriyete Doğru (61-70)
Türk Rönesansı (71)
Görüldüğü gibi yazar, önce insanlık âleminin ve âlemin önemli temsilcisi Avrupa’nın geçirdiği sosyoekonomik, kültürel gelişimi incelemiş, sonra sözü İslam dünyasına ardından da Türkiye’ye getirmiştir. Türk Rönesansı başlıklı bir sayfalık sonuç bölümünden yazarın can alıcı bazı cümlelerini okuyucuyla paylaşmakta yarar görüyoruz:
“Türk Rönesansı, özellikle Osmanlı aydınları arasından hürriyet fikrinin doğuşuyla başlar.
………
Türk Rönesansı’nın amacı Türk’ün kendi varlığını kaynakları ve hedefleriyle işleyip güçlendirmek; onu sanatı, zekâsı, dili, edebiyatı ve tekniğiyle büyük bir uygarlığın sahibi kılmaktır. Ziya Gökalp Türkçülüğü, Türk pozitivizminin izleyeceği yolu göstermesi bakımından önemlidir. Zira Türkçülüğün düşünsel yeteneklerimize katacağı pek çok prensip vardır. Bunlardan bilhassa şu üçünün zikredilmesi gerekir: 1. Türk Milliyetçiliği, 2. Millî ve demokratik ülkücülük, 3. Barış ve hürriyet için savaş.
Bu üç prensibin siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda meydana getieceği değişmeler, tekâmül ve terakkiyi mümkün kılacak, gerçek uygarlığın kurtarıcı bir kuvvet olduğunu gösterecektir.”
Rahmetli Ergi, 1970 yılında ideolojik çatışmaların yaşandığı bir dönemde kitabını kaleme almış. Tarafını belli etmiş. Atatürk’ün devrimler yaparken düşüncelerinden çok yararlandığı Ziya Gökalp Türk ulusunun yücelmesi için üç ilke belirlemişti: Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (Çağdaşlaşmak). Şayet rahmetli Ergi yaşasaydı, bu kitabın birçok yerinden memnun olmayacaktı. Bizim de eski yazdıklarımızın bazı bölümlerinden memnun olmadığımız gibi. Rahmetle saygıyla anıyoruz İsmail Ergi dostumuzu…
NAİL TAN