Bir yazar, eserleri tekrar tekrar basılıp okundukça, oyunları oynandıkça, adı eğitim kültür kurumlarına verildiği sürece yaşar. Araç Çukurpelit köyü nüfusuna kayıtlı Balkan, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı kahramanlarından, İstiklal Madalyası sahibi P. Alb. Mehmet Hilmi Engin’in oğlu Sabahattin Engin (1915-2007) Türkiye’nin önemli oyun yazarlarındandır. Bazı oyunlarının Devlet Tiyatroları ve İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarında sahneye konulması dolayısıyla bu yargıda bulunuyoruz. Çünkü, bu iki tiyatro kuruluşunda oyunlarının sahneye konulması, oyun yazarları için önemli bir değerlendirme ölçüsüdür.
Ankara’da tanıyıp dost olma şansı yakaladığım Engin ve eşini, 21-23 Mayıs 2000 tarihleri arasında Kastamonu Valiliği ve Eğitim Fakültesi Dekanlığı iş birliğiyle düzenlenen I. Kastamonu Kültür Sempozyumu dolayısıyla şehrimize getirmiş, sempozyumda “Kastamonulu Bir Oyun Yazarı: Sabahattin Engin” başlıklı bir bildiri sunmuş, 17 kitabını Kastamonu İl Halk Kütüphanesine konmak üzere İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teslim etmiştik. Yalova 1999 Depremi’ni yaşayıp sağlığı önemli derecede bozulan Engin’in emekli öğretmen eşi Mesude Hanım, bütün birikimlerini harcayıp belediyenin de katkılarıyla Yalova’da Sabahattin Engin Çocuk Tiyatrosu ve Kütüphanesini yaptırıp 23 Nisan 2013 tarihinde açılmasını sağladı. Biz de bu tesisin açılışında hazır bulunduk, Kastamonu ve Araç’ı temsil etmenin onurunu yaşadık. Hem hemşehrisi hem de dostu olarak bir görev daha yerine getirdik. Hayatını, çalışmalarını bir kitap yazıp değerlendirdik:
Nail Tan; Kastamonu Araçlı Oyun Yazarı, Eleştirmen Sabahattin Engin, Ankara 2009, 72 s., Kültür Ajans Yayınları:48.
Kastamonulu oyun yazarları içinde rahmetli olan Oğuz Atay, M. Behçet Necatigil ve Hakkı Kâmil Beşe’yi de bu vesileyle saygıyla anmak istiyoruz.
Koronavirüs salgını dolayısıyla eve kapandığımız can sıkıcı günlerde köşe yazılarımızı inatla sürdürebilme çabasıyla zaman zaman kitaplığımızı da karıştırdık. Karşımıza Sabahattin Engin dostumuzun iki kitabı (oyun) çıkınca çok sevindik. Bu vesileyle, adını, eserlerini Kastamonululara bir kez daha hatırlatma şansını da yakalamış olduk.
Engin’in tanıtacağım ilk kitabı 1999 yılında yayımlanınca, imzasıyla bize gönderilmiş. Bazı düzeltmeler de yapmış üzerinde. Bu açıdan çok değerli bir kopya.
Sabahattin Engin; Nazar Boncuğu ya da Orta Kattakiler (Oyun, 2 Bölüm), Ankara 1999, 96 s.
Dördüncü sayfada oyununu şu cümleyle tanıtıyor: “Bu oyun, insanın kendisine, ailesine, topluma karşı yabancılaşmasının, bunun sonucu olarak da benimsenmiş bulunulan ikiyüzlülüğün doğurduğu yıkıntıların dramasıdır.”
Oyunun odağında Şinasi Bey, eşi Vuslat Hanım, iki kızı ve bir oğlu vardır. Oturdukları apartman orta katında üç komşu aile daha yaşamaktadır. Şinasi Bey ailesinin hem kendi içinde hem de komşularıyla yaşadığı çarpık, sıra dışı, yozlaşmış ilişkiler akıcı bir şekilde oyunda işlenmiştir. Felsefe ve hukuk tahsili gören, çeşitli liselerde felsefe ve edebiyat dersleri okutan Engin’in eserlerinde psikolojik değerlendirmeler oyun örgüsünü renklendirmektedir. Oyunun sonunda ikiyüzlülükler, sahtekârlıklar gün ışığına çıkmakta, toplumsal vicdani değerlendirme seyriciye bırakılmaktadır. Lise öğrencileri tarafından oynanması zor olablir, ancak Kastamonu Üniversitesi öğrencilerince pekâlâ sahneye konulabilir. Tabii, eserdeki olaylarla günümüz siyasallaşmış toplum yapısı arasında bir ilişki kurmadan. Şayet her oyun, roman ve hikâyeye bir parti veya tarikat penceresinden bakacak olursak, Türkiye’de ortada okunacak ne bir kitap ne de sahneye konulacak oyun kalır. Sanat hem sanat hem de toplum içindir… Sanat, yaşama sevincinin hem anası hem de babasıdır.
Değerli Kastamonulu sanatseverler! Eğitim, kültür ve bilim insanları! Sabahattin Engin adında 22 oyun yazmış bir yazarınız daha var. Saygıyla anıyoruz… Mekânı cennet olsun!
NAİL TAN