Karadeniz’in en uzun sahiline sahibiz, kıyıda tespih gibi ilçelerimiz sıra sıra, gürül gürül akarsular bizde, dişe dokunur baraj göllerimiz var, iklimimiz tam balık havası, ha Kastamonu ha Norveç, eksiğimiz yok fazlamız var…
Gel gör ki balıkçılıkta nerdeyse sıfırız.
Rahmetli Vali Kamil Demircioğlu niyet etmişti ilimizi balıkçılıkta kulaç attırmaya ki…
Tayini çıkarıldı, projesi rafa kalktı.
(İlimizin çatısı altında olduğu KUZKA misal, balıkçılık sektörünün gelişmesine katkı sağlamak için hazırladığı ve onaylanan 10.5 milyon Euro bütçeli projeyi Sinop merkezli uyguluyor…
Kalkınma ajansının deniz eksenli kalkınma ajandasında besbelli Kastamonu yok.)
Kastamonu’nun balıkçılık sektöründe esamesi okunmazken…
Gümüşhane balık ihracatçısı iyi mi?
Gümüşhane nere?…
Kastamonu nere?
Gümüşhane’nin 12 bin nüfuslu Torul ilçesinde elektrik üreten Torul Baraj Gölü’nde faaliyet gösteren kafes balıkçılığı işletmeleri burada yetiştirdikleri somon balığını dünyada en fazla balık tüketen ülkelerden biri olan Japonya başta olmak üzere ABD ve Vietnam’a ihraç ediyor…
Torul’da üretilen somon, Karadeniz’deki tuzlu su kafeslerinde belli büyüklüğe getiriliyor ve ardından ver elini dünyanın dört bir köşesi.
2017 yılı ihracat rakamı bin 500 ton balık…
3 bin tona çıkma hedefinde Torullu üreticiler.
Torul’a kolay gele…
Kastamonu, örnek ala.
Dön dolaş aynı noktaya geliyoruz…
Varlık içinde yokluk çeken Kastamonu.
•••
Ölmüşmüşüz resmen
2019’u devirirken Kastamonu’ya adam gibi MR cihazı geldi, adam gibi tomografi cihazı da eli kulağında, ayağına taş dolaşmazsa yolda, ihmal midir, aymazlık mıdır, kasıt mıdır bilinmez ama sağlıkta bu tarihe kadar adam yerine konulmadığımız ayan beyan ortada…
Ölmüşmüşüz de haberimiz yokmuş.
MR nanaymış…
Tomografi evlere şenlikmiş.
Yetkililerin beyanlarından hareketle…
Çağı şimdi yakaladık çok şükür.
Kastamonu İl Sağlık Müdürü Sadettin Yazıbaşta olmak üzere yetkililerin açıklamaları “tüyler ürpertici”…
“Hastanemiz taşındığında kardiyoloji ve yoğun bakım gibi servisleri tam donanım ile donatılmıştı. Ancak gerek MR olsun gerekse tomografi cihazı olsun eski cihazlardı. Yaş itibariyle de eski cihazlardı. Dolayısıyla net ve iyi bir görüntü elde edilemiyordu. Doktorlarımız teşhis ve tedavi anlamında ciddi sıkıntılar yaşıyordu. MR isteklerine eski cihaz yetişmiyordu. Çünkü bazen iyi sonuç çıkmadığı için tekrar sayısı fazlaydı ve sevklere neden oluyordu. Bu cihazla birlikte hem görüntü kalitesini hem de çekim sayısını artırdık. Teşhislerde hata ihtimali minimuma inecek. İl dışına da imkanlar yeterli olmadığından gereksiz sevklerde azalma olacak.”
Geçiştirilecek mevzu değil…
Niçin layığıyla MR ve tomografi hizmeti alamadık yıllar yılı?
Yürekli ve vicdanlı birkaç bürokrat olmasaydı misal…
Daha kaç yıl külüstür cihazlarla postaki sayacaktık?
Zararın neresinden dönüldüğü kar değil…
Ne kadar cereme ödedik onca yıl?
Geçmişte sağlık müdürlüğü ve hastane yetkilileri niçin dert yanmadılar bu konu üzerine?..
Tabip Odası niye bihaber kaldı?
Bütçe mi bulamadılar?..
Ne oldu?
MUSTAFA AFACAN