Kastamonu’nun yakın tarihini hakkıyla bilmiyoruz, öğrenmek konusunda pek iştahlı olduğumuz da söylenemez hani, adeta yumurtadan çıkmış bir haletiruhiye ile yola devam ediyoruz…
Kastamonu, Türkiye sosyolojisinin tam da bir laboratuarı aslında.
Kastamonu’yu bilen…
Türkiye’yi bilir.
“Serbest Cumhuriyet Fırkası” misal…
Bugün kuruluşunun 92’nci yıldönümü.
Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın Kastamonu’daki serüvenini anlamak bile, Türkiye sosyolojisini tam da bağrından idrak etmeye yönelik ilk adım olabilir, o kadar anlamlı…
Konu üzerine yazılmış akademik tezler mevcut merak edene.
Serbest Cumhuriyet Fırkası 12 Ağustos 1930’da kuruldu, Paris büyükelçiliğinden istifa eden Fethi Okyar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün onayını alarak bu zorlu göreve talip oldu…
Partinin ömrü 3 ay sürdü, 17 Kasım 1930’da kendini kapattı, tarih oldu.
1930 yerel seçimlerine katıldı…
CHF (CHP) ile yarıştı.
Kurulmasının hemen ardından Kastamonu’da teşkilatlandı…
“Avukat İzzet Bey” il başkanı oldu.
Kısa sürede 7 ilçede teşkilatlanmasını tamamladı, avukatlar ilçe teşkilatlarında başı çekti, “Zade” ile biten soy isimlerine bakılırsa ilin ticaret erbabının da yoğun ilgi gösterdiği belli…
Memur kesiminden ilgi görmedi doğal olarak.
Her ne kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kuruluşunda izni olsa da, CHF (CHP) kesiminde sert tepki ile karşılaşıldı, akademik makalelerde TBMM zabıtlarından alındığı kaydedilen ifadelere göre yeni parti CHF tarafından “Siyasi haklarını kullanma kültüründen yoksun, işçi kadınlar, gayri mükellefler, mürideler, müritler, ameleler, esnaf çırakları ve baldırı çıplaklar, pantolonu yamalı, kundurası olmayan” şeklinde tarif edildi…
Emekçilerden çok efendilerin partisi olmaya daha meyilli olduğunu düşünmemek elde değil en azından Kastamonu teşkilatı göz önüne alındığında.
Kastamonu namına asıl ilginç olan, evvel zamanın Kuvayi Milliye taraftarlığında öne çıkan isimlerin SCF safına geçmiş olmaları, partinin kurucu kadrosu içinde bulunmaları…
10 yıl içinde ne değişmişti?
Döneme ilişkin yayımlanan makalelerde geçen CHF istihbarat raporları Kuvayi Milliye önderlerini acımasızca eleştiriyor, eğer bugün o raporların doğruluğunu kabul edecek olsak, Kastamonu tarihini yeni baştan yazmak lazım…
İnanmak istemiyorum.
Avukat İzzet Bey’i merak etmiyor değilim…
O devirde muhalefete soyunmak az iş değil.
İddia odur ki, SCF’nin ülke çapında en hızlı ve güçlü örgütlendiği illerden biri Kastamonu, her iki partiyi de şaşkınlığa uğratacak derecede hem de…
10 yılda nereden nereye Kastamonu?
1930 Eylül ayında yapılan yerel seçimler var…
“Demokratik” olmadığı yönünde de bin bir iddia.
Bugün rast geldi yazdım, gazete yazısının çok ötesinde tarihçilerin eğilmesi gereken bir konu olduğunun bilince olarak, sadece kıyısından geçerek…
Kulaç atmak bilim insanlarının işi.
O günkü Kastamonu’yu anlayan, bugünkü Türkiye’yi anlar…
Kastamonu o derece kıymetli bir il.
MUSTAFA AFACAN