Katar katar göç eyledi Kastamonu çocuğu evinden barkından, kuş uçmaz kervan geçmez nice diyara, evvel zamandan bu zamana ruhu emanet geride kalana, “bastığın yeri toprak diyerek geçme tanı”, her şehitlikte yatar bir Kastamonu evladı…
Ay düşerken sabahın kucağına, hatırımıza gelsin, dünyanın akla gelmez nice bucağında bir Kastamonulu yiğit şehit düştü.
Ruhu göğe çıktı…
Bedeni toprağa düştü.
İbrahimoğlu Er Muharrem 30 yaşında Karakilise’de, Hasanoğlu Er Mehmet Zühdü 24 yaşında Derbend muharebesinde, AhmetoğluEr Mehmet 26 yaşında Karakilise’de, Mehmetoğlu Er Mehmet 33 yaşında Kataroz muharebesinde, Hüseyinoğlu Er Kamil 33 yaşında Karakilise’de…
Şehit düştü.
Ve daha nice Kastamonulu…
1918 yılında Azerbaycan’da, Dağıstan’da, Karadağ’da şehit düştü.
Kora kor mücadeleyle şehirler, mazlumlar, soydaşlar kurtarıldı…
Kastamonulu yiğitler Kafkas Harekatı’nda şehit düştü.
Bayrak düşmedi…
Şehit düştü.
“Kafkas İslam Ordusu” yada “Türk Kafkas Ordusu”25 Mayıs ile 17 Kasım 1918 tarihleri arasındaki Kafkas harekatında Gence, Gökçay, Aksu, Kürdemir, Şamahı havalisinde destan yazdı, 15 Eylül’de Bakü’ye girdi, dur durak vermeden devam etti savaşmaya, Karabağ ve Dağıstan’ı da işgalden kurtardı…
Yiğit Kastamonulular şehit düştü.
Trablusgarp, Balkan Harbi, Çanakkale Savaşı, Sarıkamış Harekatı, Galiçya, Filistin, ismi unutulan 1. Dünya Savaşı’nın envai cepheleri yetmedi…
Azerbaycan’da, Karabağ’da, Dağıstan yükselirken bayrak, Kastamonulu yiğitler şehit düştü.
Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle kuruldu Kafkas İslam Ordusu, komutanı Enver Paşa’nın kardeşi Kastamonulu Nuri Paşa’ydı…
Destan yazdı nice Kastamonulu yiğit, yürek yüreğe verip şehit düştü.
Kastamonu’yu anlatmaya alfabe yetmez, ne söylesek tamam etmez, doğrusu “bir Kastamonu vardır Kastamonu’dan içeri”, fazla söze hacet gerekmez…
Destan yazar Kastamonu evladı, tarih boyu kimi bilimiyle not düştü, kimi canıyla şehit düştü.
Not 1:
Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkan Yardımcısı değerli hemşerimiz Hüseyin Özbek, TTB Başkanı Metin Feyzioğlu ile birlikte heyet olarak ziyaret ettikleri Azerbaycan’dan fotoğraf gönderince gözlerim doldu…
Bakü şehitliğindendi fotoğraflar.
Kastamonulu şehit kabirlerinin fotoğrafları içimi deldi geçti…
Günümüzde yaşayan akrabalarını merak ettim.
Rol çaldım Hüseyin Özbek’ten…
Yukarıda yazıyı bir solukta yazdım.
Ardından…
Bir diğer değerli hemşerimiz Nail Tan’ın gazetemizde geçtiğimiz Mart ayında yayımlanan “Azerbaycan Fatihi Nuri Killigil Paşa’yla İlgili Bir Şiir Kitabı” başlıklı yazısını okudum.
Yetti de arttı “Bir Kastamonu vardır Kastamonu’dan içeri” demeye…
Var ola Kastamonu.
- ••
Not 2:
“Yatırım ortamını yerinde incelemek üzere Kastamonu’ya gelen Mısır ve Suudi işadamları Ajansımızı ziyaret etti”…
KUZKA sosyal medya hesabında duyurulan haber.
Kastamonu işadamlarından umut kesildi anlaşılan…
Kastamonu’yu kalkındırırsa Arap kalkındırır.
(Daha bu yılbaşında manşetlerdeydi, hani Orta Asya’da iş yapacaktı bizim işadamları, üniversitenin peşine takılıp taa Kırgızistanlara kadar gitmişlerdi…
Hayrola eldekinden de mi vazgeçtik yoksa?)
Makamlarda ağırlandı Arap iş adamları…
Gül suyu döküldü yollarına.
Gelsinler, yatırım yapsınlar, ister inşaat ister fabrika diksinler…
Amelelik Kastamonu uşağından.