Memur-Sen İl Başkanı İrfan Bakır, gazeteci Can Ataklı’yı, uzaktan eğitimin gerçekleştirildiği EBA kanalında ders veren başörtülü öğretmenle ilgili yorumundan dolayı kınadığı açıklamasında, “Başörtülü kardeşlerimiz bu ülkenin aslı unsurudur, tıpkı başı açık kardeşlerimiz gibi. Kimse bu saatten sonra başörtüsü hazımsızlığı yapmaya kalkmasın” dedi.
Bakır’ın açıklaması şöyle:
“ Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uzaktan eğitim başladı. Eba kanalı üzerinden öğrenciler ders başı yaptı. İlk ders bir başörtülü öğretmenimiz tarafından anlatıldı.
Başörtüsünü bir türlü içlerine sindiremeyen gazeteci Can Ataklı ve onun gibi düşünen başörtüsü düşmanları bu görüntülerden son derece rahatsız olmuşlar ki bu rahatsızlıklarını izleyicileri ile paylaşmaktan da geri kalmadılar. Başörtülü bir öğretmenin Eba kanalından ders anlatmasının ‘facia’ olduğunu dile getiren Ataklı’yı kınıyorum.Bu ülkede başörtülü, başı açık herkes kardeştir, akrabalar arasında başörtülü olan da başı açık olan da vardır. Başörtülü bir öğretmenin çıkıp dersini anlatması kadar doğal bir durum olamaz. Kaldı ki Hıristiyan veya başka dinlere mensup ülkelerde de başörtülü öğretmenler, doktorlar, mühendisler vs başörtülüleri ile mesleklerini icra etmektedir. Bu en temel insan hakkıdır. Bir gazeteci olarak yıllardır başörtülü kardeşlerimize uygulanan kamu yasağının ne denli bir insan hakkı ihlali olduğunu belirtmesi gereken Can Ataklı adeta krize girmiş bir şekilde bunun insan hakları ile ilgili bir durum olmadığını söylüyor. Peki ne ile ilgili bir durumdur sayın Ataklı?..
Kamuda başörtü yasağı Memur-Sen ve bağlı sendikaların imza kampanyaları ve girişimleri sonucu son bulmuştur.‘Birileri hâlâ başörtülü kardeşlerimizin üniversiteye gitmesinden bir meslek sahibi olmasından sonderece rahatsızlar. Öğrenciler başörtülü öğretmeni görüp örnek alırsa ne olacakmış. Hayatlarında hiç başörtülü öğretmen görmeyen öğrenciler varmış. Sayın Ataklı siz nerede yaşıyorsunuz? Bilmiyorsanız hatırlatalım. Burası Türkiye, nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan bir ülke… Siz hiç merak etmeyin öğrencilerimiz başörtülü annesini de başı açık ablasını da, başı açık öğretmenine de, başörtülü doktorunu da gayet normal karşılıyor. Olması gereken de budur. Sizin gibi onun başörtü ile bir derdi yok. Bu toplumun başörtü sorunu yok. Başörtüsünden rahatsız olan ve hazımsızlık çeken sizsiniz. Bir an önce bu hazımsızlığınızdan kurtulmanız kendi sağlığınız ve toplum sağlığı açısından son derece önemlidir. Bu toplumu ayrıştırmaya, birlik ve beraberliğimizi bozucu açıklamalar yapmaya kesinlikle hakkınız yoktur.
Son günlerde sosyal medya üzerinden bazı kişilerin din görevlilerine hakaret içerikli paylaşımlarda bulunulmaktadır.Ülke olarak corona virüsü ile mücadele ettiğimiz zor bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde daha yapıcı olmamız birbirimize destek olmamız gerekir. Her meslek kendi görev alanı ile ilgili gerekeni yapıyor. Gereksiz karşılaştırmalar yapmak hele hele din görevlilerimize hakaret etmek kimsenin haddi değildir. Bu dönemde özellikle doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın yükü oldukça artmıştır. Tüm halkımız 7/24 görevlerinin başında olan doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza ve tabii ki görevinin başında bu süreci daha rahat atlatmamız için hizmet veren tüm çalışanlarımıza minnettardır. Bu durum sağlıkla ilgili bir durum olduğu için sağlık çalışanlarımızın yükü doğal olarak artmıştır. Bu durumu bile din görevlilerimize hakaret etmek için fırsata çevirenler din görevlilerimizin Kurtuluş Savaşımızdaki 15 Temmuz hain darbe kalkışmasındaki aktif rollerini maalesef görmezden geliyor. Din görevlilerimiz sahipsiz değil ve görevlerini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışan din görevlilerimize hakaret etmek de kimsenin haddi değildir.”