Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, “Evli kadınların takkesinde çökü denilen burma var, bu evli olduğunu gösteriyor. Bekar kadınlarda bu işleme olmuyor” derken, Sılanur Civelek, “Sembolik olsa da biz bunu kültürel bir şekilde yaşatıyoruz. 600 yıllık bir geleneği sürdürmekten gurur duyuyorum” dedi.
Azdavay’da asırlardır kullanılan coğrafi işaretli yöresel giysinin başlığından kadınların evli ya da bekar olduğu da anlaşılıyor.
İlçede kadınların yöreye özgü başlık, yazma, entari, yelek, kuşak, önlük ve şalvardan oluşan kıyafeti, yaşamın her alanında kullanılıyor.
Azdavay Belediyesince başlatılan çalışmalar sonucu, yüzyıllardır kullanılan yöresel kıyafet, geçen yıl kasım ayında Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillendi.
Kıyafetteki başlıkta bulunan süslemeler sayesinde kadınların medeni durumu da anlaşılıyor. Yüzyıllar öncesinde kullanılan bu süslemeler, günümüzde de sembolik bir anlam taşıyor.
Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, AA muhabirine, yöresel kıyafette bulunan tüm unsurların ilçedeki dokuma tezgahlarında yapıldığını söyledi.
Yöresel kıyafetlerinin Azdavay dışında hiçbir yerde görülemeyeceğini anlatan Civelek, “Erkeklerin bir kadınla evlilik öncesinde iletişim kurmasının mümkün olmadığı dönemlerde, bir erkeğin bir kadını gördüğünde belki yüreğinde bir şeyler hissettiğinde onun bekar mı evli mi olduğunu başındaki takkesinden öğrenebiliyordu ve ona göre kendisine bir çizgi, mesafe koyuyordu.” dedi.
Civelek, evli ile bekar kadın arasındaki farkın başlıklardaki süslemeden anlaşıldığını belirterek, “Evli kadınların takkesinde çökü denilen burma var, bu evli olduğunu gösteriyor. Bekar kadınlarda bu işleme olmuyor.” ifadesini kullandı.
Yöresel kıyafetin bu sayede büyük bir anlam kazandığını ifade eden Civelek, şöyle devam etti:
“Günümüzde insanlar seviyeli bir şekilde ilişkilerini kurabiliyor. Ancak yüzyıllar öncesine baktığımızda evlenmeden önce birbirlerini görmeyen insanların olduğunu dedelerimizden, ninelerimizden dinlemişizdir. Yöresel kıyafetimiz kendini Azdavaylı hisseden her kadınımızın zevkle kullandığı bir kıyafettir. Gurbetteki kadınlarımız da memleketine geldiğinde düğünde, bayramda giymeye başladı. Kıyafet belki bugün fazla bir anlam katmıyor ama geçmişimize sahip çıkıyoruz. Bundan sonra da bekarlar bekar takkesini, evliler de evli takkesini giymeye devam edeceklerdir.”
– “Sembolik olsa da biz bunu kültürel bir şekilde yaşatıyoruz”
Sılanur Civelek ise yöresel kıyafetteki en büyük ayrıntının başlığı olduğuna dikkati çekti.
Bekar kadınların daha sade başlıklar kullandığını aktaran Civelek, “Evlilerin giydiği takkede çökü denilen bir ip var. Bizim giydiğimiz takkede bu yoktur. En büyük ayrımı budur. Sembolik olsa da biz bunu kültürel bir şekilde yaşatıyoruz. 600 yıllık bir geleneği sürdürmekten gurur duyuyorum.” diye konuştu.(AA)