MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, yerel seçimi de kapsayan bir yıllık görev dönemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunduğu basın toplantısında sert eleştirilerde bulundu.
“3 tane kazığı şehrin kalbine çakmışlar”
Eski belediye yönetiminin imar uygulamalarını yüksek katlı binaları öne çıkartarak topa tutan ve “şehrin kalbine çakılmış 3 kazık” diye adlandırdığı projeleri örnek gösteren Aydın, “imkanı olsa bunları hemen yıkacağını söyledi.
Başhekim ve Kas-Der Başkanına istifa çağrısı
Belediye Başkanıyla arasının iyi olmadığına yönelik dedikoduların çıkarıldığını, ancak bunların gerçekle ilgisi olmadığını kaydeden Aydın, Devlet Hastanesi Başhekimini ve Kas-Der Başkanını görevlerini bırakmaya davet etti.
“FETÖ bu aralar kanlandı”
Aydın eleştirilerini “Bu aralar kanlandı” değerlendirmesinde bulunduğu FETÖ’ye ve OSB yönetimine yönelik olarak sürdürdüğü basın toplantısında, Tıp Fakültesi’ne destek için vakıf kurulmasını doğru bulduğunu belirtti, ayrıca “İşini yapan bürokrata teşekkür ediyoruz” dedi.
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, görevdeki ilk yılını İl Yönetim Kurulu üyeleri ve yeni göreve getirilen Kastamonu Ülkü Ocakları Başkanı Haluk Yakar ile birlikte düzenlediği basın toplantısında değerlendirirken, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, “Bugün bizim için önemli bir gün. Geçen sene 19 Kasım 2018 günü Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri Devlet Bahçeli bey tarafından atanmıştım. Bugün itibariyle de tam bir yıl oldu. Bugün hem geçen günleri değerlendirelim, hem de bu yılda kendi içimizde eksiklerimizi, yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı hep birlikte değerlendirelim istedik. Ama 19 Kasım çok önemli bir güne de denk geliyor: Milli Mücadelemizin onurlu sesi Kastamonu’dan yayıldı. 19 Kasım, İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un bütün dünyaya seslendiği yer Kastamonu. O günde bu güne tekabül ediyor. Onun için bugünün ayrı bir yeri daha ortaya çıkmış oluyor. Mehmet Akif Ersoy’u da bu vesile ile rahmetle ve minnetle yad ediyoruz” dedi.
31 MART ÖNCESİ SÜREÇ
Göreve atandığı gün Genel Başkanları Devlet Bahçeli’yi bir söz verdiğini söyleyen Aydın,sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demiştim ki, Sayın Genel Başkanım, biz kayıplarımızı ve kaybettiklerimizi geri alacağız. Buna inanarak bu göreve talip olduk. Dolayısıyla o gün itibariyle tabiri caizse Kastamonu’nun röntgenini biliyorduk da biz tekrar çektik. Ne yapmamız gerektiğini adaylarımızla, yöneticilerimizle ve tüm dava arkadaşlarımızla ortaya koyduk ve 31 Mart için kolları sıvadık. Aday belirleme süreçlerimiz, aday adaylarının şekillenmesi bu anlamda ciddi bir süreç yaşadık ve Kastamonu’nun her bir köşesine, en ücra köyünden en merkezdeki her yerine ulaşabilmenin yollarını aradık. Ulaşabilecek vasıtaları bulduk. Bütün dava arkadaşlarımızla beraber tabiri caizse her köşeye her noktaya ulaşmaya gayret ettik. Çünkü Kastamonu’ya, Kastamonu halkına borcumuz olduğunu düşündük ve bu borç hiç bitmeyecek. Çünkü kurtuluş mücadelesinin en büyük nüvesi Kastamonu’dur, Kastamonu’ya biz böyle bakıyoruz. Dolayısıyla siyasi çalışmalarımızı beklentiye dayalı değil bir borcun yerine getirilmesi olarak baktık. Öyle de bakmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla süreç itibariyle bütün çalışmalarımızı bunu üzerine kurguladık ve bu samimi çalışmanın karşılığını milletimiz bize verdi. Hem de öyle bir verdi ki, yani bugün omzumuzdaki yükü taşımakta bazen zorlanıyoruz. Niye böyle söylüyorum 31 Mart seçimlerini hepimiz biliyoruz, merkezde yüzde 50 gibi bir oyu verdi milletimiz, böyle bir teveccüh gördük. Yani bir anlamıyla da Kastamonu’da iki kişiden birinin oyunun almayı başardık. Süreci takip edenler bilir; rakiplerimiz son güne kadar hiç tahmin edemedikleri bir durumla karşılaştılar. Tabii biz son 15 günde nelerin nasıl olacağını nasıl geliştiğini tahmin edebiliyorduk. Ama vatandaşın teveccühü dediğim gibi merkezde yüzde 50, bu merkezde böylede il genel meclisinde farklı mı? Değil…Dağ taş oy verdi Milliyetçi Hareket Partisine, bizim 48 bin küsur olan il genel meclisi oyumuz 85 binleri buldu. Omzumuzdaki yük derken, taşımakta zorlandığımız yük derken bunları kastediyordum. Dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi oransal olarak nüfus üzerinde bakarsak yüzde 70’in üzerinde Kastamonu’yu biz yönetiyoruz. Omuzumuzdaki yükün ağırlığını da bu anlamıyla ifade ediyorum. Şimdi bir yılı nasıl değerlendirelim, nasıl ifade edelim, hangi gününü ve dakikasını anlatalım, yani tabiri caizse bir roman olur. Çünkü yaşananlar var, perde arkası var, yapılanlar var, önümüze konulan sekteler var, kalleşlikler var, var oğlu var, bunlara girmiyoruz. Biz artık sadece Kastamonu’da 31 Mart itibariyle siyaset ideolojik anlamda bitmiştir. Toplumun bütününü kucaklayarak, toplumun bütününe hizmet ederek, hep söyledim ayırmadan kayırmadan hizmetlerimizi yapacağız, öylede yapıyoruz. Her şeyimiz açık, her şeyimiz berrak, hiç kapalı kapılar ardında siyaset yapmayacağımızı, kapalı kapılar ardında belediyecilik yapmayacağımızı ifade etmiştik. Hatta demiştik ki biz Allah’tan hakikaten korkuyoruz. Şaka maka değil bu ölçülerde siyaset yapacağız…Ve yine demiştik ki, siyasette hata yapmadan biz de insanız hata yapabiliriz ama bilerek hata yapmayacağız ve yapmıyoruz.”
“SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜK”
MHP İl Başkanı Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
“Şehir için olumsuz olan noktalarda muhalefetimizi yapıyoruz. Dolayısıyla bu anlamıyla Kastamonu’nun yönetiminde yüzde 70’lik oran, bizim sorumluluğumuzu kat ve kat arttırıyor. Görevlerimizi yapmaya gayret ediyoruz. Kastamonu için gecemizi gündüzümüze katıyoruz.
Sayın Genel Başkanımızın bir sözü vardır: ‘Benim gecem de gündüzüm de Türkiye’dir’ der. Bizim de gecemiz de gündüzümüz de Türkiye’dir, ama yerel anlamda gecemiz de gündüzümüz de Kastamonu’dur. Hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, hiçbir sınıfsal ayrım gözetmeksizin, devletin verdiği yetkiler doğrultusunda belediyeciliğimizi yapmaya gayret ediyoruz. Eksiklerimiz tabiî ki vardır ama hızla eksikliklerimizi gidermeye gayret ediyoruz. 14 il genel meclisi üyemiz var, ciddi gayret sarf ediyorlar. Köylerimizle ilişkili olarak her talebe cevap vermeye gayret ediyoruz. Zorlandığımız zamanlar da oluyor. Hem belediyede hem il genel meclisinde hem ilçelerde bazen zorlanıyoruz. Ama bunu bir engel olarak görmüyoruz. Bir şekilde çözüm üretip, vatandaşa hizmeti götürmeye gayret ediyoruz.”
“ALDIĞIMIZ OYU MUHAFAZA EDECEK YAPILAR OLUŞTURDUK”
Seçimden kısa bir süre önce göreve atandıklarını ifade eden Yüksel Aydın, “Teşkilatlarımızla ilgili değerlendirme yapma fırsatımız olmadı. Tabiri caizse birçok yerde hem il başkanlığı hem de ilçe başkanlığı yaptık. Dolayısıyla gördüğümüz eksiklikler üzerine, teşkilatlarımızda görev değişikliğine gittik. Yaklaşık 9 ilçede, yeni ilçe başkanlarımızı atadık. Aldığımız oyu muhafaza edecek yapılar oluşturduk. Üzerine eklemek için devamlı sahada olmamız gerekiyor. Önümüzdeki ayın 15’inde bütün teşkilatlarımızla beraber, ocağı; partisi, ilçesi, belediye başkanları, il genel meclisi üyeleriyle birlikte büyük bir toplantı tertip edeceğiz. Bir yılımızı icraatlarımız ile beraber değerlendireceğiz. Teşkilatlarımızda bir sıkıntı yok. Milliyetçi Hareket Partisi ilçe teşkilatlarına gittiğinizde, binalarımızı açık göreceksiniz, çayımızın kaynadığını göreceksiniz, mutlaka bir yöneticiyi bulacaksınız. Ülkü ocaklarında bir değişim yaşandı. Yeni Ülkü Ocakları Başkanımız Haluk Yakar beye de başarılar diliyorum. İnşallah Kastamonu’da gençlerimiz üzerinde eğitim anlamında çok büyük katkısı olacak. Eski Ülkü Ocakları Başkanımıza da hizmetleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
DEDİKODULARA TEPKİ
Milliyetçi Hareket Partisi’nin en başarılı olduğu şehrin Kastamonu olduğunu da sözlerine ekleyen Aydın, şöyle konuştu:
“Bunun gururunu hep beraber yaşıyoruz. Bir mücadelenin sonucu oluştu. Dedikodu kazanını da hep kaynatıyorlar. Bunun altını çizmek istiyorum. Dedikodulara bakılırsa, ben her gün Galip Hoca’yla kavga ediyorum, o gidiyor ben geliyorum, istifa ediyor! Bunların hepsi yalan. Galip Hoca bizim Belediye Başkanımız. Böyle bir şey mümkün olamaz. Benim 30 yıllık arkadaşım. “Kavga ediyormuşuz, aramızda mesafe varmış” gibi birçok dedikodu var. Merkez İlçe ile de sıkıntılarımız varmış!.. Merkez ilçeyi ben atadım. Emre kardeşimizi biz atadık. Hiçbir şey kalmadı, her şey bitti böyle konuşuyorlar.
Belediyeleri kaybettiniz, biz kazandık; bunu niye kabul etmiyorsunuz?
Milliyetçi Hareket Partisi, Kastamonu Belediyesi’ni aldı. Hem de yüzde 50 oyla eze eze aldı. Taşköprü’yü, Tosya’yı, İhsangazi’yi, Seydiler’i, Ağlı’yı, Çatalzeytin’i aldı.
Bunu hazmedin, biz aldık. Demokrasi böyle bir şey.
Bozkurt’u kaybettik, Devrekani’yi, İnebolu’yu kaybettik. Vatandaşın takdiri diyoruz. Teşkilatta sorun yok, size buradan ekmek çıkmaz.
Kastamonu’nun yüzde 70’ini biz yönetiyoruz, bunu herkes hazmedecek. Ayırmadan, kul hakkı yemeden yöneteceğiz. Kul hakkı yemeyeceğiz dedik. Devletin malına el sürmeyeceğiz dedik. Sıkıyorsa biri sürsün bakalım.
Bunlar zorunuza gidiyorsa, gitsin. Devletin malına el sürdürmeye çalışıyorsanız, sürmeyeceğiz. Teşkilatımızın hiçbir birimiyle, hiçbir arkadaşımızla, ne belediye başkanlarıyla, ne de belediye meclis üyeleriyle hiçbir sıkıntımız yoktur. Biz bir aileyiz, aile olarak da devam edeceğiz. Biz aile olarak siyaset sürdürüyoruz. Gerçek bu. Biz bir hesaba dayalı siyaset yapmadık. Yapmadığımız için bu sonuçları aldık. Birlik ve beraberliği tesis ettiğimiz için bu sonucu aldık. Bu sonuç öyle kolay gelmedi. 48 bin olan İl Genel Meclis oyunu 85’ine çıkarmak, kolay bir şey değil. Üzerine 40 bin ekliyorsunuz. Merkez belediyeyi yüzde 50 ile kazanıyorsunuz. Bunlar akşamdan sabaha olan işler değil” şeklinde konuştu.
CHP’ye değinerek sözlerine devam eden MHP İl Başkanı Yüksel Aydın; “Kastamonu’daki Cumhuriyet Halk Partililere sesleniyorum. Yerel ve milli arkadaşlarla Kastamonu’da siyaset yapın. Yerli olsun yerli. Yok mu Kastamonu’da yerli il başkanı? Yok mu Kastamonu’da yerli milletvekili adayı? Biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerli olanlarıyla, milli olanlarıyla hiçbir problemimiz yok. Fakat o tepedeki zihniyeti buraya taşıma gayreti içinde olanlarla sonuna kadar problemimiz var. Yani terör örgütünün alt ağzı olanlarla, Türkiye’nin milli meselelerinde devletin yanında olmayanlarla meselemiz var. Kongre sürecine girdiler, inşallah yerli bir il başkanı bulurlar da önümüzdeki dönemde yerli bir milletvekili adayı bulurlar. Aslında avuçlarını yalarlar da. Geçtiğimiz dönemde MHP 2002 seçimlerinde barajı aşamadığından milletvekili çıkardılar, yoksa bunların milletvekili çıkarma gibi bir şansları yok. Bazen meşhur olmak için bize bazı şeyler söylüyorlar.”
“İŞİNİ YAPAN BÜROKRATA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
Konuşmasında daha önce gündeme getirdiği âtıl binalar konusuna da değinen Yüksel Aydın, şöyle dedi:
“Geçen toplantımızda atıl binalara değinmiştik. MİEM demiştik, hastane demiştik, KESOB’un binasını söylemiştik. Söylemek lazımmış demek ki. MİEM şu an itibariyle ihale noktasına geldi. Para çıktı 30 milyon TL. 16 milyon TL sonra bir daha çıkmış. Yetkililerden aldığımız bilgi. Yani atıl olan MİEM yılbaşı itibariyle ihalesi yapılıp, Milli Takımlar Kamp Merkezi olarak hayata geçecek. Ben öncelikle Gençlik ve Spor İl Müdürü’ne teşekkür ediyorum. Başarılı bir il müdürü var. Hakikaten takdir etmek lazım. Biz işini doğru yapan bürokrata teşekkür ediyoruz. Dolasıyla hem Gençlik ve Spor İl Müdürü’ne hem de AK Parti yetkililerine de teşekkür ediyorum. Kastamonu Üniversitesi Rektörü’ne de teşekkür ediyorum. Öbürü gibi oraya çökmedi. Kastamonu’yu yok sayan bir rektör vardı. Sağ olsun tıp fakültesinde afiliasyon süreci başladı. Rektöre de çok teşekkür ediyorum. KESOB’un atıl binasını için belediyemizle bir protokol yapıldı. Bütün kurslar Halk Eğitim Merkezi marifetiyle orada yapılacak. O bina atıl durumdan kurtulmuş olacak. Biz siyaset yaparken, ortada duran yanlışları ifade ederek, kamuoyunun duymasını istiyoruz. En azından 3-4 noktada ilgililer, iktidar bu işe ilgi gösterdi ve sonuçlarını alıyoruz. Sonuçlarını aldığımızı görmekten de hakikaten mutlu oluyoruz.”
“HASTANE SORUNUN MUTLAK ÇÖZÜLMESİ LAZIM””
Kastamonu Devlet Hastanesi’nden şikayetlerin geldiğini söyleyen Aydın, şöyle devam etti:
“Hastaneden her gün bir fotoğraf, her gün bir fotoğraf. Bu hastane başhekimi ne iş yapar, anlamakta zorlanıyorum. Bu kaçıncı? Bu kardeş ne iş yapar?
Sayın başhekim yapamıyorsan zorlama kendini. Senden şikayet gırla gidiyor.
Uzman doktor eksikliği var zaten hastanede. Afiliasyon süreci mi seni rehavete sokuyor? Hastanede başhekimin profesör olması lazım. Öyle ise bırak git. Zorlama kendini. Zaten beceriksiz bir adamsın. Yapamıyorsan çek git, uğraştırma. Devletin başhekimi biter mi? Becerikli bir arkadaş gelsin, süreci yönetsin. Zorlanıyorsan bırak git, zorlanmayan biri gelir.
Hastane sorunun mutlaka çözülmesi lazım. Hastane çok önemli. Çünkü biz sağlık hizmetinde geride kaldık. Durmadan sevk. Muhteşem bir tesis var, hastane var ama orada. Böyle bir tesis yapılmış, ama beceriksiz yöneticilerin elinde duruyor. İnşallah Rektör Bey’in gayretleri ile afiliasyon süreci gerçekleşir, araştırma hastanesine döner, Kastamonu insanı sağlık sektöründeki sıkıntıdan kurtulur.
“ÜÇ TANE KAZIK”
MHP İl Başkanı Aydın, imar konusunda geçmiş döneme yönelik çok sert eleştirilerde bulunurken şu ifadeleri kullandı:
“Geçen İl Özel İdaresi’ni ziyarete gittim. Oradan görünüyor. Sunta Kavşağı’nda başlayarak, orada bizim Meclis Üyemiz Ferdi Kargılı’nın yaptığı bina bir, Nihat Altın’ın yaptığı bina iki, Kastamall denen rezillik üç.
Üç tane kazığı çakmışlar şehrin kalbine. Elimde imkan olsa bugün üçünü de yıkarım.
Böyle bir şey olmaz!
Kastamall’u yapıyorsun da, altyapı yetmeyecek. O kavşak yetmeyecek. Hiçbir şey yetmeyecek. Burayı verenlerin, bunlara ruhsat verenlerin yatacak yeri yok.”
“FETÖ BU ARA KANLANDI”
Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“FETÖ bu ara kanlandı. Kastamonu’da da. Geçmişten alınıp, bırakılanlara bir bakın. Nasıl geziyorlar fellik, fellik. Sizi tarihe gömmek bu devletin görevi. Bu devlete siz ihanet ettiniz. Bu devletin evlatlarına siz uçaklarla saldırdınız. Bu devletin evlatlarını kendi savaş uçaklarıyla vurdunuz. Sizi tanıyoruz. Bunu bilin. Ne kadar fellik fellik gezseniz de, devletin savcısı da tanıyor sizi, devletin emniyet müdürü de tanıyor, devletin valisi de tanıyor. Kastamonu da tanıyor. Kendinize dikkat edin. Devlet de, millet de sizi affetmeyecek. Öyle piyasada salına salına gezmeyin. Bir devlet hukuk anlamında size cezanızı verecektir.”
OSB
Organize Sanayi Bölgesi’nde istifa söylentilerine de değinen Aydın, bu konuda da görüşlerini şöyle paylaştı:
“Organize Sanayi, adı organize. Orada bir organize işler var. Geçen 10 gün önce istifa edildi. Gazetelere düştü, sonra yok istifa etmedim oldu. İstifa furyası devam ediyor. İstifa ettiysen, ettin. Organize Sanayi Kastamonu için önemli. Sanayimiz bizim orada. Siz orada boncuk mu oynuyorsunuz? Ne yapıyorsunuz? Yok istifa ettim, yok istifa edeceğim yerine şu gelecek. Öyle bir dünya yok. Orası sizin babanızın çiftliği mi? Ne yapacaksanız, kamuoyu önünde yapın. Arkadaşlar ne yaptıklarının, hangi kurumun başında olduklarının farkında değil. Oraları çocuk oyuncağı zannediyorlar. İstifa ettiyseniz de çıkın millete açıkça söyleyin. Nedenleri de söyleyin” diye konuştu.
MASLAK VE SPOR KULÜPLERİ
Aydın, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Maslak, bir noktaya geliyor. Kendiniz çalacaksınız, kendiniz oynayacaksınız. Kamulaştırmayı belediye yapıyor. Belediye müdahil oldu, bundan sonra da olacak. Beyefendilerin ne yaptığını bilmiyoruz. Seçim sürecinde söylediğimiz gibi o iş de devam ediyor. Hentbol takımımız var. Ciddi bir kaydeder bir başarı var. Adalet Komisyonu Başkanımız bu işi seviyor ve her maça gidiyor. Hakkı Ağabeyden bir ricamız var. Spor servislerini arayabilir. Bu başarıyı herkesin görmesinin sağlanması lazım. Belediye’de hem maddi, hem de manevi olarak emek veriyor. Kamuoyunda öne çıkması için, çalışma yapılması gerekir. Kastamonuspor tahmin etmediğimiz şekilde iyi gidiyor. Kastamonuspor’un yükü çok ağır. Öyle böyle değil. Belediyemiz elinden geldiği ölçüde destek veriyor. Cengiz Aygün, tekvandosu, judo ve tüm spor dallarına yardım ediyor. Kendisi teşekkürü hak ediyor. Bizim bir sürü iş adamımız var. Para vermek zor iş, herkes para vermez. Kastamonusporda onun sayesinde ayakta duruyor. Kastamonuspor bizim için ortak değer. Geçmişte ise paravan olarak kullanmış. Onun için kızılıyor, ancak şimdi takıma yardım edilebilir. Geçmişteki yaşanan şeylerde neden takıma müdahale etmediniz. Verirken veriyorsunuz, bize gelince sızlanıyorsunuz. Bizim bir talebimiz de yok. Takım ayakta dursun. Öyle, böyle yürüyor. Bir iş adamı çıkıyor, 5 milyon TL’yi harcıyor. Hiç De bir şey beklemeden. Bize hep Cenab-ı Allah yardım ediyor. Başka da bir şey beklemiyoruz.”
TURİZM
Kastamonu’nun Dünya Kültür Mirası’na girmesi gerektiğini söyleyen Aydın; “Turizm şehri diyoruz. 1980’li yıllarda Dünya Kültür Mirası’nı Safranbolu kabul etmiş. Kastamonu ne hikmetse kabul etmemiş. Safranbolu’nun önde olmasının sebeplerinden birisi bu. Bunun üyeleriyle mutlaka irtibata geçirilmelidir. Konakları daha önceden hep derneklere vermişler. Ancak verilen yerler hep işlevselliğini yitirmiş. Buraları turizme kazandırmak adına yapılması gerekiyor. Belediyemiz inşallah bu anlamda bir çalışma yapar da o konakları geri kazandırır” ifadelerini kullandı.
İSTİFAYA DAVET
KAS-DER’in artık kendilerinin nezdinde yok hükmünde olduğunu da belirten Yüksel Aydın, ağır eleştirilerde bulunurken şu ifadeleri kullandı:
“KAS-DER benim için önemli. KAS-DER bizim nezdimizde yok hükmündedir. Siyasallaşmıştır. Geçmişte de oldu bunlar. Cem Uzan Genç Parti’yi kurmuştu, ben o zaman İstanbul’daydım. KAS-DER Genel Başkanı, tüm Kastamonuluların Cem Uzan’ın yanında olduğuna dair sayfa sayfa gazetelere demeç verdi. Zaman zaman Kastamonuluları peşkeş çekiyorlar. Şu anki yönetim başkan, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na açılış kurdelesini el sürdürüyor; o gün, onun bittiği gündür. Bizim için KAS-DER bitmiştir. Bundan sonra Kastamonu Günleri, burada yapılacaktır. Biz niye gideceğiz? Oradaki Kastamonulular gelsin, bir şeyler bıraksın. Parasını biz verelim, malzemesini biz verelim, abiler orada film fırıldak yapsınlar. CHP’nin eli pis il başkanına kurdele kestirsinler. Sonra gazetelere kırıta kırıta demeç veriyor. Bütün siyasi partilere aynı mesafedeymiş. Hadi oradan Remzi Şen. Bırak git bugün itibariyle. Çek git. Kastamonu’yu siz temsil edemezsiniz. Şehitlerin kanının elinde olduğu bir kadına Kastamonulular Derneği’nin açılışını yaptırırsan, sen Kastamonulu değilsin. İstanbul il başkanının nasıl bir vatandaş olduğunu herkes biliyor. Benim askerimi, benim polisimi şehit edenlerle kırıtanların, onlarla iş tutanların, Kastamonulular Derneği’nin açılışında kurdele kestiriyorsan, sen yok hükmündesin. Bırakıp gideceksin orayı. Adam gibi bir adam gelecek Kastamonuluları temsil edecek.”
TANITIM
“Tanıtım noktasında eksiğimiz şu, komplike bir çalışma yapmıyoruz” diyen Aydın, “Belediye ile Valilik mutlaka yeni bir komisyon oluşturmalı. Nasıl tanıtacaksak Kastamonu’yu? Bu adamlarla olmaz. Olmuyor görüyorsunuz. Her gün bir rezilliğe imza atıyorlar. Dolayısıyla iyi bir komisyon oluşturulup, heyetler oluşturulup çalışma yapılmalı. Bunlar oluştuktan sonra ciddi bir sonuç da çıkabilir. Bir turizm heyeti oluşturulmalı” dedi.
TIBBİYE VAKFI
Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi için kurulması planlanan vakıf hakkında da konuşan Aydın; “AK Parti İl Başkanı gereksiz görmüş, ama öyle değil. Sivil inisiyatifinde dahil edilebilmesi için önemli bence. Yani Kastamonu’da sağlık sorunu devam ediyor. Herkes bizden önde. Bu afiliasyon sürecinin hızlı bir şekilde devam edip, bu anlamda sivil inisiyatifin de dahil olması lazım. Bu anlamda bu vakıf anlamlı hale gelecek. Sivil inisiyatifin dahil olmasından niye rahatsız oluyoruz ki? Çok daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Destekliyorum” diye konuştu.
“BELEDİYE BENİM İŞİM DEĞİL”
Yüksel Aydın son olarak; “15 gündür belediyeye gitmedim. Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu. Ben nasıl belediyeyi yöneteyim? Ben belediyecilikten anlamam. Ben sadece siyasi konularda yardımcı olmaya çalışırım. Teşkilat bu işin tepesindeki isimdir. Belediye Başkanı’nı belirleyen teşkilattır. Meclis üyesini belirleyen teşkilattır. İGM’yi belirleyen teşkilattır. Bu ismi ben yazmışsam, o orada. Dolayısıyla benim hiçbir müdahalem olmaz Galip Hoca’ya. Kendisinden bir yer değişikliği istedim, 2 ay imzalamadı. 3 buçuk ay sonra yeri değiştirdi ama istediğimiz yere vermedi. Öyle bir ilişkimiz var bizim. Ben belediyenin işlerine karışmam. Benim işim değil. Anlamam. Benim işim teşkilat. Ben sadece yardım istedikleri zaman yardım ederim. Merkez ilçe Başkanı benim kardeşim. Benim hiçbir problemim yok” dedi.
Cengiz MUHZİROĞLU