Kurşunlu Han Genel Müdürü Cem Dilimel Kastamonu turizm potansiyeli hakkında İstamonu Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karadeniz’e değerlendirmede bulundu.
Kastamonu’nun turizmle tanışmamasının en güçlü avantajı olduğunu vurgulayan Kurşunlu Han Genel Müdürü Cem Dilimel, “Turizm dünyadaki en güzel taklit etme sanatıdır. Memnun olduğunuz şeyi uygulamanız, memnun olmadığınız şeyden kaçınmanız turizmdeki en güzel taklit yönüdür. Daha önce yapılan hatalara düşmeden tertemiz bir plan hazırlayabiliriz. Yani bizim turizm ile tanışmamış olmamız en güçlü avantajımız.” dedi.
Cem Dilimel, şehrin potansiyelinin turizme hazır olduğunu teorinin pratikle birleştirilmesi için çalışılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtken sektörde kadın istihdamı ve girişimciliğine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Kastamonu’nun en az 150 yılını ön gören turizm stratejik planın şehrin yerel yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ve esnafları ile birlikte çizilmesi gerektiğini söyleyen Dilimel, gastronominin açık büfe sistemi yerini alakart ile daha iyi ön plana çıkacağını kaydetti.
Kastamonu’nun tüm ilçelerinin ayrı bir potansiyelinin bulunduğuna işaret ederken merkezin yanı sıra Azdavay ve Pınarbaşı’nın turizme hazır olduğunu bildiren Cem Dilimel; İstanbul, Ankara ve Bursa’da düzenlenen tanıtım günlerinin organizatör sivil toplum kuruluşlarına Kastamonu’da etkinlik yapma çağrısında bulundu.
Elimizde boş, tertemiz bir defter yaprağı var
“Hem küresel ısınma hem de alternatif turizm arayışı Akdeniz ve Ege sahil bandındaki misafir kitlesini Karadeniz Bölgesine doğru kaydırmaya başladı. Önümüzdeki yıllarda bu oran daha fazla artacak. Trabzon’dan Samsun’a kadar başlayan iyi bir turizm hareketi vardı ancak doğal güzellikler yanlış uygulamalar sonucu betonlaşarak harabeye döndü. Bizim Küre Dağları başta olmak üzere her ilçemizde yerleşik birçok yapımız var ve hepsi de boş. Kötü örneklerden ders çıkartırsak avantajımız devam eder.Elimizde boş, tertemiz bir defter yaprağı var. Bunun üzerine yazacak ve yorumlayacak biziz. Turizmde gidiş haritamızı, hedef kitlemizi diğer illerin düştüğü hatalara düşmeden yapmak için seçeneğimiz var. Yani bizim turizm ile tanışmamış olmamız en güçlü avantajımız.İnsanlar Kastamonu’yu biliyor ve geliyorlar. Tanıtımla ilgili bir sorunumuz yok. Kastamonu’ya gelen misafirleri hataya düşmeden evimizdeymiş gibi ağırlayabilirsek şehrin turizmle ilgili bir sorunu kalmayacak.”
Tüketmeden çoğaltmanın yolunu bulmalıyız
“Turizm 24 saat esasına göre plan yapılması gereken bir sektör. Hem atanmış hem de seçilmiş yöneticilerimiz ellerinden gelen desteği veriyor. Ancak devletin çalışma düzeni 8:00-17:00 zaman dilimine turizm sığmıyor. İranlıların bir atasözü vardır; oturdular, toplandılar ve dağıldılar. Sadece oturur, toplanır ve dağılırsak çözüm bulamayız. Misafir ilgi bekler bu kapsamda 24 saat esasını şehre öğretmemiz gerekiyor. Turizmde belirleyeceğimiz strateji ile en az 150 yılı planlamalıyız. Profesyonellerden destek almalıyız. Kastamonu valimiz, belediye başkanımız ile vekillerinin üst kurulda olacağı, alt birimde herkesin memleket meselesi ve sevdasıyla görev üstleneceği bir konsorsiyum ile fikir merkezine ihtiyacımız var. Geleceğimize çocuklarımıza bırakacağımız bir memleket burası. Tüketmeden, çoğaltmanın yolunu bulmamız gerekiyor.”
Şehrin rol modele ihtiyacı var
“Dünyadaki en güzel taklit etme sanatıdır turizm. Memnun olduğunuz şeyi uygulamanız, memnun olmadığınız şeyden kaçınmanız sektördeki en güzel taklit yönüdür. Aynı zamanda görseldir de. Kitaptan her şeyi öğrenebilirsiniz ama hiçbir zaman kitaptaki gibi olmaz. Uygulamamız lazım. Şehir turizme müsait sadece rol model alıp, kendi sistemlerine entegre etmeleri gerekiyor. Yerel halkın turizmde paydasının olduğu Beypazar örneğini Kastamonu’da uygulamayı hedefliyoruz. Beypazarı’nda kooperatifleşme ve kadın istihdamının artırılması gibi çok kapsamlı çalışmalar uygulandı. Kasabalarımızdaki yerel esnafımızın bu uygulamaları yerinde görmesini sağlayacağız. Ortak paydaşlarımızın turizmde öne çıkmış şehirleri tanımasını planlayacağız. Başarıya ulaşan, başarılı ilerleyen yerlerden bir şeyler almaya çalışacağız.”
Kastamonu kadınlarının hepsi turizmci
“Ulaşılabilirlik çok önemli. Ulaşılabilirlik yol ile başlar ama gittiğiniz yerdeki hizmet, ulaşılabilirliğin en güzelidir. Bugün Türkiye’nin 81 vilayetinde Kastamonu kadınlarından daha iyi evinde misafir ağırlayabilen yoktur. Hepsi birer turizmci ama sahaya çekemiyoruz. Evimizde ağırladığımız bu düzeni sahaya da uygulamamız gerekiyor. Bugün pansiyonculuk başlayamıyor çünkü öğretemiyoruz. Diyeceğiz ki; yatağın şurada olacak, halın şurada olacak, suyu buraya koyacaksın. Bu misafire defter tutacaksın, hatırat gibi ismini, soy ismini alacaksın. Bunu da karakola söyleyeceksin. Biz bunu öğretmeden olmaz.”