Türkiye’de bugün yaşayan vatandaşlarımızın çoğu Artvin, Kars ve yeni il Ardahan’ın 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi) sonrası Ruslarca işgal edilip 3 Aralık 1920 Gümrü Antlaşması’na kadar yaklaşık 42 yıl esarette kaldığını bilmezler. Bu dönemde Artvin ve Karslılar iki defa topraklarından uzaklaştırılıp muhacir durumuna düştüler. Önce, 93 harbinin sonunda komşu illere ve Anadolu içlerine yayıldılar. Bir grup Karslı, Artvinli topraklarını terk etmedi. Rus, Ermeni zulmüne razı oldu. Gidenlerin toprakları, evleri genellikle Ermenilere verildi. I. Dünya Savaşı’nda 1914-15 yılında Ruslar Rize, Trabzon, Erzurum, Bayburt, Gümüşhane ve Erzincan’ın da içine alacak şekilde işgal alanlarını genişlettiler. Büyük bir göç, muhacirlik daha başladı. Artvin ve Kars’ta kalan Türklerin ümidi kırıldı, yollara düştüler. Bugün Anadolu’nun Yozgat, Kayseri, Çorum, Amasya, Tokat, Samsun, Ankara, Çankırı, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Bursa, Balıkesir, Yalova illerinde çok sayıda Artvinli ve Karslının yaşama sebebi önemli ölçüde bu olaylardır.
Kars, Ardahan, Artvin Millî Mücadele döneminde TBMM Ordusunun ilk askerî harekâtıyla 15. Kolordu Komutanı Korg. Kâzım Karabekir ve onun komutasındaki 9. Kafkas Tümeni Komutanı Taşköprülü hemşehrimiz o zamanki rütbesiyle Yb. Halit Bey’in gayretleriyle 1920 Ekim ayında Rus ve Ermeni ordularıbozguna uğratılarak işgalden kurtarıldı. Gürcü işgalinin ardından tam kurtarılma Şubat 1921’de gerçekleşti. Bu üç ilin halkı, daha sonraları “Deli Halit Paşa” olarak tanınan Yb. Halit Bey’i cephede gördüklerinden “kurtarıcı kahraman” olarak onu bilirler. Yb. Halit Bey, bu başarısı dolayısıyla 6 Aralık 1920’de albaylığa terfi etti. İstiklâl Savaşı’nda Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’a da katıldı. Büyük Zafer sonrası rütbesi Tümgeneralliğe yükseltildi. 1923 yılında Ardahan milletvekili seçildi. 14 Şubat 1925 tarihinde TBMM’de bir milletvekiliyle bir silahlı tartışma yaşadı. Vurularak (Ali Çetinkaya tarafından) hayatını kaybetti. 1934 Soyadı Kanunu’ndan sonra ailesine Karsıalan soyadı verildi. Kars’ta iki büyük caddeden birinin adı Kâzım Karabekir, diğerinin de Halit Karsıalan’dır.
Tümg. Halit Karsıalan’ın Artvin, Kars ve Ardahan’da bugün de hâlâ çok sevildiğini gösteren bir kitaptan söz edeceğiz:
Ülkü Önal; Bir Artvinlinin Gezi Notları/Anadolu’dan Ahıska ve Batum’a, Erzurum 2020, 336 s. Yusufeli Belediyesi Yayınları:33.
Artvinli halk kültürü derleyicisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü bünyesindeki Artvin, Ardanuç ve Fındıklı’daki kütüphanelerde 1980-2006 yılları arasında görev yapıp emekliye ayrılan Ülkü Önal (d.1961 Ardanuç), emeklilik döneminde halk kültürü derlemelerine ağırlık verdi. En çok derleme gezisine memleketi Artvin’de çıktı tabii. Anadolu’da gittiği her şehirde 93 Harbi ve 1914/15 Artvin muhacirlerini aradı. Çünkü, 1921’de hürriyete kavuşan Artvin ve Kars ile Ardahan’a muhacirlerin çoğu dönmemişti. Çalışıp çabalayıp yeni topraklarda tutunmayı başarmışlardı. Ülkü Önal’ın derlemeleri sırasında sorduğu sorulardan biri mutlaka muhacirlik hatıralarıyla ilgiliydi. Bu hatıralarda Deli Halit Paşa’dan söz edenler, ona dua edenler az değildi. Biz de kitabı okuyunca, hemşehrimizle gurur duyarak onunla ilgili anlatılanları okuyucularımıza anlatmaya karar verdik:
- Artvin Ardanuç Tanzot/Aydın köyünde babası İlkokul öğretmeni iken doğan Ülkü Önal anlatıyor (s.17):
“Tanzot’taki Ermenilerin sayısı Türklerden azmış ama ticaret onların ellerindeymiş. Köylüleri borçlandırıp sulak ve güneye bakan toprakları ellerinden almışlar. Ortalık bozulunca Ermeniler, Türk kadınlarını soyup yarı bellerine kadar toprağa gömmüşler. Halit Paşa’nın askerlerinden birinin de nişanlısı varmış içlerinde. Ondan sonra çete savaşı olmuş diyor yaşlılar.”
- Ülkü Önal, kendi köyü Ardanuç Sakarya/Sagara köyü halk kültürü derlemelerinin girişinde şu bilgiyi veriyor (s.63):
“Köyün üzerinde Üçkürün mevkiinde mevzilerin olduğu, boş kovanların çıktığı ve oradaki tek mezarda Halit Paşa’nın askerinin yattığı söylenir. Yörede efsanevi kahraman Halit Paşa’ya kurşun işlemediği anlatılmaktadır.”
- Yusufeli Tekkale köyünden 26 yaşındaki Ufuk Durur anlatıyor (s.127):
“Büyük dedem Hafızoğlu Mustafa, 1914 savaşlarında Halit Paşa’nın askeriymiş. Ardeşen Pazar arasında Rus birlikleriyle savaşırken 40 kişiyle birlikte esir düşmüşler. Firar etmiş diye köye haber geliyor, evini yakıyorlar. Dedem, Batum’daki hapishaneden Murgul ve Borçkalı arkadaşlarıyla kaçıyor. Borçka Maçahel’den geçip köyüne varıyor ki evi harap olmuş. Silahıyla üç el ateş edip Halit Paşa’nın yanına Trabzon’a gidip durumu anlatıyor. Halit Paşa, muhtara haber gönderip evi yaptırıyor.”
- Yusufeli Narlıkköyünen 80 yaşındaki Ömer Peltek anlatıyor (s.128):
“Muhacirlikte Amasya ve Merzifon’a gitmişler. Ermeniler bizim nenelerimizi, teyzelerimizi, memelerinden, kollarından ambarın darabalarına çakmışlar. Bizimkiler de gelmiş onları sürmüş. Halit Paşa, kaçan askerleri vururmuş. Buraları düşmandan Halit Paşa kurtarmış.”
- Yusufeli Altıparmak/Barhal köyünden 72 yaşındaki Yaşar Kocatepe anlatıyor (s.137):
“Bizim köyde Halit Paşa’nın yaverliğini yapan Salih Çavuş vardı. 16 sene harp yapmış, vücudunda yara izleri vardı. Halit Paşa, doğunun fatihiymiş. Düşmandan çekinmez üzerine yürürmüş. ‘Düşmanın kurşunu bize işlemez.’ dermiş. Mevziden 200 m. ileride gidermiş. Kaputunu salladı mı mermiler dökülürmüş.”
- Yusufeli Kılıçkaya/Ersis köyünden 86 yaşındaki Muharrem Topal anlatıyor (s.164):
“Bizim köyde de muhacir olmuş. İspir, Tokat, Samsun taraflarına gitmişler. Cami yanmış ama köy yanmamış. Bizim buraları Deli Halit Paşa korumuş. Büyük bir kahraman, memleket sevdalısı. Halka yapılanların intikamını almış.”
- Ardahan Üniversitesi Öğretim Üyesi Kaan Gündoğdu Gürcistan Ahıska’da 15 Haziran 2019’da anlatıyor (s.205):
“Biz bu güzel yerleri nasıl bırakmışız? Önce savaş tazminatı olarak 1828’de Ruslara bırakmışız. Bir ara kahraman Deli Halit Paşa buralar da kurtarmış ama Moskova Antlaşması’yla bırakmışız… Sonra zalim Stalin erkekler savaştayken (II. Dünya Savaşı) 15 Kasım 1944’te bir gecede halkı topyekûn sürerek Ahıska’yı Türklerden arındırmış.”
- Ülkü Önal Ardahan gezisinde (4-5 Temmuz 2013)Hamşioğlu Rasim Bey konağını (hâlen Kent Tarihi Müzesi) gezdikten sonra şunları yazmış (s.218):
“Burası o tarihlerde (1918-19) Cenub-i Garbi (Güneybatı) Kafkas Hükûmeti’nin kongre binası ama katılanların fotoğrafı yok. Bölgemizin düşman işgalinden kurtarılmasını sağlayan, Kars’a ilk Türk bayrağını çektikleri için soyadı Karsıalan olan Deli Halit Paşa’nın ne fotoğrafı ne de büstü vardı.”
- Ülkü Önal, Kars gezi (29-30 Nisan 2012) izlenimlerini anlatırken şunları yazmış (s.259):
“Bana verilen haritada Puşkin’in, Gurciyev’ingezi rota haritası vardı. Kars’a ilk Türk bayrağını çektiği için soyadı Karsıalan olan Deli Halit Paşa’nın, Karabekir Paşa’nın yol haritasını görmek isterdim. Kaldığı konak neredeydi bilemedim! Deli Halit Paşa, Artvin’de de büyük kahramanlıklar yapmış. Melo Dağı’ndaki konağı perişan durumdaydı. Türkiye’nin en büyük Atatürk heykelini Artvin’de yaptıran Sıtkı Kahvecioğlu restore ettirir inşallah…”
İstiklâl Savaşı kahramanlarından Taşköprülü Tümg. Halit Karsıalan’ı bu vesileyle saygıyla anıyoruz…
NAİL TAN