Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, Belediye Meclisi’nin önceki akşam yapılan toplantısında, siyasi tartışma konusu olan Kuzeykent’teki arsayla ilgili satış ihalesini iptal ettiklerini açıkladı, bu gelişmeye gerekçe gösterdiği CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’e ateş püskürdü.
Erbilgin’in, söz konusu arsa için “Üç otuz paraya satılacak yer değil” dediğini ve kendini “kırk haramiler safında” olmakla suçladığını söyleyen Vidinlioğlu, “İhaleye 9 firma girmiş, onları bir araya getirmekle beni itham ediyorsun. Eğer ispat edemiyorsan şerefsizsin, müfterisin. Seni ispata davet ediyorum. Seni edebe davet ediyorum. Sana ‘çukur siyasetçi’ demiştim, çukura saygısızlık oldu, sen çukur değil, çup çukurmuşsun” dedi.
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, Belediye Meclisi’nin önceki akşam yapılan toplantısında, siyasi tartışma konusu olan Kuzeykent’te937 ada 371 parselde bulunan arsayla ilgili satış ihalesini iptal ettiklerini açıkladı, bu gelişmeye gerekçe gösterdiği CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’e ateş püskürdü.
“Abdestimden şüphem yok. Namazımdan hiç şüphem olmaz”diyen Başkan Vidinlioğlu, “Bana söz söyleyenler beş defa düşünsün. Geçenki mecliste sevgili Doğan Başkan’a sitem ettim, İYİ Parti İl başkanına bir kaç şey söyledim CHP İl Başkanına da epeyce bir şey söyledim. Aynı sayfanın iki tarafında, bir tarafta benim açıklamam var, karşı tarafında CHP İl Başkanı Sayın Hikmet Erbilgin’in açıklaması var, o gün zeytin dalı uzattık havada kaldı. Anladığınız dil buysa, ben o dili de biliyorum” diye konuştu.
Arsa satış ihalesiyle ilgili gazete manşetlerinden örnekler veren Vidinlioğlu, şöyle konuştu:
“Sayın Hikmet Erbilgin’e, ifade burada ‘üç otuz paraya satmak doğru değildir’. Basın kuvvetlerden bir tanesidir. Öbürünün başlığı ‘Haddini bil Erbilgin’ ve yine bir başka gazetemizde ‘Hukuki müracaatlar yapılacaktır’ diyor Sayın Erbilgin. Ben de ‘Muhalefet etmek bu değil’ demişim. ‘Girsin ihaleye alsın’ demişim. İhale çağrısı yapmışım bir başka gazetede de. ‘Kastamonululara saygısızlık’ demişim. Bir başka gazetemiz de bana atıfta bulunarak ‘Çukur Siyasetçi’ demiş. Sayın Hikmet Erbilgin, ‘orası, havada karada 250 eder’ diyorsun, ondan sonra çark ettin ‘200 eder’ dedin.Ben de sana diyorumki; ‘delikanlılık’ falan diyorsun ya, iptal süresinde ben ihaleyi iptal ettim. ‘Biz talibiz’ diyordun, ne kadar talip olduğunu birlikte görelim. İhaleyi dün akşam itibariyle iptal ettim. Niye iptal ettim biliyor musunuz? Utanması yok, arlanması yok, edepten bihaber. Herkesi edebe davet ediyor. İfadelere bak sen, ‘Üç otuz paraya satılacak yer değil’ diyor, bir de beni kırk haramiler safında olmakla suçluyor. Senin şehir eşkıyalığın tescillendi. Utanman yok. Bana, ‘gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor’ diyorsun, senin yüzün bile kızarmıyor. Sorduğum bir tane soruya cevap yok. Üçü beşten kertiyor. Ağzına geldiği gibi konuşuyor. O kadar değil, meydan boş değil. Ben de seni edebe davet ediyorum. Sana ‘çukur siyasetçi’ demiştim, çukura saygısızlık oldu, sen çukur değil, çup çukurmuşsun. Ben elimi uzattıkça elinin tersiyle itip, yalan ve tezvirata yöneliyorsun. Sen nasıl bir insansın? Hiç mi utanman yok?
“İSPAT EDEMEZSEN MÜFTERİSİN”
“Kırk haramilerin safında olmakla beni suçluyor. İhaleye 9 tane firma girmiş, onunla ilgili konuşuyorsun. Onları da bir araya getirmekle beni itham ediyorsun. Eğer ispat edemiyorsan şerefsizsin, müfterisin. Seni ispata davet ediyorum. Eğer ispat edemezsen müfterisin. Bu kadar lafı birisi bana söylese yerin dibine girerim. Birazcık haysiyetin varsa çık da ispat et. Eğer bir tane telefon görüşmemi, bir tane görüntüyükoy belgesiyle ben her şeye razıyım. Sen beni başkalarıyla karıştırıyorsun. Senin eski meclis üyen, seni rüşvet dağıtmakla suçladı; çıkıp da bir tek kelam etmedin. Benim sorduğum hiç bir soruya cevap vermiyorsun. Dönüp dolaşıp aynı yere gelip, bana bir şeyler söylüyorsun. Geçmiş dönemde suçladıklarımızla rant paylaşıyormuşuz. Seni ispata davet ediyorum. Zerre şerefin varsa ispat et, ispat etmiyorsan müfterisin, yalancısın haysiyet yoksunusun, edep yoksunusun, çup çukursun.
“HADİ GEL AL”
“‘Ben alırım diyordun’ hadi gel al. ‘Suda havada karada 250 eder’ diyordun. İhaleyi alan insanların yüzüne nasıl bakacaksın, hiç mi utanmayacaksın? Senin bu sözlerin yüzünden, kamu yararını gözetiyorum;‘Ben talibim’ dedin ben de iptal ettim. Almazsan edep yoksunusun.
Birde sürekli KastaMall’ı örnek veriyor. ‘9 buçuk dönüm yer bugünün parayla 48 milyon eder. O zaman havada, karada, suda 120 milyonu aşması lazım’ diyor. 9 buçuk dönem yer 48 milyon ediyorsa senin hesabında 17 dönüm yer 85 milyon eder. İhale bedelinin yüzde 50 üzerine ihale bitmiş. İnşallah sözünün arkasında durursun.
“CHP SEÇMENİ SENDEN RAHATSIZ”
“Tabii ben Cumhuriyetle neredeyse yaşıt bir siyasi partinin il başkanına bunları utanarak söylüyorum. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’ün partisidir. Özellikle Kastamonu’da ki CHP seçmeni vatanına, milletine sımsıkı bağlıdır. Senin çizgini biliyorum. Kastamonu’daki mütedeyyin klasik CHP seçmeninin senden rahatsız olduğunu da biliyorum. CHP’ye gönül vermiş seçmenleri ayrı bir noktaya koyuyorum. Onlar memleketimizin ne kadar yanındalar, ne kadar vatanseverdir ben zaten biliyorum. Lütfen üzerlerine alınmasınlar. İnşallah CHP’de siyaset yapmak isteyenler Erbilgin’e ve Erbilgin gibi siyaset yapmak isteyenlere yol vermeyecektir. İnşallah oda bir gün gerçeği görür. Bu memleketi beraber yönetme irademizi her seferinde dile getiriyoruz. Her seferinde de uzattığımız el havada kalıyor. Akıl almaz laflarla karşı karşıya kalıyoruz.”
“81 VİLAYETTE BÖYLE AKP PARTİ İL BAŞKANI YOK”
Konuşmasında AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’yü de eleştiren Vidinlioğlu, şunları söyledi:
“Doğan Başkan’a sitem etmemin sebebi şuydu, ogünden bu güne de bir düzeltme olmadı. Telefonda da yapabilirdi, ama yapmadı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin açıklamasına paralel bir açıklaması oldu. ‘Şehrin dinamiklerine sorulması gerekli’ diye. 81 vilayette bir AK Parti il başkanı yoktur ki, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanının açıklamalarına paralel açıklama yapsın.
“İTTİFAKA HALEL GETİRMEYİZ”
Ben, şuna inanıyorum: Hem AK Parti hem de Milliyetçi Hareket Partisi kadroları kökenini bu topraklardan almış, siyasi kadrolardır. Osmanlı’nın son döneminde Cumhuriyet kurulmadan önce şekillenmiş siyasi akımların devamı niteliğindedir. Dolayısıyla sene 1991’deki o günün kutsal ittifakının üçü de rahmetli oldu o liderlerin. Hem Başbuğum, hem Erbakan Hoca hem Aykut Edabali rahmeti rahmana kavuştu. O günün kutsal ittifakı yüzde 16 küsur oy alıp 60 küsur da milletvekili çıkarmıştı. O kutsal ittifakın ete kemiğe bürünmüş haline bugün Cumhur İttifakı diyoruz. Bizler, asla bu ittifaka halel getirecek hiç bir açıklamanın içerisinde olmayız. Doğan Başkan’a sitemim bu nedenleydi. Ona ‘bu yol doğru bir yol değil. Bu dolmuş seni güzel bir yere getirmez’ demek istedim. Tekrarda fayda var, siyaset hizmet noktasıdır. Memlekete hizmet edersiniz, her siyasinin de gönlünden geçen hayalleri vardır. Siyasetçilerinde hepimiz gibi hayalleri vardır. Onun için dost sözü kabul edilir temennisiyle bu sözleri söyleme ihtiyacı hissettim. Hem AK Parti, hem de MHP kadroları teşkilatlı yapılardır. İmanım gibi biliyorum. 2023’e de 2053’e de bizi taşıyacak kadrolar o kadrolardır. Zerre şüphem yok. Ama inanıyorum ki bu milletin bağrından çıkan bu kadrolar Türkiye’mizi daha müreffeh seviyelere getirecek. Yeter ki birlik ve beraberliğimiz daim olsun.
Hem Cumhurbaşkanımızın, hem Genel Başkanımızın hem bakanlarımızın hem de genel merkezimizin arkasında elif gibi duruyoruz. Bizden bir şey koparmak mümkün değil. İttifak noktasında ağzımdan bir çift kötü söz duyamazsınız söylemem. Biz kaderimizi böyle çizmişiz. Biz istikamet üzere yürümeye devam edeceğiz. Bizle yürümek isteyenler gelir, istemeyenler düşer. Çok da önemli değil.”
“KATAR SİYASETTE CİCİM AYLARINDA”
Konuşmasında, İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Katar’a da cevap veren Başkan Vidinlioğlu, “Ahmet Katar’dan da bir cevap gelmedi. Sevgili Ahmet Katar henüz daha siyasette cicim aylarında. Eğer rozet takmayla siyasete şekil verilseydi, öyle zannediyorum ki binlerce rozet alır, her gelene geçene takar da yol alırdık. Bu işlerin böyle olmadığını önümüzdeki günlerde inşallah görürüz” dedi.