İlk iki hafta aldığı mağlubiyetlerin ardından gelen “fişek” misali beraberlik ile GMG Kastamonuspor lige asıl başlangıcını yaptı, uzun maratona geriden başlamak dert değil, virajları sağlam aldığında arada fark filan kalmaz…
Bu hafta oynayacağı iki maçlık viraj önemli.
“Buz” gibi penaltı pozisyonu haricinde maçın ilk yarısında etkinlik gösteremedi temsilcimiz, rakibin 4 tehlikeli akınına karşılık “cılız” 2 pozisyon ile karşılık verebildi, “koşmayan” kadronun “4-2-3-1” sistemiyle aksini başarabilmesi fizik kurallarına aykırı çünkü…
Kaleye ve defans hattına yapılan takviyenin ekmeğini yedi.
Ergin Keleş’in 30’uncu dakikada orta alanda topla buluşması, rakibinden kurtarması ve topun dibine girerek penaltı noktasına indirdiği milimetrik pas, Avrupa’nın mücadele gücü ile Güney Amerika’nın tekniğini aynı karede birleştiren bir usta işiydi…
90 dakikaya bedeldi o birkaç saniye.
İkinci yarı da “teknik” müdahalenin gecikmesi sonucu son çeyreğe kadar aynı ritimde gitti, Buca’nın 52, 55, 56, 65, 66’ncı dakikalarda geliştirdiği gol pozisyonlarına, ancak 73’üncü dakikada ilk gol pozisyonuna girerek karşılık verebildi GMG Kastamonuspor; 75, 80 ve uzatma dakikalarındaki pozisyonları ile sürdürdü hızı arzulayan oyununu…
Hız, pozisyon getirdi.
71’inci dakikada oyuna giren genç yeteneğimiz Mustafa Alptekin Çaylı GMG Kastamonuspor’un Arda’sı olma yolunda…
Hele o kanatta 6 rakibi geçerek ceza alanına taşıdığı ve “al da at” dercesine penaltı noktasına bıraktığı pas yok mu?
Güzel günler ufukta…
Kesin bilgi.
MUSTAFA AFACAN