Kısıtlamalar bitti bu ay itibariyle. Gözümüz aydın. Artık pazarları da kendimizi dışarı vurabiliriz. Tek dileğim anormal normalleşmemek. Kurallara dikkat etmek… Mesafeyi her daim korumak… Hijyeni elbette…
Yıldırım yakınlarına düşmüş biri olmaktan bu hassasiyetim.
Aşılamada iyi düzeydeyiz bu gerçek. Yaşlı nüfusumuzun fazlalığı işe yaradı bu konuda. Hemen hemen herkes aşılandı, olması gerektiği gibi… Bir zaman evvel sarının bize artık çok uzak olduğunu yazmıştım, vaka sayıları tırmanmaya devam ettikçe. Şükür, ilimiz yeniden sarı kategoriye dönüş yaptı. Jet hızıyla gitmez yine umalım.
Pes doğrusu!
Daha biz Çin’le baş edemeden Elazığ’dan ses geldi. İnsanın inanası gelmiyor gerçekten.
Bilenler bilir, Germeç tarafına doğru yaklaştığınızda buram buram sarımsak kokusu yayılır etrafa. Taşköprü çıkışına kadar da devam eder. Aroması, toprağında değil mi sarımsağın? Kime sorsam bu cevabı aldım.
Elazığ’da bu işe soyunan eski rektör yardımcısı “Ata tohumu”yla birlikte toprak da mı götürmüşola?!
En can sıkan konu da Taşköprü Kaymakamı’nın çabalarına sekte vurulması. Sarımsak pazarını bile kapattı gerçek Taşköprü sarımsağı çıkana kadar. Yol kenarına dizili yerlere “Mola” dedi. Her tohumu alan kendi “toprağı”nda ektiğine Taşköprü sarımsağı demeye kalkarsa nereye gidecek bu kadar emek?
Gözde MINIK