Kastamonu Kalkınma Vakfı Denetim Kurulu ve eski İl Genel Meclisi Üyesi Muhsin Altındağ, genel kuruldaki konuşmasında, vakfın kurucusu Vali Kamil Demircioğlu’nun tayini sonrasında gerçekleştirilemeyen kafes balıkçılığı projesini hatırlatması ve bugün de uygulanabileceğini önermesinin yanı sıra vakıf senedinin 5’inci maddesi kapsamında ilimizin kalkınması için “yapması ve yaptırılması” gerekenlerle ilgili düşüncelerini 12 madde halinde sıraladı.
Altındağ’ın bu konudaki düşünceleri şöyle:
1) 1973-74 yıllarında Topraksu Başmühendisliği 20 kişilik kadrosu ile benim de içinde bulunduğum, Abana ilçemizin 3 köyünde 70 bin Giresun tombulu fındık fidanı ve bin adet İzmir Bornova zeytin fidanı dikimi gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalar neticesinde geçtiğimiz yıl ilimiz 9 bin ton fındık üretimi ile Türkiye’de dokuzuncu olmuştur. Karadeniz’de en uzun sahili olan ilimiz ve 6 ilçesi ve köylerinde bu çalışmaların devamı ile fındık üretiminde ilk beşe girmesi ve sahilimizden devamlı göçün durdurulması da bir nebze mümkün olacaktır. Fındık üretiminde 200 bin tonla ordu ili birinci sırada, Samsun ili 55 bin tonla beşinci sırada.
2) Buğday ambarı olarak bildiğimiz Devrekani ilçemizde geçtiğimiz senelerde gerçekleştirilen arazi birleştirme/toplulaştırma projesinin devamının yapılması, miras yolu ile parçalanan arazilerin ve ayrı ayrı yerlerde olan arazilerin bir araya getirilmesinin sağlanması tarım ziraati yönünden çok önemlidir. Tesviye yapılabilecek arazilerin tesviye edilmesi, sulama kanallarının ve tarla içi yolların yapılması, aynı konu Taşköprü ve Tosya ilçelerimiz köyleri için de geçerlidir. Tosya ilçemizde de miras nedeniyle küçülen tarlalarda pirinç üretimi her geçen gün azalmaktadır. Büyükbaş hayvan besiciliği yönünden Devrekani ilçemiz Türkiye’nin sayılı bölgeleri arasında olmasına rağmen maalesef o niteliğini de kaybetme durumunda iken yeni kurulan hayvancılık organize sanayi bölgesi sevindirici bir projedir. Ayrıca süt üretiminin yanında süt işleme firmalarının da desteklenmesi ilimiz için önemlidir. Kastamonu coğrafyasına baktığımızda yayla, ova ve meraları ile büyük ve küçükbaş hayvan besiciliği projelerinin yapılması ve teşviki ilimiz için elzemdir. Devrekani ilçemizde kurulu bulunan Gökkale ve Anadolu Süt hayvancılığı ve ilerisi için düşünülen organize sanayi hayvancılık projesinden elde edilen hayvan dışkısının değerlendirilmesi için paketlenmiş organik gübre tesisinin kurulması ilimize gelir, tarım üretimine de fayda sağlayacaktır.
3) Doğa, kültür ve tarih yapısı, yer altı ve yer üstü zenginlikleri bakımından ender iller arasında olan ilimizde, sahil ilçelerimiz ve ilimizin müstesna yerlerinde turizm amaçlı çalışmalar yapmak, KUZKA işbirliği ile bungalov evler kurmak, turizm tanıtım ve çalışmalarını artırmak, (Tokat özel idaresi bu konuda yaptığı projeler ile % 65 devlet desteği alarak yatırımlarını yapmış, bu projelerde büyük ilgi görmüştür.)
4) Arıcılık… Geçmişte, araç ilçemizin Boyalı bölgesi bal üretiminde çiçek zenginliği açısınan en önemli bir bölgemizdi. Ayrıca sahil kesimimizde üretilen kestane balı ve deli balı diye bilinen zehirli çiçek balı, (hastalara şifa için az miktarda yedirilen) bu balların bölgelerinde geliştirilmesi, ayrıca arı sütü, polen, propolis gibi diğer arı ürünlerinin üretim miktarlarının artırılması için Tarım ve Orman Genel Müdürlüğünün desteğinin sağlanması. (OGM uyguladığı bir proje ile Ordu ili ekonomisine bal üretiminden yıllık yaklaşık 450 milyon lira katkı sağlanmış.)
5 ) Kastamonu Ticaret Borsası’nın kurmuş olduğu Kaswood tesisinde biçilen ve kurutulup satışı yapılan kerestelerin imalata dönüştürülmesi… Kaswood firmasının anlaşması gereği bünyesinde yapılamıyor. Bu tesiste biçilen ve kurutulan keresteleri imalata dönüştürmek için Vivensa, BİM, 101, Şok vb. gibi firmalarla görüşüp imalata yönelik bir tesis kurulması… Vakfımızca da kurulabilecek bu tesisin ileriki zamanlarda daha da geliştirilmesi konusunun tartışılması. Kaswood tesisi aynı zamanda ahşap ev ve bungalov ev üretimi de yapmaktadır.
6) Ilgaz Dağımızda bulunan, bir kaç defadır da üretimi yapılan içme suyu ve maden suyu araştırmasının yapılması. (Geçtiğimiz günlerde Ilgaz Belediyesi ile Kızılay, içme suyu tesisinin kurulması anlaşmasını imzaladılar.)
7) Geri dönüşüm ile ilgili belediyemizin yaptığı çalışmanın neticesi, çöp konteynerlerine hâla geri dönüşüm ürünleri atılıyor, halkımızın çoğunluğu bu konuda hâla bilgi sahibi değil, geri dönüşüm toplayan motorize olmuş bazı kişiler çöp konteynerlerini günlük dolaşıp geri dönüşüm ürünlerinden alabildiklerini alıyorlar. Bu konunun tekrar gözden geçirilmesi, (bu konunun da belediyemizin belirli bir zaman desteği ile vakfımız tarafından yapılabileceği) gene belediyemizle ilgili önümüzdeki günlerde ilimizin altyapısının ele alınacağı, su şebekesi asbestli borularının değiştirileceği konusunda Başkanımızın ifadelerini memnuniyetle basınımızdan okuduk, altyapı çalışmalarının içinde kanalizasyon çalışmasının olup olmadığı… Zira bu konu ile ilgili bir gazete yazıma cevap veren Sayın Mustafa Eski hocamız kanalizasyon konusunda araştırma yapmış, 100 sene evvel bazı bölgelerde bir çalışma yapıldığı, daha sonraki yıllarda böyle bir çalışma yapılmadığını açıklamışlardı. Bir şehrin gelişmişliğine ve insan sağlığına önem verilen en önemli hizmetlerden kanalizasyon ve içme suyu şebekelerinin yenilenmesi, sağlıklı bir duruma getirilmesi, Kastamonu halkının beklediği en önemli hizmetlerdendir.
8) Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) Çoruh havzasında uyguladığı projelerin ilimizde de uygulanmasınının temini sağlanmalıdır. Nedir bu uygulamalar? Dik yamaçlı arazilerde teraslama ve fidan dikimi, sel ve heyelanlara karşı tersip bentlerinin yapımı, arıcılık ve seracılık hizmetleri, ormanları korumak için orman köylülerinin evlerine güneş enerjisinin kurulması desteği uygulanmıştır. İlimiz orman istihsali yönünden birinci sıradadır, bizim orman köylerinin de bu tür hizmetlerden faydalanma çalışmalarının yapılması.
9) Vakıf senedi 5. maddesi gereği (yapma ve yaptırma) KKV’nin kalkınma alanındaki çemberi çok geniştir, Merkez ilçe ile birlikte 20 ilçemizin ve 1054 köyü ile kalkınma konusunda araştırma ve uzman görüşleri doğrultusunda kalkınma projeleri ortaya koymaktır. Her STK kendi tüzükleri konusunda çalışmalarını yapmaktadırlar, ama KKV diğer STK’lar gibi değildir; Kastamonu’nun tüm kalkınması ile ilgilidir. İlimizin kalkınması konusundaki basınımızın ve vatandaşlarımızın görüş ve düşünceleri uzman kişiler tarafından değerlendirilmelidir. Geçmişte devlet başkanlarının gerçekleşmeyen vaadlerinin üzerine iktidar, muhalefet, STK ile biraraya gelerek, alamadığımız hizmetleri almada birlik ve beraber olmalıyız.
10) Batı Karadeniz bölgesi levrek ve alabalık yetiştiriliciği ön fizibilite raporu (2020 Kasım) Zonguldak- Bartın ve Karabük illerinde, ilgili konularda tesis kurulmasının uygunluğunu tespit etmek, yatırımcılarda yatırım fikri oluşturmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyet gösteren Batı Karadeniz Ajansı tarafından hazırlanmıştır. (Karadeniz’de en uzun sahil şeridi bulunan Kastamonu ili bu projede yoktur.)
11) KKV’nin bugün yapmış olduğu burs ve gıda yardımı faaliyetleri yanında, zekat alma ve dağıtma konularını da faaliyetleri arasına almasını düşünüyorum. Zira zekâtını verecek kişiler müftülüklere, mahalle muhtarından edindiği bilgi doğrultusunda ihtiyaç sahibi ailelere ulaşabiliyor, ilimizde faaliyet gösteren gıda bankası kuruluşuna veya şahıslar vasıtasıyla zekatlarını ifâ ediyorlar. Halkımızın KKV’ye güveni vardır, burs ve gıda yardımı konularında faaliyet gösteren yönetim kurulumuzun ihtiyaç sahibi ailelere zekat olarak nakit para yardımı yapması konusunu da istişare etmelerinde fayda görmekteyim.
12) Vakfımızın giderlerini azaltmak düşüncesi ile Sayın Valimiz uygun görürlerse, KAS-DER binasından veya başka bir yerden vakfın büro hizmetlerini yürütebileceğimiz bir yerin tahsisi, şu an geliri olmayan vakfımıza destek olacaktır.
Vakfımız etkili bir sivil toplum kuruluşu olmalıdır. Vakfımızın bugünkü hizmeti yardım derneği hüviyetindedir, mutlaka bu da bir hizmettir, ama Kastamonu’nun kalkınmasında, Kastamonu halkının vakfımızdan beklentileri vardır. Gelecek nesillere iyi bir miras bırakmak bizim bugünkü çalışmalarımıza bağlıdır. İyi bir miras bırakabilirsek onlar da atalarının yolunu takip ederler ve Kastamonu göç vermeyen, ailelerin parçalanmadığı huzurlu bir il olur. Konuşmamama son vermeden evvel merhum Valimiz Kâmil Demircioğlu’nun vakıf kurulması aşamasında davetiye yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum:
‘Sayın …..
Kastamonu’nun içinde bulunduğu geri kalmışlık çemberini kırabilmesi, kendi insanını kendi yöresinde müstahsil hâle getirip, nüfus göçünün durdurulması, özlediği mamur ve müreffeh Kastamonu için devlet ve halkın elbirliği içinde çalışması lâzım geldiği bilinen bir gerçektir.
Bu amacın gerçekleşmesi için Kastamonu’yu seven Kastamonuluların, bir vakıf çatısı altında toplanmaları Valiliğimizce düşünülmektedir.
Böylece Kastamonu’nun sorunlarını çözmede İdare’ye yardımcı bir birim olunacağı inancıyla yapılması öngörülen toplantıya teşriflerinizi rica ederim.
Kâmil Demircioğlu
Kastamonu Valisi
Toplantı tarihi : 13. 05. 1992”