35 yıldır Kastamonuspor’u izlerim, ilk kez saha kenarına teknik ekip namına “yönetici” ve kulübenin hizasındaki tribüne konuşlanmış “analist” ile çıktığına şahit oldum, fena mı oldu “hayır”…
İkilinin oluşturduğu “teknik tandem” sayesinde galibiyet geldi.
“Yönetici” kadrosundan saha kenarında Arda Acar ve lisans nedeniyle kulübeye inemeyen “analist” Göktuğ Ertetik tribünde ikame ettiler teknik yönetimi…
“Hoca” transferine gerek var mı?
(Göktuğ Ertetik “okullu”, Kastamonu Üniversitesi’nde akademisyen, geçtiğimiz sezon Kastamonuspor’da altyapıda görev yapıyordu, Kastamonu’da spor namına kazanım olduğu açık…
Emeği daim olsun.)
Temsilcimizin 86’ncı dakikada bulduğu “maden” kıvamındaki gol ise övmekle bitmeyecek nitelikte, hele hele 2’nci ligde “hayal” resmen, ders olarak okutulacak nitelikte, “jeneriklik” tam anlamıyla…
“Rakibin kontra atağını kendi cezaalanı önünde kesmek, yerden oynanan paslar ile hızla karşı hücuma kalkmak, akının yönünü 180 derece değiştirmek, akıllı pas trafiğini rakip cezaalanı bölgesinde sürdürmek, altıpas içinden topu düzgün bir vuruşla kalenin tavanına asmak”; hepsi birden tekmil.
Bir avuç delikanlının mücadelesi…
Formada “reklam” bile yok.
“Camia” nerede?…
İl kulübüne yakışmayan bir yalnızlık.
(“Bekle gör”, “vurdumduymazlık”, “popülizm”, “vakit geçirme”, “bahane”, “icat fikirler”, “ajitasyon”…
Sezon böyle bitmez.)
MUSTAFA AFACAN