CHP’nin Sağlık Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Semih Demiroğlu, yaptığı açıklamayla aile hekimlerine olan desteklerini şöyle dile getirdi:
“Aile hekimlerimiz ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarımız eziyet yönetmeliği olarak adlandırılan aile hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliğinde yapılan değişikliğe karşı iş bırakma eylemi yapıyorlar.
19 Ekim’de bir uyarı mitingi gerçekleştirdiler. 5-7 Kasım tarihleri arasında iş bırakma eylemi yaptılar. Her gün seslerini duyurmaya çalıştılar. Herkes duydu.
Fakat Sağlık Bakanlığı’na seslerini duyuramadılar. Aile hekimlerimiz ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarımız 2-6 Aralık tarihleri arasında tekrar iş bıraktılar ve bugün eylemlerinin dördüncü günündeler.
Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmeti veren aile hekimlerimizin işlerini daha da zorlaştıran, belirsiz hedeflerle gelir ve iş güvencesini ortadan kaldıran bir yönetmelik dayatılmaktadır.
Hastanın sağlık kurumuna sık gitmesinden ya da hiç gitmemesinden ailenin aşı reddinden, lohusanın aile hekimine başvuru eksikliğinden hekimi cezalandırarak memnuniyet ortalamasına göre hak ediş belirleyerek, entegre hastanelerde doktorlara, ayda beş nöbet dayatarak, reçetesine müdahale ederek, halkın sağlık hakkını kısıtlayarak sağlık hizmeti verilemez. Günde en az 70-80 hastaya poliklinik hizmeti verilerek koruyucu sağlık hizmeti yerine getirilemez.
Aile hekimlerine hastaların tüm verilerini ne amaca hizmet ettiği belli olmayan Hasta Yönetim Platformu HYP’ye girilmesini dayatıyorsunuz. Yüzde 40 hedef koyarak ücret kesintisi ve sözleşme feshi ile tehdit ediyorsunuz.
Yönetmelik yetmedi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi içine koyduğunuz Aile Hekimliği ve Temel Sağlığı ilgilendiren maddelerle Anayasa’nın iptal ettiği maddeleri tekrar Meclise getiriyorsunuz.
Anayasa’ya aykırı maddeleri tekrar yasalaştırmaya çalışıyorsunuz. Biz bu yasa teklifinde, maalesef Tip1 diyabetli çocuklarımızın Glukoz sensörü ve insülin pompası ihtiyaçlarının SGK tarafından geri ödemeye alındığı maddesini göremiyoruz. HPV, ROTA Virüs, Meningokok gibi aşıların ücretsiz ulusal aşı takvimine alındığı maddesini göremiyoruz. Nadir hastalıklar olarak adlandırılan hastalıklarda kullanılan yetim ilaçların, kanser hastalarımızın ihtiyaç duyduğu ilaçların geri ödemesini göremiyoruz. Geri ödeme kapsamına alınma süreci içerisinde gerçekleştirilen usulsüz ve mevzuata aykırı işlemlerin önlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme de göremiyoruz.
Bu yasa teklifinde ne görüyoruz? Sağlık Bakanlığına sağlık hizmetleri kapsamında bilgi toplama, işleme ve üçüncü kişilerle paylaşma yetki talebini görüyoruz. Özel sağlık verilerinin toplanması, işlenmesi ve üçüncü kişilerle paylaşılması Anayasa’nın 20. maddesindeki özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hakkına açıkça aykırıdır.
Sayın Sağlık Bakanı’na soruyoruz; Tüm hastaların kayıtlarını Sağlık Bakanlığı’na ait tek veri sisteminde toplayan HYT kayıtları konusunda aile hekimlerini zorlama, hedef koyma ve sözleşme feshine varan tehditlere maruz bırakma amacınız nedir? 85 milyon insanımızın sağlık verilerini Anayasa’ya aykırı olarak toplama, işleme ve uygun göreceğiniz üçüncü kişilerle paylaşma arzunuz mudur? 85 milyon insanımızın en özel verilerini paylaşacağınız üçüncü kişiler kimlerdir?
Kişisel sağlık verileri Anayasa koruması altında olması nedeniyle aynı taleple çıkartılan yasa maddeleri daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından partimizin başvurusu üzerine iptal edilmiştir. Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle iptal edilen düzenlemenin tekrar getirilmesi yargı kararlarının, Anayasa’nın yok sayılması anlamına gelmektedir.
Bu kanun teklifinde; ASM’lerde yabancı uyruklular, göçmenler için koruyucu sağlık, hizmetlerinin paralı hale getirildiğini görüyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinin kalitesini artırıcı önlemleri görmeyi beklerken, mesai dışında ücretli olarak sunulan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yasalaştırılma çabasını görüyoruz. Bakanlıkça belirlenenler hariç olmak üzere özel amaçlı raporların artık ücretli olacağını görüyoruz.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretli olması kabul edilemez. Bu durum birinci basamağın felsefesine aykırıdır. Bu kanun teklifi ile göçmenlerin koruyucu sağlık hizmetlerine erişimi engellenmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın raporları ücretli hale getirmesi hasta ile hekimi karşı karşıya getirecek, ‘parasıyla değil mi verin raporumu’ talepleriyle birlikte sağlıkta şiddeti tırmandıracaktır.
Halkın sağlığını tehlikeye atacak, bilimsel temeli bulunmayan ve kanıta dayanmayan sülük, hacamat gibi ortaçağdan kalma, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp uygulamaları kamusal sağlık hizmetlerine entegre edilmeye çalışılmaktadır. Aile Sağlığı Merkezleri, bilimsellikten uzak ‘geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları’ adı altında ticari bir yapıya dönüştürülmek istenmektedir.
Bu kanun teklifi ile ayrıca Sağlıkta katkı payları on kat artırıldığını görüyoruz. Artık sağlık hizmeti almak için 200 TL’ye varan katkı payları ile kamusal sağlık hizmeti ücretli hale getirilmektedir. Derin yoksulluğun yaşandığı, milyonlarca insanımızın açlık sınırı altında yaşam savaşı verdiği bir dönemde halkımızın sağlık hizmetine ulaşmasının önünde engel çıkartmaktadır.
Sağlığı ticarileştiren, kar amaçlı özel hastanelerde SGK’yı hortumlamak için bebekleri katleden çeteleri yuvalandıran Sağlık Bakanlığı şimdi kamusal sağlık hizmetlerini daha da paralı hale getirmektedir. Sağlık en temel insan hakkıdır ve tüm insanlar, en yüksek sağlık düzeyine erişme hakkına sahiptir. Aile Hekimlerimizin talepleri haklıdır ve insanidir. Yanlarındayız, destekliyoruz.
ASM’lerde Aile Hekimlerimizin sorumlu oldukları nüfus hiç bir gelir kaybı yaşanmadan 2000 ile sınırlandırılmalıdır. Aile Sağlığı Merkezleri kamu tarafından inşa edilerek fiziki ve tıbbi donatımı sağlanmalıdır. Aile Hekimleri ve tüm ASM çalışanları kamu çalışanı olarak emekliliğe yansıyan, insanca yaşam koşullarını sağlayan tek kalemde maaşla, iş güvencesiyle çalışma sistemi getirilmelidir.
Ayrıca çalışma saatlerine ilişkin düzenleme açık bir şekilde yazılmalıdır. Aile Sağlığı Merkezlerinde HPV, Rotavirüs, Meningokok aşıları ulusal aşı takvimine alınarak ücretsiz olarak yapılmalı, 65 yaş üstü ve riskli popülasyona COVİD; pnömokok, grip aşıları dahil tüm aşılar temin edilmeli ve ücretsiz olarak yapılmalıdır.
Birinci basamak, koruyucu sağlık hizmetleri ve kamusal sağlık hizmetleri devletin asli görevi ve bir insan hakkıdır. Bu çerçevede bu yönetmelik ve ilgili kanun maddelerinin geri çekilmesini bekliyoruz. CHP olarak aile hekimlerimizin yanındayız ve halkımızın sağlık hakkını savunuyoruz.”