CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, bugün yapılacak olan Yeni Adli Yıl açılışı hakkında bir mesaj yayımladı. Baltacı, “Saray’daki adli yıl açılış törenine katılmayarak yargının bağımsızlığına karşı yapılan saldırıya boyun eğmediklerini, tek adamın keyfiliğine ve himayesine alınmak istenilen yargıya sahip çıktıklarını, adaletin yolunun Saray’dan geçmeyeceğini gösteren tüm baroları ve avukatlarını saygıyla destekliyorum” dedi.
CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, ‘Yeni Adli Yıl’ açılışı hakkında bir mesaj yayımladı. “Güçler ayrılığı, laiklik, sosyal hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, adli yargılanma hakkı, insan ve doğa hakları Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin temel harçlarıdır. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin liyakati esas alan, hukukun üstünlüğüne dayanan, laik sistemi kurumsallaştıran, her türlü cemaat ve tarikatı devlet kadrolarından temizleyen yeni bir başlangıca ihtiyacı vardır. Ancak 2019-2020 Adli Yıl açılış töreni bugün bir siyasi partinin genel başkanının gözetiminde Saray’da düzenlenecektir” diyen Milletvekili Baltacı’nın mesajının devamı şöyle:
“Hedefi etkin, tarafsız ve bağımsız bir yargı inşa etmek olan bir ülkede Adli Yıl açılış töreninin, yargının evinden uzakta, bir siyasi partinin genel başkanının kontrol ve gölgesinde yapılması kabul edilebilir değildir. Çünkü; cübbeye ilik açılamaz, adalet satın alınamaz, ayağa çağrılamaz, menfaatin parçası olamaz. Bağımsız yargı, kuvvetler ayrılığı tartışılamaz, tartışmaya açık olamaz.
Yargı sistemini yapboza çeviren, tarafsız ve bağımsız bir yargı inşa etmek yerine hedefi “yargıyı ele geçirmek” olan iktidarın bitmek bilmeyen hırsı hukuku adeta ayaklar altına almıştır. Cezaevlerini dolduran gazeteciler, siyasiler, öğrenciler, akademisyenler ayrıca sandık iradesini yok sayan kayyım atamaları, bir gece yarısında çıkarılan KHK’lar, AKP-MHP bloğu tarafından dikkate bile alınmayan AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ülkenin tamamen keyfi bir şekilde yönetildiğini göstermektedir.
Saray tarafından hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi bu sorunları çözmek yerine adil yargılanma hakkının temelini oluşturan; mahkemeye ulaşma hakkı, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme hakkı, açık usul ve çabukluk ilkesi, suçsuzluk karinesi, savunma hakları, silahların eşitliği ilkesi ve yargı kararlarına uyma yükümlülüğü ihlallerini gölgeleme amacından başka bir özelliğe sahip olmamasıyla dikkat çekmektedir.
Bizler hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve erkler ayrılığı yeniden sağlanana, temel hak ve özgürlükler korunma altına alınana, demokrasi, insan ve doğa hakları ile evrensel hukuk ilkeleri uygulanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.Bu çerçevede; Saray’daki adli yıl açılış törenine katılmayarak yargının bağımsızlığına karşı yapılan saldırıya boyun eğmediklerini, tek adamın keyfiliğine ve himayesine alınmak istenilen yargıya sahip çıktıklarını, adaletin yolunun Saray’dan geçmeyeceğini gösteren tüm baroları ve avukatlarını saygıyla destekliyorum.
Vatandaşın adalete erişimini zorlaştıranların, hakimlik ve savcılık teminatını yok sayanların, hayalleri avukatsız bir yargı olanların salonlarında adli yılı açmayı kabul edip kendisini seçenlerin sesine sağır kalanların kazdıkları kuyuya düşeceklerini tarihin yazacağından şüphe etmediğimi belirtmek istiyorum. Bu duygularla; hukukun egemen kılınması için çaba harcayacak olan yargıcı, avukatı ve savcısıyla tüm adalet çalışanlarına şükranlarımı sunuyor, suçsuz insanların cezaevlerinde olmadığı tüm adaletsizliklerin adaletle ortadan kaldırıldığı bir adli yıl temenni ediyorum.”