– Adalet Bakan Tunç: “Yardım bekleyen, çocukları, kadınları açlıktan korumak için sırada bekleyen Filistinlilerin üzerine bomba yağdıran bir devlet olamaz, bu ancak terör örgütünün işidir”
– “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin acilen toplanması ve bu konuda gereken kararı alması gerekiyor”
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam eden 8’inci Yargı Paketi ile ilgili açıklamada bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Çocukları, kadınları açlıktan korumak için sırada bekleyen Filistinlilerin üzerine bomba yağdıran bir devlet olamaz. Bu ancak terör örgütünün işidir. İnsanlık vicdanında İsrail mahkumdur. Ama Uluslararası Adalet Divanının tedbir kararını uygulaması ve hayata geçirmesi, orada bir ateşkes ilan edilmesi gerekiyor” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’ya geldi. Bakan Tunç’un ilk durağı Kastamonu Valiliği oldu. Kastamonu Valisi Meftun Dallı’yı makamında ziyaret eden Bakan Tunç, yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, İsrail’in dün yardım bekleyen Filistinlilere saldırısı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının bir an önce soykırım, savaş suçu ve saldırı suçu sebebiyle soruşturmayı tamamlaması lazım”
Uluslararası Adalet Divanının tedbir kararı ile ilgili çağrıda bulunan Tunç, “İsrail, 7 Ekim’den bu yana insanlık suçunu işlemeye devam ediyor. Orada bir soykırım suçu işleniyor. Uluslararası Adalet Divanında İsrail’in soykırımın önlenmesi sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesi ile açılan bir dava da söz konusu. Bu davada mahkeme tedbir kararı verdi. Maalesef İsrail bugüne kadar, bir asırdır zaten uluslararası hukuka uymuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, Genel Kurulunun ve diğer uluslararası sözleşmeler ve uluslararası kuruluşların kararına uymayan bir devlet. Aslında dün de bütün dünyayı ayağa kaldırması gereken, bütün uluslararası kuruluşları harekete geçirmesi gereken bir katliamla karşı karşıya kaldık. Maalesef, İsrail 7 Ekim’den bu yana sivillerin üzerine bomba yağdırıyor. 30 binden fazla Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bir insanlık dramı yaşanıyor. Hastaneler, okullar, mülteci kampları bombalandı. En son yardım için sırada bekleyen ve o yardım malzemelerini almak için, çocuklarını doyurmak için bekleyen 100’den fazla Filistinlinin üzerine bomba yağdırılarak bir katliam gerçekleştirildi. Sadece bu olay bile oradaki suçun, insanlık suçlarının en önemli delilidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının bir an önce soykırım, savaş suçu ve saldırı suçu sebebiyle soruşturmayı tamamlaması lazım. 2019 yılından bu yana devam eden ve 7 Ekim’den sonra bürün dünyanın gözü nünde bir katliam gerçekleştiriliyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının da bir an önce oradaki katliamı gerçekleştiren yöneticilerle ilgili, gerçek kişilerle ilgili dava açma durumuna artık geç bile kalındı, bir an önce açması lazım” dedi.
“İnsanlık vicdanında İsrail mahkumdur”
“Uluslararası Adalet Divanında geçtiğimiz günlerde alınan tedbir kararı maalesef uygulanmıyor” ifadelerine yer veren Tunç, “İsrail mahkeme kararını tanımıyor, dünkü katliam da bunu gösteriyor. O nedenle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin acilen toplanması ve bu konuda gereken kararı alması gerekiyor. Bütün dünyanın da tepki göstermesi gerekiyor. Türkiye olarak başından beri Cumhurbaşkanımız, bölge liderleri ile kurduğu temaslarla, Dışişleri Bakanımızın yoğun diplomasi temaslarıyla bu akan kanın durması noktasında gayretlerimiz devam ediyor. Türkiye olarak Filistinli mazlumları savunmaya devam edeceğiz. İsrail maalesef bugüne kadar bir devlet gibi hareket etmiyor, bir örgüt gibi, hatta bir terör örgütü gibi hareket ediyor. Dünkü yardım bekleyen çocukları, kadınları açlıktan korumak için sırada bekleyen Filistinlilerin üzerine bomba yağdıran bir devlet olamaz. Bu ancak terör örgütünün işidir. İnsanlık vicdanında İsrail mahkumdur. Ama Uluslararası Adalet Divanının tedbir kararını uygulaması ve hayata geçirmesi, orada bir ateşkes ilan edilmesi gerekiyor. Bu sorunun kalıcı olarak çözülmesi için Türkiye’nin sürekli dile getirdiği, Uluslararası Adalet Divanında en son yapılan görüşmelerde Türkiye adına Dışişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi artık Filistin Devleti’nin 1967 sınırlarında kurulması vakti çoktan gelmiştir. Biz bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması ve Filistinlilerin hakkının uluslararası arenada korunması noktasındaki çağrımızı yenilemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
(İHA)