- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri, Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 97. yıl dönümü etkinlikleri Arkeoloji Müzesi bahçesinde düzenlenen tören ile sona erdi. Törende konuşan Vali Avni Çakır, “Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sizleri gururla izliyorum. Hatta bir miktar da kıskanıyorum. Bugün hem 30 Ağustos hem de Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilimizdeki ziyaretlerinin yıldönümü. Bu tür etkinlikler bizleri diri tutan ve yarınlara bizlerin üzerinde güçlü bir emanet olan etkinlikler. O yüzden bunlara güçlü bir şekilde sahip çıkmamız ve yarınlarımıza da güçlü bir şekilde ulaştırmamız lazım” dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri, Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 97. yıl dönümü etkinlikleri Arkeoloji Müzesi bahçesinde düzenlenen tören ile sona erdi.
Törene Vali Avni Çakır, milletvekilleri Hakkı Köylü, Metin Çelik, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Atalan, İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, İl Jandarma Komutanı J.Alb.Zafer Özden, Jandarma Komando Eğitim Merkezi Komutanı J.Alb.Mehmet Çelik, Asker Alma Bölge Başkanı Per.Alb.Yücel Ercan da katıldı.
Atatürk’ün veda nutku ve Kastamonulular adına öğretmen Cemal Koral’ın konuşmasının okunduğu törende Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ve Vali Avni Çakır da birer konuşma yaptı.
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, “Gazi’nin Kastamonu’da özellikle dile getirdiği bir şey var ki; sadece bunun şapka ile kılık kıyafet ile olmadığını ifade eden bunun bir zihniyet dönüşümü olduğunu ifade eden Kastamonu’da söylenmiş sözleri var. Özellikle bu anlamda Atatürk’ün Kastamonu’yu Kıyafet ve Şapka İnkılabı’nda seçmesinin ayrı bir anlamı var. Dolayısı ile hem Atatürk’ün gelişi hem de 30 Ağustos’un ilimizde hep böyle coşku ile kutlanması inşallah hep böyle devam eder” dedi.
Vali Avni Çakır ise konuşmasında şunları ifade etti:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kastamonu’ya 8 gece 9 gün süren en uzun ziyaretini yaparken bu gezinin çok önemli bir anlamı vardı. Sizler bu kahramanların torunları olarak bu gezinin anlamını ve memleketinizin vermiş olduğu mücadeleyi en iyi bilen insanlarsınız. Ulu Önder cephe hattında “Gözüm Dumlupınar’da, Sakarya’da Kulağım İnebolu’da” derken bu hattın önemini güçlü bir şekilde tüm ülkeye ve dünyaya haykırıyor. Gerçekten de cephe hattında lojistik ikmaliniz olmazsa sayısal askeriniz, mevcudiyetiniz bir anlam ifade etmez. Kahraman Kastamonu halkı, İnebolu, Seydiler, Küre halkı ve tüm bölgeden insanlar bu hatta akın akın yardıma geldiler. O günkü zorlu şartlarda bu cephaneler en zorlu şartlarda teslim alındı ve Kurtuluş Savaşı’nın başarı ile sonuçlanması sağlandı. Bu gurur bence Kastamonu insanının büyüklerinden alacağı en büyük gururların başında gelir. Ben sizlerin şahsında ebediyete intihal etmiş dedelerinizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Kastamonu denilince ülkemizin, milletimizin, devletimizin hamuru, mayası en birleştirici unsur, en fedakâr insanlar akla gelir. Gerçekten burası Anadolu’nun özü. Bozulmamış tarihi, doğası, kültürü ile devletimizin milletimizin her daim yanında olmuş insanların yaşadığı coğrafya. Vermiş olduğu şehit sayılarına, gazi sayılarına zaten baktığımızda bunu herkes en yalın haliyle en rahat bir şekilde görebiliyor. Dolayısıyla sizleri bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gururla izliyorum. Hatta bir miktarda kıskanıyorum onu da söyleyeyim. Bugün hem 30 Ağustos hem de Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilimizdeki ziyaretlerinin yıldönümü. Bu tür etkinlikler bizleri diri tutan ve yarınlara bizlerin üzerinde güçlü bir emanet olan etkinlikler. O yüzden bunlara güçlü bir şekilde sahip çıkmamız ve yarınlarımıza da güçlü bir şekilde ulaştırmamız lazım. Dirliğimizin beraberliğimizin her fırsatta en güçlü halde olmasına da çaba göstermemiz ve bunu bozmak isteyenlere de kesinlikle fırsat vermememiz lazım. Sözlerime son verirken bu vatanın birliği dirliği için şahadet şerbeti içen Kurtuluş Savaşı’nı kazanan, bu modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında eşsiz kahramanlıklar yaratan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşları, günümüze kadar bu vatanın birliği dirliği için, bayrak için şahadet şerbeti içen tüm şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden tüm kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle anıyorum.”