Yaşarken, zamanının bütün problemlerini, sohbetleri dışında da kitapları ile de ilim adamlığı titizliği ile Kur’an ve Hadisler ışığında analiz edip, insanlığı dosdoğru bilgilendiren nadir ilim adamlarından biridir rahmetli M. İhsan Oğuz Beyefendi.
Düşünce ve ifade özgürlüğünü, “Neler derler?” diye hiç düşünmeden, gerçekleri dile getirmek için büyük sorumluluk almış, hayatını da buna göre yaşamıştır.
Bugün iki konuğum var.
Bunlardan ilki Mustafa Bayburtlu.
- İhsan Oğuz’un ömrünün son 15 yılında yanında, sohbetlerinde bulunan, kitaplarının Türkçeye aktarılmasında da görev alan, toplumumuzun değerli bir üyesi. Haziran ayında, M. İhsan Oğuz’un hayat yolculuğu ve ilim adamlığını dile getiren “Bir güzel insan” kitabını yazan bir gönül eri. Bu kitabın önsözünün bir bölümünü aşağıda paylaşıyorum:
“Allah Teâlâ, insanı en güzel şekilde yaratmış ; bu güzelliği hayatına yansıtarak manevi bir yükselişle İlahi lutuflara ermeyi veya tersine hareket ederek aşağı seviyelere düşmeyi, her insanın kendi seçim ve iradesine bırakmıştır. (Tin suresi 4-6) İradelerini yaratılış amacına uygun olarak nasıl kullanmaları, ve neleri yapıp neleri yapmamaları gerektiğini de içlerinden seçtiği Peygamberler vasıtasıyla bildirmiş; inananların Peygamberi örnek almasını ve O’na uyulmasını istemiştir. (Ahzab 21,Ali İmran31) Özgür iradesini bu yolda kullanarak, Allah’ın rızasını kazananlar, dünya ve ahiret te huzur ve mutluluğa kavuşurlar. Sahip olduğu bilgi ve güzellikleri eserleri ile ileriki nesillere aktaranlar da her zaman hayırla anılırlar. M. İhsan Oğuz o güzel insanlardan biridir. Hayatını “Allah Teâlâ’nın has kulu, Peygamber Aleyhisselamın has ümmeti, İslam ve İnsanlık aleminin faydalı üyesi” olma gayreti ile getirmiş, bu yolda önemli eserler vermiştir…”
- İkinci konuğum Orhan Sakin…
- İhsan Oğuz ile ilgili yazılarıma çok yararlı yorumlar yapan, kendisinin sohbetlerinde bulunmuş, kitaplarını okumuş, tasavvuf konusunda kendisini yetiştirmiş bir kardeşim. 3 Ağustos 2020 günlü yazıma yaptığı yorumun bir bölümünü aşağıya alıyorum :
“.. Hayatı Hak ve Hakikat yolunda, Hakk’ı arayak geçen Beyefendi Kastamonu ‘nun mütevazı bir sokağında, ilim ve tasavvuf ile dolup taşan mütevazı bir hayat yaşadı..Özellikle Müslüman memleketlerin geri kalmışlığının sebeblerinden olan kaza – kader meselesi hakkında, ayet ve hadis temelli muhtasar ve mufassal eserler yazarak bu hususta bunalmış olan hak ve hakikat ehline kolaylıklar sundu.. İslam ülkelerinin geri kalmışlığının en büyük sebebinin, insan iradesini yok sayan yanlış Eşari düşüncesi olduğunu belirti.
Allah’ın kelamına parçalanmış bir zihinle bakmamış, umumatı Kur’an’a göre hükümler çıkarmıştır…”
SONUÇ :
Türkiye’nin ve İslam dünyasının bu önemli aliminin eserlerini yayınlayan Vakıf ve Oğuz Yayınlarını kuran ve toplumların aydınlanmasına yardımcı olan Sayın Av. Abdülhalik Oğuz Beyefendiye teşekkür ediyor sağlık ve afiyetler diliyorum.Paylaşımlarımda bana büyük katkı sağlayan Sayın Mustafa Bayburtlu ve Sayın Orhan Sakın’a da çok teşekkür ediyorum, sağlık mutluluk ve afiyetler diliyorum. Rahmetli M. İhsan Oğuz ve kitapları, Kastamonu’nun zenginliğidir.
NECDET KIRCEYLAN