İlimiz turizmine moral motivasyon başta olmak üzere güç, vizyon, istihdam katacak olan Ferko Ilgaz Mountain Resort Hotel tam kapasite ile iki hafta sonra kapısını açacak…
Ilgaz’dan süzülecek kış güneşi bir uçtan diğer uca ilimiz turizminin canına can katacak.
İlimiz turizmine yeni bir pencere açılıyor bu sayede…
Ferko Ilgaz Mountain Resort Hotel ile turizm yarışında daha bir iddialı, profesyonel, örnek vilayet olacağız hiç kuşkusuz.
750 yatak, 800 kişi kapasiteli toplantı salonu ve sosyal tesisi, çeşitli aktivitelere olanak sağlayacak donanımı ve 12 ay boyunca hizmet verebilir dağ oteli konsepti ile Anadolu’nun en büyük turizm işletmelerinden birine ev sahipliği yapmak bile…
Kastamonu adına önemli bir aşamayı geride bırakmaktır başlı başına.
İlimiz turizmine cesaret verici bir yatırım daha da önemlisi…
Ferko Ilgaz Mountain Resort Hotel’in kendine koyduğu yıllık 200 bin geceleme hedefi bile, ilimizin yıllık 1 milyon geceleme çıtasını aşma cüretini kendinde görmesi için yeter de artar.
Aslında en önemlisi ne biliyor musunuz?…
Kastamonu’ya güvenin altına imza atılmış bir yatırımdır Ferko Ilgaz Mountain Resort Hotel. Değil ülkemizin dünyanın istenen her ülkesinde turizm getirisi namına “sıfır” riskle yapılacakken, milyon milyon dolarlık bu yatırım için ilimizin seçilmesinin en büyük sebebi Kastamonu vilayetine ve insanına duyulan güvende saklı. İlimizin bugünü ve geleceği adına bundan daha emin bir gösterge olabilir mi?
Haa bir de senelere uzanan vefalı dostluklar elbette…
Başta Sudi Topal olmak üzere teşekkürü hak ediyorlar.
Teşekkür büyüğü ise Kastamonulu olmamasına rağmen yıllardır ilimizi gönlünde sıcak tutan ve Ferko Ilgaz Mountain Resort&Hotel’i Kastamonu’ya kazandıran Ferit Meriçten’e…
“Heykeli dikilecek adam” desem az kalır.
Not: Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarihi şehirlerin kültürel dokusunun korunması üzerine işbirliği içinde ortak bir proje başlattı…
İlimizin bu projenin neresinde olduğunu merak ediyorum açıkçası.
Kadim şehir Kastamonu…
Tarihse tarih, kültürel dokuysa kültürel doku.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı geçtiğimiz ay Erzuruma’a gerçekleştirdiği ziyaretinde ülkemizin bütün bölgelerinde, tarihi dokunun, yöresel mimarinin ve kültür mirasının ön plana çıkarılması için yeni bir proje başlattıklarını açıklamıştı hatırlarsanız…
Bakan Sarı Erzurum’daki açıklamalarını “Bu proje çerçevesinde bölgemizdeki özellikle tarihi dokusu ön plana çıkan il ve ilçelerde, yeni bir anlayışla inşa ve ihya çalışması yapacağız. Tarihi dokusu, kimliği ve ruhu ortaya çıkan yeni şehirlerimiz, yeni yaşam alanlarımızın, bundan sonraki nesillerimize inşallah bırakacağımız bir eser olması için elimizden gelen çalışmayı yapacağız” sözleriyle sürdürmüştü.
Bakan Sarı bu yöndeki açıklamalarını Diyarbakır’da da sürdürdü, “81 ilimizde bulunan kültürel, tarihi ve mimari mirasımızı yeniden inşa ve ihya edeceğiz. Geçmiş kültürümüzü bugüne yansıtarak geleceğimizi bu temeller üzerine kuracağız” sözleriyle…
Bakan Sarı, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığının 2016 yılı bütçesinin sunumunu yaparken de, şehirlerin kültürün renklerini yansıtan, yaşanılan zamanın çizgilerini barındıran, altyapısı sağlam, afetlere dayanıklı, çevreye duyarlı biçimde gelişmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal aynı konu üzerine geçtiğimiz hafta sonu Kayseri’de konuştu…
“Diğer taraftan kültürel miras açısından son derece zengin bir şehir Kayseri. Hem kültürel hafızası hem de mekânsal hafızası son derece güçlü bir şehir. O açıdan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte başlattığımız ve şehirlerin önce hafızasını sonra kimliğini inşa çalışmasında yine merkeze aldığımız şehirlerden bir tanesi Kayseri, önümüzdeki günlerde bu çalışmalarımızı açıklayacağız”.
Kayseri’nin merkeze alınması sürpriz değil kuşkusuz…
İlimizin merkezde olmasını bekleyecek kadar hayalperest değiliz sonuçta, kenarından bucağından girsek de yeter hani.