Mehmet Şenol Abanalı, Onur Güner Ispartalı… İkisi de vahşi yaşam fotoğrafçısı… Mehmet Şenol İliş Konak Otel’in İşletme Müdürü. Onur Güner ise bir özel şirketin pazarlama sorumlusu. Bu iki vahşi yaşam fotoğrafçısı, Devrekani ve Yaralıgöz’de vahşi yaşam canlılarını fotoğraflamanın tadını çıkartıyorlar.
Yaralıgöz Dağı’nda oynaşan karacaları, tilkileri, çakalları, kurtları, gökyüzünde avına doğru zafer süzülen şahinlerin fotoğraflarını çekiyorlar.
Fırsat buldukça, bir belgeselci gibi yaban hayatındaki canlıların yaşamlarını yakından izliyorlar.
Şenol ve Güner’in, Kastamonu’nun vahşi yaşam zenginliğini tanıtmaktan başka hiç bir dertleri yok.
Şimdilerde dört ay önce kuzey ülkelerinden kalkıp, Devrekani’ye gelen beyaz şahini bir dizi kahramanı gibi izlemenin hazzını yaşayan Şenol ve Güher’le yaban hayatı ve beyaz şahine olan ilgilerini konuştuk.
•••
– Önce Mehmet Şenol’a soralım. İlimizde vahşi yaşamın zenginliğini okuyucumuza nasıl özetlersiniz?
M.Ş: Keşfedildiği taktinde Kastamonu vahşi yaşam fotoğrafçılığı alanında bana göre ilk sıralarda yerini alan il olur. Çok zengin bir fauna ve floraya, rüya gibi bir vahşi yaşamın olduğu parkurlara ve rotalara sahibiz. Tek eksiğimiz tanıtım. İlimizdeki vahşi yaşamın iyi bir tanıtımı yapıldığında yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda vahşi yaşam fotoğrafçısının vazgeçilmez adresleri oluruz. Bu konuda büyük bir nimete sahibiz.
– Vahşi yaşamın zengin oluşu bir nimet midir?
M.Ş: Evet bir nimettir. Böylesine çok sayıda yaban hayatı canlısının ilimizde olması büyük bir nimettir. Vahşi yaşamda yaban hayvanlarının birbirleriyle orman denizi içinde oynaştıklarını izlemeyi hangi vahşi yaşam fotoğrafçısı istemez? Elimizde bulunan bu güzel nimeti iyi değerlendirmemiz lazım. Biz bu nimetin farkında olup vahşi yaşam fotoğrafçılarını davet edip ilimizi dünyaya tanıtmamız lazım. Tanıtıma çok önem vermeliyiz.
– Kastamonu’nun vahşi yaşamında en çok hangi tür hayvanlara rastlıyorsunuz?
M.Ş: İlimizin dört bir yanı vahşi yaşam alanı. Bu alanlarımızı vahşi yaşam fotoğrafçlarına göstermemiz lazım. Kurdundan kuşuna, karacasından ayısına kadar çok sayıda yaban hayatı canlısı bizim doğamızda yaşamlarını sürdürüyorlar. Örnek verecek olursak: Yaralıgöz Dağı’nda oynaşan karacalar, kurtlar, tilkiler, Devrekani ilçesinde türüne ender rastlanan ve ilimizde ilk kez görülen beyaz şahin… Yine telli turnalar, Ezine Çayı’nda su samuru ailesini izlemek ve görüntülemek vahşi yaşam fotoğrafcıları için bulunmaz bir nimet değil mi? Biz bu nimetlerimizi doğa ve vahşi yaşam turizminin Kastamonu’da olduğunu dünyaya tanıtmalıyız diye düşünüyorum.
-Bu konularda Onur Güner ne söylemek ister?
O.G: Kastamonu, ekosistemi hiç bozulmamış muazzam bir vahşi yaşam denizine sahip bir il. Gezip gören herkesi kendine hayran bırakacak kadar vahşi bir güzellik. Yemyeşil dağlarında nefes almak, vahşi yaşam canlılarının fotoğrafını çekmek ayrı bir mutluluk. Endüstriyel atıkların olmadığı tertemiz havasıyla, kuş göçlerinin en güzel izlenebileceği illerin başın da geliyor olması Devrekani ilçesine dört ay önce gelen beyaz şahiniyle bir başka güzel Kastamonu’nun vahşi yaşamı.
– Beyaz şahini anlatır mısın?
O.G: Beyaz şahin genelde Norveç, Finlandiya, İsveç gibi İskandinavya ülkelerinde görülen bir yırtıcıdır. Karadeniz’i geçmesi zor olan bir göçmen kuş olarak, deniz üzerinden süzülme yapamadıkları için kara yolunu takip ederek, Arnavutluk, Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Anadolu’ya geldiğini anlıyoruz. Beyaz şahinin geldiği Anadolu illerinden biri de Kastamonu Devrekani ilçesi. Biz bu yırtıcı şahini dört aydır izliyoruz. Ne zaman gideceğini ya da kalacağını henüz bilemiyoruz.
– Beyaz şahinin, Kuzey Avrupa’dan Anadolu’ya gelme nedeni sizce nedir?
O.G: Nedeni kuzey ülkelerinde besin ve hayat şartları müsait olmadığından beslenmek için Anadolu’ya geldiklerini görüyoruz. Şahinlerin koyu siyahtan, tam beyaza kadar tüy yapıları vardır. Beyaz Şahin türleri arasında çok nadir görülen, hatta binde bir görülen bir yırtıcı şahin türüdür.
– Bahsettiğiniz bu özel yırtıcı kuş kayıt altında mı?
O.G: Evet bu yırtıcı kuşlar kayıt altına alınan kuş türüdür. Devrekani’de yaşamını yaklaşık dört aydır sürdürmekte olan Beyaz şahini vahşi yaşam fotoğrafçısı olarak biz kayıt altına aldık. Milli Parklar’ın alıp almadığını bilmiyoruz.
– Diğer şahinlerle bir uyumu var mı?
O.G: İzlediğimiz kadarıyla söyleyelim. Diğer şahinlerden ayrı olarak kendisi tek başına avlandığını gözlemledik.
– Orman içlerinde mi avlanıp besleniyor?
O.G: Hayır özellikle orman alanları dışında kalan tarıma açık alanlar da beslenerek yaşamını sürdürüyor. Bu yüzden yırtıcı kuşların yaşamı ve doğada kalma savaşı ve nasıl avlandıklarını görüntüleme açısından vahşi yaşam fotoğrafçıları için Devrekani çok özel bir ilçe. Böylesine önemli bir yaban hayatı canlısı beyaz şahini buralarda görmek vahşi yaşam fotorafçıları için bulunmaz bir nimet olduğunu düşünüyorum.
– Vahşi yaşam parkurlarımız için neler söylersiniz?
O.G: Biz Mehmet Şenol’la şöyle düşünüyoruz. Kastamonu’nun vahşi yaşamını duyurma ve fotoğrafçları ilimize davet etme zamanı gelmiştir. Yaşamın içinde varolan vahşi ortamdaki canlıları görmek ,görüntülemek isteyenlere, vahşi yaşamın değişik parkurların da gezdirmeye yardımcı olmak için biz hazırız. Tüm vahşi yaşam fotoğrafçılarını bu zengin ve doğal ortama davet ediyoruz. Çok kişi bilmez, Devrekani civarında yaklaşık 200 kuş türü bulunuyor. Yaralıgöz Dağı’nda karaca, domuz, ayı, tilki, çakal, kurt gibi daha adını sayabileceğimiz çok sayıda yaban hayat canlısının görüntülemek mümkün. Ezine Çayında yaşamlarını sürdüren bir su samuru ailesi var. Açıkçası Kastamonu’da rüya gibi bir vahşi yaşam var, ama maalesef bu yaşamdan fazla insanımızın haberi yok. Biz haber verelim istedik ve düşüncelerimizi sizinle paylaştık.
İlimizdeki vahşi yaşamın yakın takipçisi ve belgeleyicisi Mehmet Şenol ve Onur Güner’e, bin bir zahmetle ama büyük bir heyecan ve aşkla çektikleri fotoğrafları bizimle paylaştıkları için teşekkür ediyoruz.
Yaptıkları çağrılar umarım vahşi yaşam fotoğrafçıları tarafından cevap bulur.
TURGUT YILMAZ