90’ların sonundan beri hayaliyle yatıp kalktığımız, siyasetçimizden bürokratımıza basınımızdan sivil toplum örgütü temsilcimize ağzımıza pelesenk ettiğimiz, el bebek gül bebek Kırık Barajımız nihayet yapılacak yapılmasına da…
120 milyon lirası şehrimizin cebinden çıkacak, iyi mi?
“Kamu” yatırımı olduğuna inana ve güvenedururken, Kırık Barajı’nın “kabalayı” 300 milyon Türk Lirası olarak ifade edilen yapım maliyetinin yüzde 40’lık kısmı cebimize sarmış meğer…
Devletimiz Allah vere insaflı davranıp barajın hizmete girişinden sonraki 30 seneye taksitlendirmiş borcumuzu, her yıl 4 milyon 4 milyon ödeyeceğiz hayırlısıyla.
Devletimize minnettarız…
Ya peşine bağlasaydı faturayı?
(Önümüzdeki aylarda yapılacak ihaleden çıkacak meblağa göre hanemize düşecek miktar bakarsınız iner yahut çıkar…
Çıksa da inse de, borç yiğidin kamçısıdır evelallah, üç aşağı beş yukarı ne fark eder?)
Kırık Barajı üstüne başbakanlardan bakanlara, siyasetçilerden bürokratlara kadar envai yetkiliden kaç aydır nutuk üstüne nutuk dinledik, öyle görünüyor ki daha epey zaman dinlemeye de devam edeceğiz…
Nerdeyse yarı parası Kastamonu halkının cebinden çıkacak olduktan sonra bu kadar hengame koparmanın alemi ne peki?
Baştan bilinse bu kadar koymazdı muhakkak…
Faturanın önemli bir kısmına şehrimizin ortak edileceği en baştan neden hiç dile getirilmedi? Barajdan kullanacağımız içme ve kullanma suyuna karşılık önümüze böylesi yüksek meblağlı bir fatura konacağını siyasetçisinden bürokratına kimse bilmiyor muydu acep?
“İnşa edilen barajlardan içmesuyu tahsisi yapanların bu yatırımda içmesuyuna isabet eden yatırım bedellerini geri ödemeleri ve süreleri” kanunla hükme bağlı olduğuna göre…
Biliniyordu da kamuoyundan gizlendi mi yoksa?
Belediyemizin Kırık Barajı için DSİ’ye 30 sene boyunca ödeyeceği yaklaşık 120 milyon lira Kastamonu halkının cebinden kuruş kuruş çıkacak…
Eğer faize bağlanmamışsa, belediyemizden 30 sene boyunca her ay 333 bin, günlük 11 bin Türk Lirası az hizmet alacağız anlamına geliyor bu.
Devletimizin yasaları, yönetmelikleri, kanun hükmünde kararnameleri, tüzükleri karşısında boynumuz kıldan ince olmasına ince de…
Şehrimizin eti ne budu ne de koskoca barajı sırtımıza sararsın ey Orman ve Su İşleri Bakanlığı?
Kırık Barajı “kamu” yatırımıysa eğer…
Vatandaş olarak ben belediyemizin önüne konan bu faturaya karşıyım.
Yok eğer devlet kendini müteahhit, vatandaşını müşteri olarak görüyorsa hiç zahmet buyurmasın…
Kırık kalbimiz baraj yerine geçer.
•••
Not 1:
Trabzon’da 4 bakanın da yer aldığı geniş katılımlı “Karadeniz Bölgesi Turizm Çalıştay”ı yapıldı dün…
Kültür ve Turizm Bakanı Ünal’ı televizyon ekranından izledim, Karadeniz Bölgesi’nin 4 yıllık turizm planlamasını yaptıklarını anlatıyordu. “Karadeniz Bölgesi” dediği Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun illeri anladığım kadarıyla. İzmir’de Ege, Antalya’da Akdeniz, Mardin’de Güneydoğu, Gaziantep’te Kahramanmaraş-Adana-Osmaniye illerini kapsayan benzer toplantıları yapacaklarını kaydetti.
Kastamonu nerde Kastamonu?…
Batı Karadeniz isminde bir bölge var mı acep Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kapsama alanında?
Bu konuyu önümüzdeki günlerde deşeceğim…
Canımıza tak etti artık göz ardı edilmek.
Not 2:
Belediye Başkanı Babaş’ın konferansı, KÖY-KOOP Başkanı Akar’ın basın toplantısı, Kastamonu Kalkınma Vakfı kongresi, Kırık’ta çıkan faturanın benzerlerinin Ilgaz tüneli, hastane projelerinde de çıkıp çıkmayacağı…
Önümüzdeki günlerde.