2018 yılının “Türk Dünyası Kültür Başkenti” Kastamonu idi, elden geldiğince yıl boyu etkinlikler yapıldı, kazandığımız unvanın “yıllara sari” olduğunu düşünüp umutlandık…
Unuttuk gittik.
2022 yılının “Türk Dünyası Kültür Başkenti” Bursa ilan edildi, Kültür ve Turizm bakanı Mehmet Nuri Ersoy Bursa’da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada “Bu çok değerli ve bir o kadar ağır bir sorumluluk. Dolayısıyla hepimiz üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmakla yükümlüyüz. Türk Dünyası Kültür Başkenti uygulaması bu anlamda ciddi bir fırsattır. 2012 yılında Astana ile başlayan ve Eskişehir’den Kazan, Merv, Şeki, Türkistan, Kastamonu, Oş ve Hiva’ya kadar adeta bir kültür sancağı gibi Türk dünyasında elden ele taşınmış olan bu emanet bugün artık Bursa’dadır. Bu fırsatı değerlendirip Bursa’yı iyi anlatmak gerekiyor. Zira eğer anlaşılmak istiyorsak iyi bilinmeliyiz ve bilinmek istiyorsak da kendimizi iyi anlatmalıyız” dedi…
2018’de nasıl bir kıymete ev sahipliği yaptığımızı hatırlamış olduk.
“Bakan” hatırlattı…
“Gördük”.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlığın bütün birimlerinin Bursa’nın tanıtımı konusunda çalışacağını ve ilk hedeflerinin Bursa’nın Türk Dünyası Kültür Başkenti özelliklerini Avrupa’ya taşıyarak Avrupa Kültür Başkenti arasında yer alması olduğunu dile getirdi…
Kastamonu olarak 2018 yılında sahip olduğumuz unvanın ardından bırakın önümüze “Avrupa” hedefi koymayı, “Orta Asya” bile çoktan menzilimizden çıktı.
“Olduk”…
“Unuttuk”.
Diğer bir can sıkan ayrıntı, “Türk Dünyası Kültür Başkenti” olmamızla birlikte ilimizde düzenlenen etkinlikler yanı sıra, “mekan” olarak kalıcı yatırımların da yapılacağına dair kamuoyumuzun ağzına çalınan bal…
Parmağımızı bile yalayamadık.
Uluslararası bir dünya kalıcı ilişki kurulacaktı güya…
Hani nerede?
Acemiliğimize yoralım…
Kadim unutkanlığımıza verelim.
Araya “pandemi” ve “ekonomik darboğaz” girdi girmesine ama…
Ülkemizde “3” şehre nasip olmuş “Türk Dünyası Kültür Başkenti” apoleti bu kadar da kolay ve çabuk omuzdan indirilmez.
Not: Eskişehir, 2013 yılının “Türk Dünyası Kültür Başkenti” idi…
“Yeni stadyum projesi, Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Millet Bahçesi” projeleri bu unvan sayesinde devreye girdi.
Eskişehir’de evvela “2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı” hayata geçirildi…
2014 yılında da “Türk Dünyası Vakfı”.
Vakfın mütevelli heyeti başkanı eski bakanlardan “Prof. Dr. Nabi Avcı”…
Heyetin her üyesi ayrı bir kıymet.
Web sitesinden okuyalım…
“Bu doğrultuda pek çok kalıcı eser ortaya koyan ve etkinlik düzenleyen Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı, Eskişehir’e bugünkü dokusunun kazandırılması ve kazandığı sıfata uygun şekilde Eskişehir’in geliştirilmesinde büyük fayda sağlamıştır…Vakfımızın amacı, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı gayesi ve Vakıf gayemiz çerçevesinde bilimsel ve kültürel faaliyetler kapsamında etkinlikler ve yarışmalar düzenlemek, sanatsal faaliyetler konusunda görsel, düşünsel ve işitsel alanlarda eserlerin ortaya konması için gerekli ortamların hazırlanmasına destek olmak ve zanaatkarları desteklemek, eğitsel alanda faaliyetlerde bulunmak, basılı, sesli, görüntülü ve elektronik yayınlar yapmak, tanıtım faaliyetleri kapsamında vakfın gayesi çerçevesinde düzenlenen etkinliklerin kamuoyuna duyurulmasını sağlamak, mimari ve anıtsal eserlerin projelendirilmesinden nihai halini alış süresine değin çalışmalar yürütmek, gayesi çerçevesinde kurs, okul ve benzeri kurumların kurulmasını, desteklenmesini sağlamak ile gelir getirmesi amacıyla ticari işletmeler kurmak ve etkinlikler düzenlemektir.”
Eskişehir “unutmadı”…
Kastamonu “unuttu”.
MUSTAFA AFACAN