“İktidar 26 Haziran’da seçim yapmayı planlıyor.”
“Manipülasyonla ülke kalkınamaz”
- Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, dün şehrimizde düzenlediği basın toplantısında bir ülkenin kalkınabilmesinin yolunun baştan beri söyledikleri gibi ancak üretimle mümkün olacağını vurguladı ve “Bir ülkenin ekonomik olarak büyüyebilmesi için, kalkınabilmesi için önce üretmesi gerekir. Üretmiyorsa burada bir büyümeden kalkınmadan söz edilemez. Finansal araçları indirerek çıkararak bir takım manipülasyonlar yaparak ülke kalkınamaz, ülke büyüyemez” diye konuştu.
“Faiz de, enflasyon da düşmedi”
- “Eşeği kaybettirip sonra buldurarak bayram edenler var ne yazık ki” diyen Muharrem İnce, faizin de enflasyonunun da düşmediğini söyledi, “Hani Nas vardı?” sorusunu yöneltti, iktidarın 26 Haziran’da erken seçim yapacağını ve bu seçimden kilit parti olarak çıkacaklarını iddia etti; “Yargıyı bağımsız hale getirmeden, etkin hale getirmeden, Siyasi Partiler Kanunu’nu değiştirmeden milletvekilleri özgür değildir. Şu an Türkiye’de demokratikleşmeden söz edilemez” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce dün kalabalık bir heyetle ilimize gerçekleştirdiği ziyarette gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Muharrem İnce’yi Kadıdağı’nda Kastamonu Memleket Partisi İl Başkanı Mustafa Başesgioğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri ile diğer partilileri karşıladı.
Doğa Kültür Köyü Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’ndeki basın toplantısında, memleketi karış karış gezdiklerini söyleyen Muharrem İnce, “Bir ülkenin ekonomik olarak büyüyebilmesi için, kalkınabilmesi için önce üretmesi gerekir. Üretmiyorsa burada bir büyümeden kalkınmadan söz edilemez. Finansal araçları indirerek çıkararak bir takım manipülasyonlar yaparak ülke kalkınamaz, ülke büyüyemez. Çok değil bundan kısa süre önce sayın Erdoğan, ‘Verin yetkiyi, görün etkiyi’ demişti. Millet de yetkiyi verdi, etkiyi de gördük. 4,5 liradan almıştı doları 2018’de, verin yetkiyi dediğinde dolar 3 liraydı, sonra 4,60’dı 2018’de, bugün 18’leri gördük, 12’ye düştüğünde de bayram edenler var. Yani, eşeği kaybettirip sonra buldurarak bayram edenler var ne yazık ki” ifadelerini kullandı.
“FAİZ DE DÜŞMEDİ, ENFLASYON DA DÜŞMEDİ”
Faiz tartışmalarına değinen İnce, şunları söyledi:
“Bu ülke için finansal araçlarla oynayarak onları yükselterek indirerek yapılan bu işlemler zaman kaybıdır, enerji kaybıdır. Bize söylenen faiz düşecekti. Gerçekten düştü mü acaba? Vatandaşımızın hiç kullanmadığı, hiç bir işe yaramayan Merkez Bankası’nın tabela faizini talimatla bir, iki, üç puan düşürmek acaba günlük yaşantımıza bir etkisi oluyor mu? Hazine 17’yle borçlanıyordu, şimdi 24-25’le daha fazla borçlanıyor. Ben az önce Ankara’da bir banka şubesini aradım, merak edenler için söyleyeyim. Bir yıllık 100 bin lira para çeksem dedim, ne kadar öderim? Buyursun, faiz düşmüş mü, düşmemiş mi açın telefonu, hemen yüz bin lira çektiğiniz zaman yılın sonunda değil, hemen bir ay sonra ödemeye başlıyorsunuz. Hesaplarsanız, faizin düşüp düşmediğini herkes görebilir. Gidin bankaya bunu görün. Enflasyon düştü mü? Hayır o da düşmedi. Kredi risk primleri düştü mü? Hayır o da düşmedi. Az önce 554’tü, bu arada değişmediyse tabi” diye konuştu.
“HANİ NAS VARDI?”
Mevduatta kur garantisi hakkında da konuşan İnce, “Değerli arkadaşlarım; Hazine, Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesi, 85 milyonun hazinesi. Parası olanlara kefile oldu. Yani 85 milyon kişi, 130 bin kişiye kefil oldu. Kur fazla artarsa hepimizin cebinden çıkacak. Hani NAS vardı, 19 olunca faiz NAS var da, 14 olunca NAS yok mu? Düşük faiz caiz mi? Kur garantisi faiz değil mi? Örtülü, ucu acık, sonsuz sınırsız faiz değil mi? Bal gibi de sınırsız faiz. Ne yazık ki bir de bu arada fetvacılar çıktı. Bu fetvacılar, bunun faiz olmadığını hibe olduğunu söylüyor. Sizin yatacak yeriniz yok ya, sizi toprak kabul etmez! Siz nasıl din adamısınız? Nasıl utanmazlık, nasıl rezilliktir bu? Sizi toprak kabul etmez. Hibeymiş… Kim kime hibe veriyor? Zengin fakire hibe verebilir. Fakir zengine hibe verebilir mi? Değerli arkadaşlarım, bunlar din adamı falan değil. Size büyük bir inançla söylüyorum. Bunların yatacak yeri yok. Nasıl isterse fetvayı öyle veriyor” ifadelerini kullandı.
ÜRÜN FİYATLARI
Sözlerini marketlerdeki ürün fiyatlarına değinerek sürdüren Muharrem İnce, şöyle konuştu:
“Değerli arkadaşlar, marketler el yakıyor. Gidin markete görürsünüz. Benzin istasyonları vergi dairesi!Kimse tam istikrarı konuşmuyor. Fiyat istikrarını konuşmuyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlikleri konuşmuyor. Üretimi konuşmuyor. Hep söylüyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir üretim seferberliği başlatmalıdır. Önümüzdeki yazdan itibaren çok daha zor olacak. Gübrede ton başına bin 100 lira indirim yapılmış. Gübrenin tonu 15 bin lira, bin 100 lira indirim yapman sorunu çözmez. 10 bin lira indirim yapman lazım. Gübreyi bu millete bedava verin, atsınlar; yoksa yaza ekmek 10 lira olur. Hepimiz şunu düşünmeliyiz; ne kadar üreteceğiz, nasıl üreteceğiz ve bunu nasıl adil bölüşeceğiz. Eğer bunları konuşmazsak durumumuz vahimdir. Utanılacak bir duruma düştü Türkiye. Rusya’dan en çok buğday alan ülke durumundayız, birinci sıradayız. Buğdayın anavatanı Türkiye, bu olacak iş değil.”
“KİLİT PARTİ OLACAĞIZ”
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, seçimlerde bir sürpriz yapacaklarına inandıklarını söyledi ve şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kilit partisi olacağımıza, olağanüstü bir oy alacağımıza inanıyoruz. Çünkü milletimizin içinde namusluların namussuzlardan fazla olduğunu biliyoruz. Helal kazananlara güveniyoruz, kan bağışı yapanlara, organ bağışı yapanlara güveniyoruz, yolda bulduğu parayı sahibine teslim edenlere güveniyoruz. Yolda bulduğu ekmek parçasını öpüp, alnına koyup bir kenara koyanlara güveniyoruz. Yetimin başını okşayanlara, fakirin karnını doyuranlara güveniyoruz ve önümüzdeki seçimde Türkiye’de bu gidişattan kurtulacağımıza inanıyoruz.
Memleket Partisi olarak ilk yapacağımız işlerden birisi, devlete olan güveni yeniden tesis etmektir. Bir zamanlar ÖSYM’ye herkes güvenirdi, şimdi hiç kimse güvenmiyor. AK Parti’ye oy verenlere sesleniyorum, siz TÜİK’e güveniyor musunuz? Güvenmiyorsunuz, biz de güvenmiyoruz. Siz ÖSYM’ye güveniyor musunuz? Biz de güvenmiyoruz. Soruları çaldıkları zaten ortaya çıktı. İlk işimiz devlete olan güveni yeniden tesis edeceğiz. Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını, etkinliğini yeniden sağlayacağız. Özgür bir medya oluşturacağız. Medyanın yüzde 90’ı iktidarın, yüzde 10’u muhalefetin elinde. Bakın şu konuşmalarımın bir karesini Halk TV veremez. Parasını keser CHP… A Haber de veremez. Biri bir tarafın militanı, diğeri bir tarafın militanı, böyle medya olmaz. Allah’tan yerel medya var. Allah’tan merkezde kalan bir miktar korkusuz medya var.”
“LİYAKATI ESAS ALACAĞIZ”
Öğretmenlik alımında yapılan mülakatla ilgili tartışmalar hakkında konuşan İnce, “Rekabete açık bir kamu ihale kanunu çıkaracağız. Liyakatı esas alacağız. Arkadaşlar, bir öğretmen olarak içimi sızlatan olaylara şahitlik ediyorum. KPSS’de birinci olmuş, 95 puan alarak ilk beşe girmiş, mülakatta çocuğa düşük not vererek eliyorlar. Sizin hiç vicdanınız yok mu? Sizin Allah’ınız yok mu? Sizin kitabınız yok mu? Siz nasıl Müslümansınız? Siz nasıl sahtekârsınız, utanmıyor musunuz? Sınav birincisi olmuş bir çocuğu mülakatta elemeye utanmıyor musunuz, vicdansızlar” dedi.
“13 UÇAĞIN 12’SİNİ SATACAĞIZ”
Muharrem İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Değerli arkadaşlarım, şeffaf bir ülke haline geleceğiz. Öncelikli sektörlerimizi belirleyeceğiz. Dijital teknoloji, ilaç sanayi, tarım, turizm, tarıma dayalı sanayi, savunma sanayini öncelikli hale getireceğiz. Beş yıldızlı demokrasiyi kurmadan, beş yıldızlı turizme sahip olamayız. 100 milyon turist, 100 milyar dolar turizmden gelir hedeflerimiz arasında olacak. Mutlaka bağımsız bir Merkez Bankası yapacağız. Merkez Bankası başkanım demeyeceğiz, Sayın Merkez Bankası Başkanı diyeceğiz. Yazılımın üssü haline getireceğiz Türkiye’yi. Film sektörünü, markayı, modayı yeniden konuşacağız. Bir de tasarruf kısmı var. Kriz anlarında tasarruf da önemlidir. Gelecek için üretimi düşüneceğiz ama tasarrufu da düşüneceğiz. Memleket Partisi olarak, Cumhurbaşkanlığındaki 13 uçağın 12’sini satacağız, bir uçak yeter. Kamuda 150 bin makam aracı var, bunların 50 bini lüks araç Bu 50 bin lüks aracı derhal satacağız. Başta Odalar Borsalar Birliği olmak üzere TOBB gibi kuruluşların kasalarında milyar dolarlar var. Bunları üyelerine aktaracağız.
“İKTİDAR 26 HAZİRAN’DA
SEÇİM PLANLIYOR””
Önümüzdeki seçimde bir çağrıda buluyorum, hiç bir siyasi parti hazineden yardım almasın. Biz nasıl şuanda hazine yardım almadan bu gördüğünüz gönüllülerle masraflarımızı karşılıyorsak, bir defaya mahsus; bu kriz döneminde siyasi partiler hazine yardımı almasınlar ve bu yardım fakir fukaraya verilsin. Siyasi partiler de kendi gönüllüleriyle kampanyalarını yürütsün. Bu fakir milletten aldıkları paralarla, sokaklara parti bayraklarını asmasınlar. Hem adalet sağlasın, hepimiz birlikte olalım. Hem de fakir fukaraya bir katkısı olsun. Yine gıda ve temel ihtiyaçlarda KDV ve ÖTV’nin mutlaka düşürülmesi lazım. Bunun mutlaka olması lazım. Benim tahminim, iktidar 26 Haziran’da seçim yapmayı planlıyor. Nereden çıkardınız bunu derseniz, sınavların tarihlerini değiştirdi. 26 Haziran’ı boş bıraktı. Eğer öyle olacaksa hem şimdi bir hazine yardımı alacaklar, hem de seçim parası alacaklar. İki kere, bu yazıktır günahtır. Bu hazine yardımı ve seçim paralarından vazgeçip, bunu millete verip, eşit şartlarda rekabet etmeliyiz. Bu mülakat sistemiyle gençlerin içini acıtanlara, bu çocuklara haksızlık yapanlara, bu çocukları eleyenlere de Allah’ta sizin belanızı versin” ifadelerini kullandı.
“KASTAMONU’DAN MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAĞIZ”
İlkeli bir siyasetten yana olduğunu ifade eden İnce; “Konjonktürel siyaset bana göre değil. Dokunulmazlıklar konusunda eski partimle ayrı düştüm. Ben hayır oyu verdim. Bugün de yaptığımın arkasındayım. Bugün olsa yine hayır oyu veririm. Sonra, bu kafayla giderseniz dolar 8-10 lira olur dedim. İktidar destekçisi bir gazete yazarı, ‘Muharrem İnce bunu nereden biliyor, MİT onu sorgulasın’ dedi. Ben göze aldım. Sonra bu kafayla giderseniz ’15 lira olur’ dedim. Lafımın arkasındayım. Dolayısıyla ne diyorsak o. Değişmek başka bir şeydir. Başkalaşmak başka bir şeydir. Ben değişimden yanayım. Ama değişmek güzele doğru gitmektir. Başkalaşmak ise hedeflerinden, duruşundan sapmaktır. Muharrem İnce 57 yaşında, Atatürkçü bir çizgide geldi, bu çizgide devam ediyor. Kastamonu’dan milletvekilimiz olacak. Adım gibi eminim, takip ediyorum partinin üye yapısını. Her partiden istifa edip bize gelen var. Bir makul çoğunlukta buluşacağımıza inanıyorum. Kastamonu’dan bir milletvekili çıkaracağız. Herhalde Kastamonu’ya son 3 sene içerisinde 4’üncü gelişim. İl Başkanımıza söyledim, bahar aylarında tekrar buradayım” şeklinde konuştu.
6 Şubat’tan itibaren yapılacak her seçime girme hakları olduğunu vurgulayan İnce; “Yüksek Seçim Kurulu Ocak ayında seçim kararı yayınlarsa, giremiyoruz. 41 ilde yapılaşmayı tamamlayınca 6 ay geçmesi gerekiyor. 6 Şubat’tan sonraki bütün seçimlere gireceğiz. Biz Memleket Partisi olarak sloganımız belli, ‘Ne Cumhur, ne Millet, tek yol Memleket’ diyoruz. Biz seçimlere böyle gireceğiz. Fakat seçimlere yakın tekrar değerlendiririz. Bizim bu iktidarın yanında olmayacağımız kesin. Fakat bu Millet İttifakı’nın yanında olacağımızın anlamına gelmez. Neden tek başımız 50+1 almayalım. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Ortada seçim yok iken de ben, partilerin amcaoğlu, halaoğlu, dayıoğlu gibi akraba partileri haline gelmelerini de anlayamıyorum. Bir siyasi partinin ilkeleri olur. Tek başına iktidar olmak birinci hedefi olmalıdır. Bizim hedefimiz tek başına iktidar olmak” ifadelerini kullandı.
Son olarak benimseyecekleri yönetim anlayışına da değinen İnce; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye bir sistem yok. Böyle bir sistem yok, bu ucube. Türk modeliymiş, geç bunları. Böyle bir model dünyada yok. Güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir şeyde yok. Parlamenter sistem vardır, Başkanlık sistemi vardır, Yarı Başkanlık vardır. Adını ne koyarsanız, koyun güçler ayrılığı olması lazım. Yasama, yürütme, yargı birbirinden ayrı olması lazım. Yasama; meclis yasaları çıkaracak. Yürütme; Bakanlar Kurulu bunu uygulayacak. Yargı; ikisini de denetleyecek. Türkiye’de yasamayı kim belirliyor Erdoğan, yürütmeyi kim belirliyor Erdoğan, yargıyı kim belirliyor Erdoğan. Muhalefette HSK’da bir üye kapmak için gidip aday veriyor. Sonrada yargıyı eleştiriyor. Yargıyı eleştirme hakları yok ki. Kendileri zaten bir üyeye tav olmuşlar. Dolayısıyla yargıyı bağımsız hale getirmeden, etkin hale getirmeden, Siyasi Partiler Kanunu’nu değiştirmeden; milletvekilleri özgür değildir şu an Türkiye’de; demokratikleşmeden söz edilemez” ifadelerini kullandı.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce Doğa Kültür Köyündeki basın toplantısının ardından Baro ve TAŞIKO’yu ziyaret etti. İnce’yi Baro’da Baro Başkanı Av. Özgür Demir ve Yönetimi, TAŞIKO’da da Başkan Ahmet Sarıahmetoğlu ve yönetimi karşıladı.
Baro Başkanı ve TAŞIKO Başkanı çalışmaları hakkında konuşma yaptı ve ziyaretinde dolayı da Muharrem İnce’ye teşekkür ettiler.
Muharrem İnce TAŞIKO’daki konuşmasında, babasının kamyon sürücüsü olduğunu hatırlattı ve kendisi de öğretmen olduğuiçin gittiği yerlerde kamyoncular kooperatiflerini ve okul ziyaretlerini mutlaka gerçekleştirdiğini söyledi. TAŞIKO’dakamyoncuların sıkıntılarını dinledi ve bu konuda da yaşanan sıkıntıları yakından bildiğini söyleyerek, iktidara geldiklerinde bu sorunları tamamen çözeceklerini söyledi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye Kastamonu ziyaretinde Genel Başkan Yardımcısı Nurdan Demirbağ, Genel Başkan Danışmanı Süleyman Erginer, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri İpek Özkal, Burak Hasan, Parti Meclis Üyeleri İlhan Düzyürek, Oğuz Giray, Eşber Atilla, Ramazan Ertan, Genel Sekreter Hakkı Akalın, Kurucu üye Mustafa Çağlayan eşlik etti.