Saygıdeğer bir abimden gelen mesaj ile yüzüm güldü geçen hafta. ‘Dünya mühendisler günün kutlu olsun’. Sağ olsun. Anılmak güzel bir şey.
Yılın 365 günü her türlü meslek dalı, sivil toplum örgütü, resmi ve özel kurum, kuruluşlar tarafından paylaşılmış durumda olduğu için normal bir günümüz kalmamış. Her gün özel bir gün, isterseniz geçen haftaya bakalım:
29 Kasım Dünya Tıbbi Sekreterler Günü,
30 Kasım Dünya Şoförler günü,
1 Aralık Dünya AIDS Günü,
2 Aralık Dünya Köleliğin Kaldırılması Günü,
2-9 Aralık Mevlana Haftası,
3 Aralık Dünya Engelliler Günü,
3-9 Aralık Dünya Vakıflar Haftası,
4 Aralık Dünya Madencilik Günü,
5 Aralık ise Kadın Hakları, Mühendisler ve Gönüllüler Günü ve Türk Kahvesi günü.
Boş bir gün yok maşallah.
Hepsi kutlu olsun, atladığım gün varsa muhatapları kusura bakmasın, anca yetişiliyor. Hele Türk kahvesini seven, gönüllülük hizmetlerine gönül vermiş bir kadın mühendisseniz 5 Aralık günü yaşadınız. Sabahtan akşama kadar kutlama yapabilirsiniz. Gelsin tebrikler, çiçekler gitsin alkışlar, yemekler.
Aralarında anlamlıları olmakla birlikte biraz abarttık mı acaba? Özellikle dezavantajlı kesimler ve dünya ve ülkemizde çığır açmış gelişmeleri anan günler, haftalar dışında her gün her gün bir şeyleri kutlamak zorunda mıyız?
Özellikle kapitalist sistemin ‘hediye al, yemeğe çık, tatile git’ kısacası para harca tuzağı olmasın bazıları?
Neyse benim favorim 16 Ocak Dünya Hiçbir Şey günü (Vallahi bu da var). Nam-ı diğer Dünya Satın Almama Günü.
Kutlaması gayet kolay… Hiç kimseye hediye, çiçek almıyor, yemeğe çıkartmıyor para harcamıyorsunuz, kimseyi aramıyorsunuz. Sabah kalkıp işe, okula gidip çalışıp, akşam eve gelip aileniz ile ilgilenip uykunuz gelince yatıyorsunuz.
Kimse de sizi aramıyor tabiî ki.
Feza TİRYAKİ