Üniversitelerde “2021-2022” döneminin başlamasıyla birlikte tüm yurtta “kıyamet” koptu, kamu yurdu çıkmayan öğrencilerin “sokakta kaldık” feryadıyla ortalık ayağa kalktı, mağdur öğrenciler kamu misafirhanelerine yerleştirildiler…
Kastamonu’da da aynı çözüm hayata geçirildi.
“Süt liman” oldu bir anda kamuoyu…
Sorun çözülmüştü!
(Pandemi dolayısıyla öğrencilerin uzaktan eğitim gördükleri dönemin ardındanyeniden yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte kamunun yurt kapasitelerinde yaşanan “yığılma” ve hayat pahalılığının müsebbibi olduğu ev kiralarındaki artış “barınma” sorununu bir anda patlattı…
Hükümet tüm yurtta kamu misafirhanelerini, kimi illerde belediyeler de kendi imkanlarını öğrencilerin barınmalarına sundu.)
Üniversite eğitimi “zorunlu eğitim” değil, ekonomik gücü olan okur, olmayan “burs” ve “kredi” desteğiyle yahut çalışarak başının çaresine bakar, ülkemizdeki adet bu…
Öğrenim kredisine dar gelirli öğrencilerin okul bittiğinde hayata “borçlu” başlamamak için pek yanaşmadıkları da acı bir gerçek.
Kastamonu’da da kamu yurdu çıkmayan öğrenciler misafirhanelere yerleştirildiler, inşaatı süren yurtların tamamlanmasıyla yahut öğrencilerin bir araya gelerek ev tutmalarıyla misafirhanelerdeki misafirliklerinin sonlandırılması ve “normal” hale dönülmesi planlandı…
İsabetli bir karardı.
Karar doğruydu ancak yürütmesi yanlışlarla dolu, ekonomik dezavantajlarını ortadan kaldırmak için “devlet eli” uzatılan öğrenciler, kamu yurdunda kalan öğrencilere oranla “iki katı” aşan ücret ödemek zorunda kaldılar…
“Dışarıda kalmaktan” iyi midir?
Kamu yurdunda aylık ücret ortalama “375 TL”, (oda donanımına bağlı olarak fiyat artıyor da eksiliyor da) bu bedelin içinde “sabah kahvaltısı, akşam yemeği, çamaşırhane, ütü, internet” var…
Misafirhanede kalan öğrencilerden ilk başta günlük 30 TL(aylık 900 TL) alındı, sabah kahvaltısı “dahil”, akşam yemeği, çamaşırhane, ütü “hariç”, internet “hak getire”.
Bakıldı ki rakam yüksek, öğrenciler ödemekte zorlanıyor, aileler “feryat”…
Günlük “15 TL” üzerinden aylık 450 TL’ye inildi, tutara “dahil” olan tek kalem olan kahvaltı “hariç” kılındı, parası olmayan öğrenciler gece aç yatıyordu, okula sabah “açbiaç” gitmelerinde de mahsur görülmedi.
(Parası olana kahvaltı var…
“22 TL”.)
Daracık odalarda 3 öğrenci, valizlerini dahi yerleştiremediler, küçücük elbise dolabı hangi birine yetsin, çalışma masası yok, kitap defter elde…
120 öğrenci misal, arkadaşlarının getirdiği “2” ütüye “talim”.
Ağlayıp sabredenlere “sevinelim”…
Geri dönenler var.
Sadece Kastamonu’nun sorunu değil bu, söz konusu uygulamanın yurt çapındaki tüm kamu misafirhanelerinde aynı olduğuna şüphe yok…
Sonuçta “sosyal” devletiz.
“Kastamonu, üniversite şehri olur mu?”…
Olur!
(Mevzunun bir de “özel yurtlar” cephesi var…
“Bir dokun bin ah işit”.
Herkes çıksın derdini anlatsın…
Memleketimiz kan kaybediyor.)
“Sitem”
Önde sarıçam ağaçları…
Ardında Sarı Paşa.
Omzunda yıldız…
Gökte ay.
Gözleri çakmak çakmak…
Bayrağın kırmızısında tutuşmuş.
Sene 2021…
Mevsim sonbahar.
Öndeki sarıçam ağaçlarını neyleyim…
Aklımda Sarı Paşa, fikrimde ay yıldız eylerim.
Sarıçamlar yerden göğe boy atıp perde olsa da…
Yeter dalların arasından siluetini dahi görmek, umuda.
(Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Sitem” şiirinden esinlenilmiş olup, şehrimizdeki bir “manzara” karşısında hislenilmiştir…
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk” resimleri ve “Türk Bayrağı” söz konusu olduğunda “hassasiyetlerin en hassasını” kuşanmak her yurttaşın hem vatan hem de vefa borcu.)
MUSTAFA AFACAN