Kastamonu şehrini iki yaka olarak birbirinden ayıran Karaçomak Çayı ikinci etap ıslah çalışmaları hızlı bir şekilde ilerliyor.
Kent merkezindeki gibi modern bir görünüme kavuşturulmak istenen Karaçomak Çayı’na Olukbaşı istikametinden Budamış köyüne doğru yerleşim yerlerinin çoğalması ve çayın kötü görüntüsünün ortadan kaybolması açısından düzenleme yapılıyor.
Ortasından akarsu geçen birkaç kentten biri olma özelliğini taşıyan Kastamonu, bu özelliğini çayın yerleşim yerlerine açık bütün bölgelerinde çevre duvarları, kılavuz kanalları ve ferforje korkulukları yapılarak sürdürecek.
Daha farklı bir uygulama ile kedilerin bile su içmek için suya ulaşamadığı, görsel açıdan eskisinden daha iyi olan bu ıslah çalışmalarında farklı bir uygulama ile daha da farklı işler yapılabilir miydi diye düşünmeden geçemiyorum, ki bir Eskişehir veya bir Amasya örneğini gördükten sonra keşke yapılabilseydi.
Mutlaka düşünülmüştür ya maddi açıdan ya da DSİ’nin izni konusunda sıkıntılar olmuştur. Bunu şehir merkezinde trafiğin rahatlaması açısından bir zamanlar çay üstünün kapatılması tartışmaları ile hatırlıyoruz.
Trafik denildiğinde ise günün her saatinde şehir merkezinde trafik sıkıntısı yaşanıyor. Özellikle mesai bitimlerinde, Kışla Parkı’nın önünden Sinanbey Parkı’na kadar derenin iki yanında oluşan araç konvoyları, park edilen araçlar yüzünden trafik tamamen tıkanıyor.
Şehir merkezinde kısa süre çayın iki yakasında da park yasağı uygulandı ancak devam ettirilemedi. En azından mesai saatleri bitimleri gibi belirli saatlerde park yasağı uygulanabilir ve trafik biraz olsun belirtmiş olduğum güzergâhlarda rahatlayabilir.
Yasaklar uygulanabilir ancak çok iyi denetimlerle devam ettirilebilir ve kalıcı olabilir.
“Otopark yok, nereye park edebiliriz ?” diye söylenenler oluyordur mutlaka. Bizler yürümeye alışkın değiliz mutlaka alışveriş yapılacak yerin önünde park ediyoruz. Riskler umurumuzda değil…Artık otoparklar çoğaldı, ara sokaklar otopark parası ödemek istemeyenler ile aşılamaz bir araba yoğunluğu içinde özelliklede pazarların kurulduğu günlerde yolların kapanıp geçilemez hale geldiği ara sokaklar oluyor.
İlgili yetkililerin bunları görebilmek gerekli tedbirleri alabilmek için biraz ara sokaklara girmeleri gerekiyor. Şehir sadece Olukbaşı’ndan başlayıp salı pazarının kurulduğu yere kadar olan çayın iki kenarından ibaret değil.
Çay kenarındaki ana yola çıkan tali yolların bolluğu açısından trafik ışıklarının en yoğun olduğu bölgede burası.
Bu pandemi yüzünden, “toplu taşımayı da özendirin” gibilerinden laflar edemiyorum; vatandaşlar zaten toplu taşımaların içinde diz dize göz göze ve belki de bu yüzden vaka sayılarında hep birinciyiz.
Bülend Çadırcıoğlu