- CHP’nin İl Danışma Kurulu toplantısında konuşan PM Üyesi ve Milletvekili Hasan Baltacı, AK Partili Kastamonu milletvekillerinin sel felaketiyle ilgili araştırma komisyonu kurulması önergelerine destek vermeyişini eleştirirken, bu isimlerin ve Cumhur ittifakının Kastamonu önünde engel olduğunu, bu engeli aşacaklarını söyledi, “Meclis kürsüsü partilerinden korkanların değil Kastamonuluların kürsüsü olsun” dedi.
- İl Başkanı Hikmet Erbilgin ise iktidara geldiklerinde ekonomik anlamda gerçekleştirmeyi planladıkları değişiklikleri sıralarken belediyeye yönelik eleştirilerde bulundu. “İktidarın yaptığı hiç bir ihale söylenen rakamlarla bitmedi” diyen ve Millet Bahçesi projesinde de bunun tekrar edeceği iddiasında bulunan Erbilgin, “Kastamonu’da israf, yolsuzluk varken; Kastamonu’nun çocuklarının geleceği çalınıyorken, AKP VE MHP yöneticileri milletvekilliği adaylığı açıklamakla meşgul” diye konuştu.
CHP’nin İl Danışma Kurulu toplantısı “Kararlı Adımlarla Hedef İktidar” başlığı altında gerçekleştirildi.
Toplantıya CHP Parti Meclis Üyesi Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, Cide Belediye Başkanı Mehmet Eşref Mutlu, önceki dönem il başkanları, ilçe başkanları, il genel meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolları başkanları katıldı.
Toplantının basın açık bölümünde CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, eski CHP Milletvekili merhum Sabri Tığlı’nın oğlu Muhittin Tığlı ve CHP Parti Meclis Üyesi Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı birer konuşma yaptı.
Toplantıda bugüne kadar partiye emek vermiş ve hayatını kaybedenlerin ailelerine plaket verildi.
Partilerinin İl Danışma Kurulu’nun 125 kişiden oluştuğunu, ancak salona baktığında harika bir kalabalık oluğunu gördüğünü söyleyen İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Bir parti dününü hatırlayabilirse, köklerine sıkı sıkıya sarılabilirse, iktidarı garantilemiş demektir, iktidara hazır demektir. Bu nedenle bizler bu partide, bu parti için ömrünü geçirmiş, hayatını vermiş insanlarımız için vefanın çok önemli olduğunu düşünenlerdeniz. Bizler, eğer hep birlikte yürüyeceksek alçak gönüllülüğün çok önemli olduğunu düşünenlerdeniz. Bizler, açgözlülere karşı mücadele eden tok insanlarız. Bizler birbirine karşı sevgiyi önceleyen, anlayışlı olmayı önceleyen insanlarız. Bu salonda bulunanlar bu ülkeye karşı, bu ülkenin ağacına, hayvanına, insanına karşı merhameti bir an için unutmayan insanlardır. Bu partide görev alanlar, emek verenler, üye olanlar, başkanlar, yöneticiler; onların en önemli şiarlarından birisi saygıdır. Bu memleket için en kıymetli şeylerden birisi sabırdır. Sabrediyoruz. Bu salonda bulunan yöneticilerimize düşen en önemli görev de haddini bilmektir. Bizler bu ülkenin insanlarına, milletimize karşı haddimizi bileceğiz” dedi.
İl Başkanı Hikmet Erbilgin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz tertemiz bir ülkeyi hep birlikte el ele inşa edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiği ilk bir yılda, bu ülkenin bu milletin insanları için, asgari ücreti insani yaşam koşullarını sağlayacak düzeye çıkaracak ve vergi dışı tutacaktır. Bir iş yerinde emekçinin sürekli asgari ücretle çalıştırılmasının önünü kesecek, asgari ücret üzerinden maaş alanların ücretlerini beş yıllık periyotlarla arttırılması uygulamasına geçecektir. Kalifiye personel alımlarında asgari ücret uygulamasının önünü kapatacağız. Üniversitelerden mezun ettiğimiz çocuklarımız için asgari ücrete son vereceğiz. Asgari ücretin belirlenmesi süresinde sendikalara grev hakkı tanıyacağız. Emekli maaşlarına zam yapacak ve emeklilerin ekonomik büyümeden pay almasını sağlayacağız. En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkaracağız. Emekliye, Ramazan ve Kurban bayramlarında bir asgari ücret tutarında ikramiye vereceğiz. Emekliden muayene ve ilaç katılım payı almayacağız. İşsizlik sigortası fonunun, ülkemizdeki işsizlerin sorununu çözmek dışında kullanılmasına son vereceğiz. İşsizlik sigortasından yararlanan koşulları kolaylaştıracak, işsizlik yardımının miktarını ve yararlanma süresini arttıracağız. Aile destekleri sigortasını hayata geçireceğiz. Polislere, öğretmenlere, hemşirelere, din görevlilerine ve diğer kesimlere 3600 Ek Gösterge vereceğiz. Memurların grev hakkını anayasal güvence altına alacağız. Taşerondan kadroya geçiş sürecinden yararlanamayan işçilere kadro hakkı tanıyacağız. Emeklilikte intibak yasasını çıkaracağız. Emeklilikte yaşa takılanlar sorununu ilk bir yılda çözeceğiz.
Kastamonu’da Cumhuriyet Halk Partisi’ni tüm arkadaşlarımızla, Millet İttifakı’nın dostlarıyla, el birliğiyle iktidara taşıyacak irade hepimizde var. Hem yerel yönetimlerde, hem Türkiye’de artık Cumhuriyet Halk Partisi yakındır ve hazırız.”
“İKTİDARIN YAPTIĞI HİÇ BİR İHALE
SÖYLENEN RAKAMLARLA BİTMEDİ”
“Millet Bahçesi yapıyoruz dediler. Yapılan Millet Bahçesi, oradaki ağaçları talan ederek, şimdilik 41 milyon lira olarak açıklandı. Ama biz biliyoruz ki, iktidarın açıkladığı hiçbir ihale söylediği rakamla bitmedi, 2-3 katı rakamla bitti. Bu 41 milyon, Kastamonu Belediyesi’nin açıklanan borcunun yarısı. Eğer Kastamonu Belediyesi’nin borcu artmışsa, bu ihale rakamının da artacağını herkes bilmeli. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi, kendi yandaşlarını zengin etmenin aracı olarak ihale düzenliyor.”
“YAĞMA DÜZENİNE
SON VERECEĞİZ”
“Kastamonu Belediyesi öncesi Alpaslan Türkeş Botanik Parkı olan 937 ada 371 parseli satılığa çıkardı. Belediyeler elbet parsel satar. Ama şunu hiç unutmayalım, Kastamonu’da satılan hiçbir parsel bugüne kadar Kastamonuluların hayrı olmamış. Kendi çocuklarını, kendi oğullarını, kendi yandaşlarını zengin etmişlerdir. KastaMall’da Kastamonuluların cebinden yaklaşık 60 milyon lira çalınmıştır. İnebolu yolunda 20 milyon liraya satışa çıkarılan parsel daha sonra 10 milyon liraya satılmıştır. Konak-arsa takaslarını ve bu takaslardan zengin olanları sakın unutmayınız. Bu salonda bulunan bütün arkadaşlarımız bu yağma düzenine son verecek dayanışmayı, yardımlaşmayı ve çalışmayı gösterecektir.”
TELEFERİK KONUSU VE TEMSİL GİDERLERİ
“Yerel seçimlerden önce teleferik konusu gündeme düştü. ‘Burayla ilgili referandum yapacağız’ dedi. Geldiğimiz noktada sayın Vidinlioğlu, teleferik için ne referandum yapabildi ne teleferiği tamamlayabildi ne de o ucube ayakları sökebildi. Bizim buradan çağrımız: Sayın Vidinlioğlu, eğer teleferiğin yatırım süreci tamamlanmışsa hemen faaliyete geçir, Kastamonuluların hizmetine sun. Tamamlanmamışsa o ucube ayakları oradan sök. Bunu yapması gerekiyor. Yine Sayın Vidinlioğlu geldiğinde her sürecin şeffaf olacağını söylemişti. Temsil ve ağırlama giderleri için iki yıl içinde hangi rakamları harcadıklarını kamuoyuyla paylaştım. Yaklaşık 10 milyon 530 bin lira. Bu ayda yaklaşık 440 bin lira demek, bu haftada 100 bin lira temsil ve ağırlama gideri demek. Tıpkı bir önceki dönem gibi yemeye içmeye, tıksırıncaya kadar yemeye devam ediyorlar. Belediyeyle ilgili bir mesele tartışıldığında sürekli Tahsin Babaş’ı işaret eden bir anlayış var. Kastamonulular şunu hiç unutmasınlar: Tahsin Babaş’ın döneminde o mecliste 11 de Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Meclis üyesi var. Hiçbirisi bir karara itiraz etmediler, tam aksine ‘biz hep birlikte uyum içerisinde karar alıyoruz’ diye söylediler. Öyleyse geçmiş dönemde çalınan her kuruşta Milliyetçi Hareket Partisi’nin vebali vardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmiş dönemde yapılan her yağmada vebali ve sorumluluğu vardır. Uçak Kafe vardı… Bir uçak kafe yaptılar, hiç kullanılmadı. Millet Kıraathanesi dediler adına. Şimdi o uçak kafeyi de kaldırıyorlar.”
PINARBAŞI, TAŞKÖPRÜ VE DOĞANYURT’TAN ÖRNEKLER
“Pınarbaşı Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi; Pınarbaşı’nın ihtiyaçları üzerine ortak bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının akşamında Milliyetçi Hareket Partisi’nin ilçe başkanına geri adım attırdılar. Taşköprü Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne müracaat ederek bir otobüs istedi. Sayın Tunç Soyer, ‘parti önemli değil belde halkına hizmet önemlidir’ dedi ve Taşköprü Belediyesi’ne otobüs tahsis etti. Taşköprü Belediye Başkanı, ‘Bahçeli beni partiden atar’ diye otobüsü alamadı. Taşköprü Belediye Meclisi yeniden karar çıkarıp otobüsü iade etti. Doğanyurt’ta, Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın yolsuzluk yaptığı üzerine denetleme kurulu raporları hazırlandı. Denetleme kurulunda Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Milliyetçi Hareket Partisi var. Kendi meclis üyeleri, ‘bizim belediye başkanımız Doğanyurt’un paralarını çalıyo’r dedi. Sonra el birliğiyle soruşturmayı kapattılar.”
“AKP VE MHP YÖNETİCİLERİ
MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIKLARINI
AÇIKLAMAKLA MEŞGULLER”
“Kastamonu’da israf, yolsuzluk varken; Kastamonu’nun çocuklarının geleceği çalınıyorken, AKP VE MHP yöneticileri milletvekilliği adaylığı açıklamakla meşgul. Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı milletvekili adaylığı açıklamakla meşgul. Adalet ve Kalkınma Partisi eski milletvekili yeniden milletvekili adaylığı açıklamakla meşgul. Adalet ve Kalkınma Partisi 7 gübre fabrikasını 266 milyon dolara sattı. Sonra 72 milyon ton gübre ithal ettik, ithal ettiğimiz gübreye 21 milyar dolar ödedik. 21 milyar dolar ile 543 gübre fabrikası açabilirdik. Eğer o gübre fabrikalarını açsaydık ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında onlar açılacak, hem çiftçimizin üretmesine vesile olacaktık hem de çocuklarımız o fabrikada çalışacaktı.”
MUHİTTİN TIĞLI:
GEÇMİŞİNİ HATIRLAYAN
PARTİLER İKTİDAR OLURLAR
Eski CHP Milletvekili merhum Sabri Tığlı’nın oğlu Muhittin Tığlı da toplantıda plaket verilen aileler adına yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“İstanbul’dan bu toplantı için geldim. Çünkü bu toplantıyı çok önemsiyorum. Ben 15 yaşımdan beri partimizin tüm kademelerinde siyaset yapmış bir kardeşinizim. Hep birlikte bir arada siyaset yaptık. Hafıza çok önemlidir, hele partinin hafızası kurumsal olursa bu daha da önem kazanır. Sizler geçmişte Kastamonu’da ve Türkiye’de bu partiye emek vermiş, partinin yükünü taşımış, partiyi omuzlamış, parti için bütün bir hayatını vakfetmiş insanları ve onların ailelerini de burada ağırlıyorsunuz. Bu çok önemli bir şeydir. Bu partinin iktidara gelmesinin de çok temel bir taşıdır. Kendisinin geleceğini kurmak için öncelikle geçmişini hatırlaması gerekmektedir. Geçmişini hatırlayan partiler çok yakında iktidar olurlar ve bu iktidar Cumhuriyet Halk Partisi’ne çok yakındır.”
HASAN BALTACI
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Milletvekili Hasan Baltacı ise konuşmasında şunları söyledi:
“Millet İttifakı’nın partilerinden Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün şehrimizde. Ancak İl Danışma Toplantımız nedeniyle kendilerinin kongrelerine katılamadık. Kendilerine şehrim adına hoş geldiniz diyorum. Bu ittifakı büyütmek ve iktidara taşımak, kucaklayıcı politikasıyla Türkiye’yi yönetmek adına her birimiz görevlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.”
“MECLİS KÜRSÜSÜ
PARTİLERİNDEN KORKANLARIN DEĞİL
KASTAMONULULAR’IN KÜRSÜSÜ OLSUN”
“İlçe danışma kurulu toplantılarımızı tamamladık. Bu toplantılarımızı yaparken Kastamonu son yılların en büyük sel felaketi ile karşılaştı. 10 ilçemiz bu felaketten etkilendi. Kastamonu’da 71 insanımızı kaybettik. 9 insanımızı da arama çalışmaları devam ediyor. Bulduğumuz her platformda bu felaketi konuşmaya gayret ettik. Meclis’in açıldığı ilk günlerde araştırma önergemizi verdik. Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketinin araştırması için komisyon kurulmasını teklif ettik. Meclis salonunda üzüldüğüm çok şey oldu. Bir felaket olmuş, 10 tane ilçe bundan etkilenmiş. Yüzlerce bina hasar görmüş, evini kaybedenler olmuş, işini kaybedenler olmuş, hayatını kaybedenler olmuş, ilçeyi terk etmek zorunda kalanlar olmuş. Biz bunun araştırılmasını istiyoruz dedik. Bilimsel bir araştırmayla bir daha böyle bir olay yaşanmasın diye, bir daha bedel ödemeyelim diye araştırılsın istedik. Sadece nedenlerinin değil sonuçlarının da araştırılmasını istedik. Sonuçta birçok insan bu durumdan mağdur oldu. Bu mağdur olanlara gelen yardım paraları nereye harcandı, mağdurların gelecekleriyle ilgili ne gibi planlamalar yapıldı, bunu oturup konuşalım istedik. Mesela yardıma ilk koşan Kastamonulu firmalar oldu. Ama neden daha sonra bu Kastamonulu firmalara iş verilmedi bunları konuşalım istedik. Pazarlık masaları oluşturulmuş, kimler ne kadar aldı, bu masalarda yapılan zarar tespitleri doğru mu yanlış mı bunlara bakılsın istedik. Mağdur olan ailelerin çocukları nasıl öğrenim hayatlarına devam edecek, ne gibi imkanlar sunulacak, bunları konuşalım istedik. İşyerini kaybedenlerin bir kısım zararları giderildi. Ama bir de işini kaybedenler var. Ücretli çalışanlar var. Nasıl geçinecekler? Toplanan 996 milyon liradan bu işini kaybedenler ne kadar alacaklar, bunları konuşalım istedik, araştırılmasını istedik. 10 ilçe bu selden etkilendi. 9’unu afet kapsamına aldılar, 1’ini almadılar. Tahmin edeceğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği ilçeyi, Cide’yi bu kapsama almadılar. İşte gelin bunun nedenlerini araştıralım istedik. Halbuki Cide ilçemiz felaketle karşı karşıya kaldığı ilk gün Şenpazar’a yardıma giden ilk belediye olmuştur. Kastamonu yolu kapandığında Şenpazar’ın tüm ihtiyaçlarını 10 gün boyunca karşılaşmıştır. İçmesuyu hattı zarar gördüğü halde bu toplanan 996 milyon lira paradan tek kuruş neden destek almadı? Gelin oturalım konuşalım istedik. Neye üzüldüğümü söyleyeyim mi şimdi. Kastamonu’nun benden başka iki milletvekili daha var. Sayın Metin Çelik ve Sayın Hakkı Köylü. Meclis Komisyonu kurulsun önergemizin konuşulduğu gün birini Meclis salonunda görmedim. Vardır yoktur bilmiyorum. Ama biri çıktı kürsüde konuştu. Ve araştırma önergesinin reddedilmesi için oy kullandı. Kendi memleketini ilgilendiren bir konuda ret oyu verdi. Buradan sesleniyorum. Kendi partisini, kendi memleketinin çıkarlarına oy kullanmaya ikna edemeyen milletvekiline yazıklar olsun. Bu memleketin çıkarına sen partini ikna edemiyorsan sen o görevi yapma. Böyle bir teklif benim önümde olacaktı; eğer o teklife partimin grubunda hayır denilmesi gerekiyorsa bile altına ilk imzayı ben atarım. Çünkü biz bu memleketi seviyoruz. Konu Kastamonu’ysa biz her türlü önergeye, her türlü Kanun Teklifi’ne destek vermeye hazırız. Yapılan her olumlu işe atılan her olumlu adıma destek vermeye hazırız. Aldığımız mirasın gereği de budur. 4 yıl önceki genel kurulumuzda ‘bu gemi bu limana varacak ’demiştim. Şimdi de diyorum ki bu gemiyi bu limana o kadar yaklaştırdık ki gördüğümüz zalimlikleri unutmadan bu gemiyi limana taşıyacağız. Yarın o kürsüler partilerinden korkanların değil, Kastamonulular’ın kürsüsü olsun.”
“HES KONUSU… ÇELİK VE KÖYLÜ,
KASTAMONU’NUN ÖNÜNDE ENGELDİR”
“Sel felaketinde bir HES tartışması yaşandı. Bunların eski bir milletvekilleri var, arkadan hızla koşuyor milletvekili olabilmek için. Aceleyle ‘HES patladı’ diye bir paylaşım yaptı. Ondan sonra özürlerini kamuoyunda def etmek için bize döndüler HES patladı diye ilk siz söylediniz dediler. Hayır kardeşim. Biz HES’in doğa düşmanı olduğunu, insan düşmanı olduğunu, iklim krizi sebeplerinden birisinin de HES olduğunu, Bozkurt özelinde HES inşaatının bu sel felaketine nasıl katkı sağladığını defalarca dile getirdik. Ama hiçbir zaman HES patladı demedik. Çünkü biz sorumsuzca açıklama yapan bir parti değiliz. Ama şunu da hiç kimseye unutturmayacağız. Yapılan HES’lerin özellikle nehir tipi HES’lerin sel felaketlerine, iklim krizine etkisini ve Bozkurt’taki yıkıcı etkisini hiç kimseye unutturmayacağız. Beyefendi bu açıklamanın ardından bir açıklama yapmış. Bunlar HES düşmanı demiş. Doğanın düşmanının karşısında elbette ki biz de HES düşmanıyız. Demiş ki HES’ler ülkenin enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılıyor, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını yüzde 60 oranında kurtardı demiş. Üşenmedim baktım. Geçen yıl ekim ayında 150 lira elektrik faturası ödemişim, bu sene ekim ayında 243 lira elektrik faturası ödemişim. Yüzde 41 zam gelmiş. Eğer Sayın Çelik’in dediği gibi bu HES’ler Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılıyor olsaydı, bugün Türkiye halen elektriği dolar üzerinden satın alıyor olmazdı. Sayın Çelik ne bizim açıklamalarımızı dinliyor, ne okuduğunu anlıyor, ne de dinlediğini idrak edebiliyor. Çünkü orada kıyasıya süren bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar mücadelesinin sonucunda iktidar partisinin ve Cumhur ittifakının lime lime bölündüğünü hepimiz kendi gözlerimizle görüyoruz.Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, Kastamonu’nun önünde engeldir. Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, Kastamonu’nun önünde engeldir. Cumhur İttifakı Kastamonu’nun önünde engeldir. Bu engeli hep birlikte aşacağız.”
“KENDİ YANDAŞLARINA BİLE
ADİL DAVRANAMIYORLAR”
“Türkiye dibe doğru giden bir ekonomik krizle mücadele etmek durumunda. TÜİK’in verilerine göre son üç ayda işsizlik ödeneğine başvuran yarım milyon daha kişi olmuş. Bunun karşısında iktidarın kılı kıpırdamıyor. Tepkileri azaltmak adına Toplum Yararına Çalışma Programı diye bir şey çıkardılar. İşsizliği giderebilmek için geçici işçiliğe dayalı bir program uydurmuşlar. Bazı yerlerde kura çekiyorlar, bazı yerlerde mülakat yapıyorlar. En son Özel İdare’nin yaptığı ilandan sonra mülakat yaparak TYP kapsamında 6 ay çalışacak işçileri tespit ettiler. 10 milyona yakın işsizin olduğu bir ülkede 20 yıldır iktidarda bulunan bir parti kendi üyelerinin arasında bile artık iş konusunda adil davranacak konumda değil. Bir köyden yandaş bir muhtarın ailesinden üç kişiyi bu mülakat sonrasında işe aldılar. Buradan tüm işsizlere sesleniyorum. Kendi yandaşlarına bile adil davranamayan bir Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gençlere, işsizlere, adalet arayanlara adil davranma ihtimali yok. Tekrar ediyorum. Cumhur İttifakı Kastamonu’nun ve Türkiye’nin önündeki en büyük engeldir.”
YURT KONUSU
CHP Milletvekili Baltacı: “Bu eğitim öğretim yılında yurt sorunu yaşadık. Kastamonulu çocuklara gittikleri ilde ilk kucak açan Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri oldu. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere yurt sorunu yaşayan Kastamonulu çocuklarımızı misafir ettikleri için, kendi yurdunda yurtsuz kalan çocuklarımıza el uzattıkları için bütün CHP’li belediyelerimize tekrar teşekkür ediyorum.”
“CUMHURİYET’İN İKİNCİ
YÜZYILININ ŞAFAĞINDAYIZ”
“Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının şafağındayız, eşiğindeyiz. Bu eşiği birlikte aşacağız. Gelecek olan çağı birlikte karşılayacağız. Biz nasıl Cumhuriyet’i sıkılmış bir yumruk gibi el ele kurduysak, ikinci yüzyılını da birlikte kuracağız. Dostlarımızla birlikte kuracağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin dostları farklı farklı düşünmüş olsalar da bu ülkenin çıkarları doğrultusunda Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerdir. Bizim dostlarımız, iktidarın bir oy daha fazla alabilmek için bu ülkeyi kimliklerine, inançlarına ve yaşam tarzına göre bölmesine rağmen inadına birlikte yaşayacağız diyen bu ülkenin yurttaşlarıdır. Elinde birkaç diploma olmasına rağmen, gözü yurt dışında olmayan, ben bu memlekette çalışacağım, bu memlekete hizmet edeceğim diyen, ama işsizlikle de mücadele eden bu ülkenin direngen çocukları bizim dostlarımızdır. Kadın cinayetlerine sessiz kalmayanlar bizim dostumuzdur. Bir tarafta yolsuzluklar yapılırken, bir tarafta Demirören gibi kişilere karşılıksız krediler verilirken, gırtlağına kadar borca batmasına rağmen tarlasını ekip biçen bu üreticileri bizim dostlarımızdır. Eşitlik ve adalet için grevde olan işçiler bizim dostumuzdur. Şeker Fabrikası Kastamonu’dur satılamaz diyen Kastamonulular bizim dostumuzdur.”