Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir hayal gerçek oldu ve öğrenciler ilk kez Kastamonu’da eğitime başladı. Tıp Fakültesi’nde öğrenim görecek öğrenciler için dün beyaz önlük giyme töreni düzenlendi.
Rektör Ahmet Hamdi Topal, “İlk olarak Hacettepe Üniversitesi’nde, ardından Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde eğitim görmeye başlayan öğrencilerimiz eğitimlerine artık ilimizde devam edecek. 1’inci ve 2’nci sınıf öğrencilerimiz nihayet Kastamonu’da eğitimlerine başladı. Özlemle beklediğimiz bir günü yaşıyoruz” dedi.
Dekan Osman Güler, kendilerinin bir sanat icra ettiklerini söylerken, Başhekim Zafer Ergül ise Kastamonu’nun Tıp Fakültesi hayalinin 1921 yılında başlayan 100 yıllık bir geçmişe sahip olduğuna dikkat çekti.
Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 2021-2022 yılı eğitim-öğretim açılışı ve öğrencilerin beyaz önlük giyme töreni dün yapıldı.
Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen törene Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül ve davetliler katıldı.
Tıp Fakültesi öğrencisi Ruveyda Demir’in açılış konuşmasıyla başlayan törende Rektör Topal, Dekan Güler ve Başhekim Ergül de birer konuşma gerçekleştirdi.
Kastamonu Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi öğrencilerini ilk kez 2020 yılında kendi bünyesinde eğitime dahil ettiğini hatırlatan Ruveyda Demir, “Bugün giyeceğimiz ve ömrümüzün sonuna kadar gururla taşımanın hayalini kurduğumuz beyaz önlük, dürüstlüğü, ahlaklı olmayı, asaletin, saflığın, alçakgönüllü olmanın, sorumluluğun, dil, din ırk ayrımı yapmaksızın tüm insanlara sağlık insan olmaları için edeceğimiz hizmetin sembolüdür. Bu önlük, bundan sonraki çalışmalarımızda kirlenebilir ama yalnızca bir kir olarak kalmalıdır. Önlüğümüzün temsil ettiği vicdani, ahlaki, insani değerlerin bırakın kirlenmesine bile iznimiz, tahammülümüz olmayacaktır. Bu kutsal mesleğin ahlaki ve etik değerlerine tüm gücümüz, isteğimiz ve azmimizle sahip çıkacağız. Mesleğimizin kaçıncı yılında olursak olalım, umutlarımıza ilham verebilmeyi dinliyorum” diye konuştu.
BAŞHEKİM ZAFER ERGÜL
Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül ise konuşmasında, “Beyaz önlük dürüstlüğün, ahlaklı olmanın, sorumluluğun, alçakgönüllü olmayı yani birçok erdemi barındıran bir simgedir” dedi.
Öğrencilere seslenen Ergül, “Sizleri aramızda görmekten büyük memnuniyet duyuyor ve buraya gelirken göstermiş olduğunuz önemli başarıyı bir kez daha yürekten kutluyorum. Bu azim ve çalışkanlığınız tıp eğitiminiz boyunca devam etmesi için elimizden geleni yaparak, her zaman sizlerin yanınızda olduğumuzu bilmenizi isterim” ifadelerini kullandı.
Kastamonu’nun Tıp Fakültesi hayaline de değinen Başhekim Ergül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kastamonu’nun Tıp Fakültesi hayali 1921 yılında başladı. 10 Mayıs 1921 tarihli dönemin Açıksöz Gazetesi’nde şöyle bir haber çıkıyor; ‘Kastamonu’ya tıbbiye açılması için Mebusumuz Abdülkadir Kemali Bey tarafından büyük millet meclisine bir takrir verilmiş olup ve Şayan’ı müzakere görülerek sıhhiye encümenine havale edilmiştir. Ahiren sıhhiye encümeninde bu teklif müzakere edilerek Tıbbiye’nin Kastamonu’ya açılması takarrür etmiştir.’ 1921 yılında ülkede tek bir Tıp Fakültesi var o da İstanbul’da. Kastamonu Tıp Fakültesi 86 yıl sonra 2007’de dönemin bakanı hemşehrimiz Sayın Murat Başesgioğlu’nun ısrarı ve takibi sonucu Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı olarak kuruluyor. 2015 yılında Bakanlar Kurulu’nun kararı ile Kastamonu Üniversitesi’ne devrediliyor. Bu vesile ile emeği geçen değerli büyüklerimizi saygıyla anıyorum. Nu mutlu bize ki artık Kastamonu’da geçen yıl itibari ile ilk öğrencilerimizle online da olsa tanışma fırsatımız oldu. Ben de sizler gibi geçen yıl Sayın Rektör’ümüz ve dekanımızın teveccühü ile Kastamonu Tıp Fakültesi’ne başladım. Yani eğitime beraber başladık. İnşallah birlikte eğitimimizi tamamlayacağız. Bu kutsal meslek de yolunuz açık olsun. Sağlıkla kalın” dedi.
DEKAN OSMAN GÜLER
Meslekte 40’ıncı yılını geride bıraktığını söyleyen Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler ise “Bu mesleği sevmek lazım, başka türlü bu iş yapılmıyor. Hekimlik yapmanın bir tek yolu var ise o da sevmektir. Şan, şöhret, para pul (o kalmadı zaten) hiçbir şey için bu meslek yapılmaz. Bu mesleği sevmenin yolu da insanı sevmekten geçiyor. İnsanı sevmek kuru kuruya sevmek değil. İnsanoğlu sıradan bir varlık değil. İnsan, yaratılmışların en şereflisi oluyor” şeklinde konuştu.
Kendilerinin bir sanat icra ettiğini belirten Dekan Güler, “Sağlık olmadan insan olamaz. En zor zamanında sağlığını kaybetmek üzere iken sizin karşınıza geliyor bu insanlar, zaman zaman sıkıntılar yaşıyoruz. Hele son dönemde biraz daha arttı sağlıkta şiddet. Ben bunu biraz nesil değişikliğine bağlıyorum. İnsanların hayattan beklentisi farklılaştı. Biz, ölüme çare bulmuş değiliz. Öyle olsak idi hekimler de ölmezdi herhalde. Ama bizler sağlıkla uğraşıyoruz. Ölüme çare olmadığının bilincinde olarak insanı sağlığına kavuşturmak için varız. Hekimlikte bir kural vardır. Önce zarar verme. Şimdi yeni nesil ise şöyle diyor. Önce zarar görme. Haklı tarafı yok mu tabii ki var. Maalesef bu olayları yaşıyoruz. Her zaman sağlıkta problemler oldu ve bundan sonra da olacak. Tarih boyunca insanoğlunun olduğu dönemden bugüne kadar değişmeyen tek bir şey var ise o da hasta ile hekimin yüz yüze olmasıdır. Araya hiçbir şeyi sokmamanız gerekir. Hasta size geldiğinde sadece siz ve hastanız olacak. Siz, hastanın hekimi oluyorsunuz, hasmı değil” dedi.
REKTÖR AHMET HAMDİ TOPAL
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ise özlemle bekledikleri bir gün yaşadıklarını söyledi.
Kastamonu kamuoyunun yıllardır bu anı beklediğini söyleyen Rektör Topal, “Hakikaten çok özel ve bir o kadar da kutsal bir heyecanı yaşamak için bir araya geldik. Uzun bir aradan sonra öğrencilerimizle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Kuşkusuz öğrencilerimiz, bizlerin üniversitelerdeki varlık sebebi” dedi.
Tıp Fakültesi öğrencilerini ilk defa Kastamonu’da ve kampus içinde gördüklerini de söyleyen Rektör Topal, “İlk olarak Hacettepe Üniversitesi’nde eğitim görmeye başlayan ve mezun olan, ardından Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde eğitim görmeye başlayan ve halen 3’üncü, 4’üncü, 5’inci sınıf olarak devam eden öğrencilerimizin devamında 1’inci ve 2’nci sınıf öğrencilerimiz nihayet Kastamonu’da. Bundan sonra bizlerle beraber olacaklar. Siz değerli öğrencilerimizin ailemize katılmasından dolayı sevinç ve mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Başarılı olmanız, kaliteli ve nitelikli bir eğitim almanız adına Tıp Fakültemizin tüm imkanlarını sizlere sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Afiliasyon ile Kastamonu’da sağlık alanında büyük bir atılım gerçekleştirdiklerini de vurgulayan Rektör Topal, öğrencilere hitaben sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alanında ihtisas sahibi uzman hocalarımız daha önce Kastamonu’da gerçekleştirilmemiş operasyonlara imza attılar, atmaya da devam ediyorlar. Sizden ricam, alanında bu kadar yetkin ve donanımlı hocalarınızdan en yüksek seviyede istifade etmeniz ve bayrağı devralmanızdır. İkinci bir isteğimiz eğitim hayatınızın kampusle, laboratuarla ve sınıf ortamıyla sınırlı olmadığını aklınızdan çıkarmamanızdır. Kampusumuz son iki yılda siz değerli öğrencilerimizin ders dışında güzel ve verimli vakit geçirebileceği şekilde yeniden yapılandırıldı ve buna ek olan projeler de devam etmektedir. Derslerden ve çalışmalarımızdan artan vakitleri ikinci eviniz olan kampusumuzde değerlendirebilirsiniz. Özellikle spor, yüzme ve diğer hobilerinize dair birçok imkâna sahipsiniz. Yapımı tamamlanan ve hizmete hazır hale gelen spor kompleksimiz ve diğer tesislerimiz sizi bekliyor. Ayrıca Kastamonu’nun muhteşem tabiatı ve güzelliklerini de keşfetmenizi tavsiye ediyorum.
Bugün burada bu önlüğü giymenizde emekleri ve çabaları olan, sizleri yetiştiren ailelerinize de teşekkürlerimi sunuyorum. Bu yüz yıllık hayalin gerçekleşmesinde katkısı olan, gerek 1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne takrir sunan o dönemki mebusumuzu, gerekse bilahare bu konu için çaba sarf eden bütün Kastamonuluları ve bütün değerli vatandaşlarımızı şükranla anıyorum. Her birine teşekkürlerimizi huzurunuzda arz ediyorum. Öğrencilerimize hayırlı, başarılı ve sağlıklı bir eğitim-öğretim hayatı ve meslek yılları diliyorum”
Konuşmaların ardından öğrenciler “Beyaz Önlük”lerini giyerek öğrenci yeminlerini ettiler. Program müzik dinletisiyle son buldu.
Cengiz MUHZİROĞLU