Kuzeykent’te Daday yolu döner kavşağından MYO’ya çıkan yolun sağında kalan ağaçlı alanın belediyenin en zaruri şart halinde satılacak “son mülkü”, yedek akçe namına “son güvencesi”, bir nevi “son kalesi” olduğu ifade ediliyordu bizatihi yöneticileri tarafından…
“Son kale” elden çıkıyor.
(Elden ne ölçüde çıkacağı açıklanmadığı için henüz “muallak”…
Ya satılır ya kat karşılığı verilir veya başka bir formülle değerlendirilir.)
Belediyenin ekonomik sağlığı namına ne düşünmek lazım geliyor şimdi?…
Adeta “kefen parası” olarak nitelenebilecek en kıymetli arsayı elden çıkaracak kadar fenalaştı mı durum?
Önceki dönemden geldiği ifade edilen açığı kapatma amacıyla 2019 yılında bütçe disiplini namına ifade edilen “kemer sıkma” fayda etmedi anlaşılan…
Eldeki de gidiyor.
Söz konusu arsa ekonomik güvence namına “son kale” olması yanı sıra…
Kuzeykent’te “yeşil” kalan “son kale” idi aynı zamanda.
Müstakil bir “ada” gibiydi…
Ağaçlar doğranacak.
Yeşili, kahverengisi, mavisi ile “botanik” alandı…
“Betonik” olacak.
Demokrasi namına da “son kale” düştü…
Belediye meclisinin oturup kalkması dahil “on dakika” sürmeyen son meclis toplantısında, belediye meclisine yetki veren kanun maddesi okunduktan sonra sadece parsel bilgisi üzerinden “karar” oylandı, süreci ilerletmesi için “oybirliği” ile encümene havale edildi, bir meclis üyesi çıkıp da “Neresi için karar veriyoruz?” demedi.
“Oybirliği” ile…
“Çekimser” bile yok.
İktidar ve muhalefet “tek parti”…
“Blok”.
Meclis üyeleri arsanın neresi olduğunu önceden biliyorlarsa, kamuoyunu haberdar etmeleri gerekmez miydi?…
Bilmiyorlarsa, ezbere nasıl onay verdiler?
Arsanın niçin elden çıkarılacağı açıklanmadı…
Gelecek gelirin nerede kullanılacağı da açıklanmadı.
Diğer yandan…
Belediye’nin “kültür merkezi, spor merkezi, sanat merkezi, eğitim merkezi, sağlık merkezi” misali sorumluluklarını yerine getireceği arsa kalıyor mu elinde?
“Fantezi” sayılacak kuruluşları geçelim hadi…
“Okul” yapacak alan kalmadı şehirde.
Bu ve benzeri sorular sorulmadıktan ve cevap alınmadıktan sonra…
“Belediye meclisi” neden var?
Not: Her dönem sonunda başarısız icraatların faturası hep belediye başkanlarına kesilir, topyekun “vur abalıya”, “günah keçisi” ilan edilir başkanlar…
Başkanın icraatlarını oylayan belediye meclis üyeleri ise hiç hesaba katılmazlar kamuoyu nezdinde, kimi belediye meclis üyeleri de eleştiri korosunda saf tutarlar hatta.
Sittin senedir aynı “oybirliği”…
Değişen hiçbir şey yok.
MUSTAFA AFACAN