İçinde bulunduğumuz (2021-2022) eğitim ve öğretim sezonunda Kastamonu ilinin genelinde “4 bin 411” öğrenci “örgün eğitim kurumları” dışında, toplam öğrenci sayımızın yüzde 13.2’sine karşılık geliyor bu oran, kabul edilebilir bir durum mu bu?…
“Temel” eğitimin açığı kapalısı olur mu?
Geçtiğimiz ay törenlerle okullar açıldı…
“Okul öncesi, özel eğitim okulları, ilkokul, ortaokul, lise”.
Toplam 58 bin 593 öğrenciden 54 bin 182’si okulların yolunu tuttu…
4 bin 411 öğrenci ise okul kapısından içeri girmedi.
196’sı “açık ortaokul”…
4 bin 215’i “açık lise”.
Dışarıdan “okuyacaklar”…
Belirli dönemlerdeki sınavlara girerek başarılı olmaları halinde diploma alacak, “prosedür” tamamlanacak.
(Önceki yıllarda okulu bırakan, yarım bıraktığı öğretimini tamamlamaya gayret eden, çeşitli nedenlerle diploma derdine düşen öğrenciler de var bu sayısının içinde elbet…
Filmi geriye sardığımızda dert katmerleniyor aslında, neden okulu yarım bırakıyor öğrenciler?)
“Zorunlu eğitim”…
“Zorunlu” değil mi?
(4 Nisan 2017 tarihinde bu satırlarda yazmışım…
“17 bin liselinin 500’ü okulu bıraktı” demişim, “devletin takibi ile Lise 1’e kayıt yaptırıyor yaptırmasına da öğrenci, bir süre sonra yine açık liseye geçiyor… Kırsala gittikçe lise terk oranı iyiden iyiye artış gösteriyor” şeklinde devam etmişim ve “Gençlerin lise (örgün) eğitimlerini bırakmamaları için devlet başta olmak üzere her kesime görev düşüyor… Memleketimizin geleceği söz konusu” diyerek sonlandırmışım.)
Etrafınıza bakın…
Okul vaktinde “dışarıda” olan çocuklar göreceksiniz.
Okul çağında “açık öğretim” olmaz…
“İstatistik” uğruna pembe tablolar çizmeyelim.
Öğrenci okuldan kopuyor ise sebepleri var…
Devletin sorumluluğu bu sebepleri ortadan kaldırmak.
Okul çağındaki her 10 öğrenciden 1’den fazlası okul dışında…
Kabul edilemez.
Not: 2019 yılı verisine göre…
İlimizde okumaz-yazmaz sayısı “17 bin 375”.
(Bu verileri her yıl paylaşıyorum…
Yaş, eğitime engel değil.)
2 bin 774’ü “erkek”…
14 bin 601’i “kadın”.
2019 nüfusumuz “383 bin 373”…
Nerdeyse “yüzde 5”.
“55-59” yaş aralığında 731 “kadın”, “60-64” yaşa aralığında 144 “erkek”…
“35-39” yaş aralığında “kadın-erkek” toplam 203 okumaz-yazmaz.
Yaşlı ve kırsal nüfus oranında ülkemizin ön sıralardaki illerden biri olmamamız elbette bu sonucu doğuran başlıca etken…
Teslim olmamalıyız ne var ki.
Kamunun yanı sıra…
Sivil toplum örgütlerinin de yüklenmesi gereken bir sorumluluk bu.
MUSTAFA AFACAN