Selamlar; sportif müsabakaları izlemeyi çok severim. Bazıları çok sıkıcı gelir ama bu sefer de oyunun mantığını anlamak için izlerim. O kadar ne uğraşıyorsun google’a bak demeyin. İnsanın kendi kendine öğrenmesi harika bir duygu. Daha da güzeli emek yoğun bir süreçle elde edilen öğrenim kazanımı hiç unutulmuyor da. Hem anlayıp hem sevdiğim hem de beni heyecanlandıran spor aktiviteleri ise olimpiyatlardır. Olimpiyat oyunlarının içinde atletizmi severim. Özellikle de 100 metre yarışlarını. İnsanın kendi doğasının sınırlarını bu kadar zorladığı başka bir aktivite olduğunu düşünmüyorum. Elbette bir o kadar zor başka sporlar da var ama bana göre 100 metre, limitleri zorlamanın zirvesi.
1900’lü yılların başlarında koşucular genellikle 13 saniye civarında koşuyorlardı ve uzmanların genel görüşü 11-12 saniye bandının altına inilemeyeceği yönündeydi. Bu sefer 10 saniyenin altına inilemez tartışmaları başladı. UsainBolt’tan önce bunu başaran elit atletler adlarını tarihe yazdırdı. UsainBolt2008’de Pekin’de 9,69 koşunca yok artık dedik. Bu dereceden daha iyisi yapılabilirdi yapılamazdı derken 2009’da bu sefer de 9,58’i koşuverdi Bolt. Şimdilerde uzmanlar 9 saniyenin altına inilebilir mi diyorlar.
9,58
9,71
9,84
9,93
9,93
Bunlar, 16 Ağustos 2009’daki 100 metre erkekler finalinin ilk beşine giren atletlerin dereceleri.
UsainBolt; “9,58” Birinci ŞAMPİYON
ThsonGay; “9,71” İkinci – Kaybedenlerin ŞAMPİYONU
AsafaPowell; “9,84” Üçüncü – Kaybedenlerin KaybedenŞAMPİYONU
Daniel Bailey ve Richard Thomson; “9,93” Dördüncü ve Beşinci (salise farkı) – Kaybedenlerin
Kaybedenlerinin Kaybeden ŞAMPİYONLARI
Gördüğünüz gibi ortada bir yarış, bir altın madalya var, onu da alan bir kişi ama 5 şampiyon var. Çünkü bu beş atlet de koşulamaz denilen 10 saniye barajının altına inmeyi başaracak kadar özeller. Ayrıca eğer kendi yarışlarında onları bu yarışta geçenler yoksa zaten hep şampiyonlar. Hepsi koşuya başlarken ekstrem bir durum gelişmezse, ideal koşullarda UsainBolt’unkendilerini geçeceğini biliyorlardı, ama “Ne koşacağım, zaten adam uçuyor” demediler. Geldiler, koştular ve UsainBoltun 9,58 koşmasına yardımcı oldular. O yüzden de hepsi ŞAMPİYON… Elbette bu bir yarış olduğu için kaybettiler, ama her biri de kendi içinde kaybedenlerin şampiyonu oldular.
Tamam, kabul, azıcık kafanızı karıştırdım, özür dilerim. Lakin derdimi anlatabilmek için önce bu çorbaya ihtiyacım vardı. Şimdi efendim. Yarışı ilk beş için tersten alalım. Eğer Daniel Bailey ve Richard Thomson 9,93 ile 10 saniyenin altını zorlamamış olsalardıAsafaPowell en azından üçüncü olabilmek için kendini 9,84’e zorlamayacaktı. Bu 9,84’lük derece de doğal olarak TysonGay’i 9,71 koşması için sıkıştırmayacaktı. Ve evet, doğru tahmin 9,71 gelmeseydi neden 9,58 için kendini zorlasın ki UsainBolt? Zaten Pekin’de 9,69 ile hem Dünya hem de Olimpiyat rekortmeni unvanını almış. Ne gereği var ki kendini kasmaya… Gerek çok… Eğer kaybedenlerin şampiyonu sadece ŞAMPİYON unvanı alabilmek için kaybetmeyi göze alıyorsa UsainBolt’unda ŞAMPİYON olabilmek için kaybetmemeyi göze alması gerekiyor.
Tarih hep şampiyonları hatırlar. Şampiyonların şampiyon olmasını sağlayanlar ikinci, üçüncü satırda kalırlar zaman içinde de eğer ekstra bir araştırma yapmazsanız unutulup giderler. Oysa en azından o “kaybeden şampiyonlar” bilirler ki tarihin o gün yazılmasını sağlayan unsurlardan da biri kendileri idi. O tarihi, o anı yaşadılar. Bu kişisel gururu, başarıyı kimse de ellerinden alamayacak. Yani kendi kişisel tarihlerini başarısızlıkla değil görece başarı ile bitirdiler. 9,58 koşulan yarışta vardılar.
Sonuçta mücadelelerimde şampiyon olmasam da olamasam da en azından denedim, mücadelenin parçasıydım ya da sıramı bekledim ve gelince yaptım demek de ŞAMPİYONLUKTUR bana göre. Ve yine en azından tüm dünya bilmese de sadece siz değil kişisel yaşamınızda temas ettiğiniz insanlar bunu bilecek. Siz de birilerin şampiyon olabilmesi için ilham vermiş olacaksınız. Başarısızlığın içindeki başarı ile sizin de yaşamınız bir adım ileriye gitmiş olacak.
Son bir soru ile yazımı bitirmek istiyorum… BuzzAldrin kimdir? Aya ikinci ayak basan adamdır. Evet, ikincidir. Evet, neredeyse dünyanın tamamı Neil Armstrong ismini bilir ama onun adını araştırmacılar ya da meraklılar tanır. Doğru bir şekilde ikinci olduğu için kaybetmiştir. Dünyada gelmiş geçmiş ve var olan onlarca milyar insan içinde aya ayak basan 12 özel insandan bir olduğu gerçeğini ne yapacağız? Evet, BuzzAldrin kaybetmiştir belki, ama yine de şampiyondur. Çünkü aya ayak basmıştır…
İşte böyle sevgili dostlar, yaşamda zaman zaman kaybetmek, şampiyon olamamak o kadar da kötü bir şey değil. Sadece sizi şampiyonluğa bir adım daha yaklaştıran bir süreçtir sadece… İyi kaybetmeler dileğim ile bu günlük de bu kadar. Hepinize güzellikler diliyorum.
Küçük Bir Uyarı : Aya ayak basan 12 astronotun isimlerini Cumartesi günkü yazımda hepinize soracağım. O yüzden de çalışıp gelin… (gülen adam simgesi)
ZEKİ GÜRDAL KARAOĞLU