Memleket Partisi İl Başkanı Mustafa Başesgioğlu, parti olarak görüş ve hedeflerini de aktardığı basın toplantısında gündemle ilgili değerlendirmede bulundu. Sel afeti sonrasında yapılanları açıklamanın “siyasi rant” olduğunu söyleyen Başesgioğlu, “Afet konusunda sayfalarca bahsediyorlar. 20 yıl içinde bu süreci yöneten 3 dönem AKP Belediye Başkanı, bir dönemde MHP Belediye Başkanı olmak üzere, yani 20 yıldır Cumhur İttifakı ile yönetiliyor Bozkurt. Şimdi bu izinleri verenlerden, bu duruma getirenlerden hiç bahsetmiyorlar. Bunların bir adalet karşısında hangi hesabı vereceklerini hiç söyletmiyorlar, aynı şeyleri söyleyerek selden kütük kapmak, kişisel siyasi rant peşindeler” dedi.
Memleket Partisi İl Başkanı Mustafa Başesgioğlu, düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Başesgioğlu, partilerinin amaçları ve hedefleri hakkında bilgi vererek başladığı basın toplantısında şunları söyledi:
“Sivas Kongresi’nin yıldönümü olan 4 Eylül 2020’de ‘Memleket Hareketi’ olarak ‘halk için halkla birlikte siyaset’ diyerek yola çıktık. Memleket Partisi, ülkenin her yanında gönüllü olarak harekete geçen kitlelerin inancı, isteği ve güveni sonucunda doğdu. Siyasete inancını yitirmiş, siyasetten dışlanan herkes için bir umut oldu. Partimiz, toplumsal sorunları çözme kapasitesine sahip, doğru politikaları kararlılıkla ve cesaretle uygulayacak bir iradenin vücut bulmuş halidir. Layık olmadığı şekilde dar bir alana hapsedilen halk iradesinin kendisiyle birlikte akacak bir mecra bulmasıdır. Kurumaya yüz tutmuş farklı nehirleri yeniden coşturacak ve maviliklerde buluşturacak bir hayata geçirme kudretidir. Köklerimizi Cumhuriyetimizin anti-emperyalist, kamucu, halkçı, devrimci ve laik dünya görüşünden alıyoruz. Gövdemizi çağdaş, demokratik ve bilimsel dünyanın evrensel değerleri oluşturuyor. Dallarımızdaki çiçekler ise Anadolu’nun hümanist ve kadim aşk bilgeliğiyle hayata kucak açıyor. Ebedi yol göstericimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyet hedefi ile yol almak. Terörün her türlüsünü reddetmek. Dil, din, ırk, mezhep başta her türlü ayrımcılığa karşı çıkmak. Doğaya ve çevreye saygılı olmak. Siyasetten rant elde etmeye dur demek. Kadına şiddete ve çocuk istismarına tavizsiz olmak duruşumuzu belirliyor ve bu altı ilke yolumuzu aydınlatıyor. ‘Anavatan, Yavruvatan, Mavivatan, Gökvatan bir bütündür, parçalanamaz!’ kararlılığıyla yüreklerimiz atıyor. Ülkesine bağlı, milli egemenliği esas alan, toplumun değerleriyle barışık kadrolarımız halkın iktidarını kurmak ve halka hizmet için gün sayıyor.”
“YARGIYI TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ KILACAĞIZ”
Partilerinin “Cumhuriyetçi Demokrat” bir felsefeyi benimsediğini söyleyen Başesgioğlu, şöyle devam etti:
“Cumhuriyetçi demokrasi anlayışıyla, anayasal devleti, temel hakları, kuvvetler ayrılığını, düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünü, çoğulculuğu, toplumsal örgütlenmeyi, kadın haklarını, farklı yaşam tarzlarına saygıyı, ekonomik ve sosyal hakları korumayı, yereli güçlendirmeyi içeren laik demokratik bir cumhuriyeti amaçlamaktayız. Milli iradeyi hâkim kılacak, Halkın Yönetimi’ni kuracağız. Yüce Meclis’i yasama ve denetleme yetkisini kullanan, temsilde adalet ilkesinin gerçekleştiği kurum olarak güçlendireceğiz. Yargıyı tarafsız ve bağımsız kılacağız. Planlı Demokratik Ekonomi, 3D Devlet Modeli, Mavi-Yeşil Politikalar, Hayal Kurduran Nitelikli Eğitim Sistemi, Dayanışmacı/Bölüşümcü Sosyal Refah Ağı, Cumhuriyet Sözleşmesi ile ülkemize umut olacağız. ‘Planlı Demokratik Ekonomi’, dar çıkar çevrelerinin değil, geniş halk kesimlerinin tercihlerini göz önüne alan, katılımcı, sürdürülebilir ve kalkınma odaklı bir yönetimi ifade etmektedir. Ülkemizin üretici güçlerine yol gösterecek uzun dönemli kalkınma planları yaparak, onları kuralsız ve haksız rekabete dayalı, siyasi patronaj ilişkileri ile işleyen ekonomik sistemden kurtaracağız. Kurumların kendilerini değişen ve gelişen koşullara uygun olarak yenileyebilmelerini sağlayacağız. Endüstri 5.0 ve Toplum 5.0 devrimlerinin ilkelerini evrensel ölçütler olarak koyacağız. Bu ölçütlere yerel birikimlerimizi ve deneyimlerimizi katacağız. Kamu yönetimi için benimsediğimiz Dürüst, Dijital, Denetlenen (3D) devlet modelimiz ile yolsuzlukları önleyecek, devletin her türlü eylem ve işlemini yargının, yasamanın, kamuoyunun denetimine açacak, hayatı kolaylaştıracak; üretim, ulaşım, iletişim, eğitim, sağlık, güvenlik altyapısını güçlendirecek, kırsal-kentsel gelişim farkını azaltacak, kentleri yaşanabilir kılacağız. Tüm atama ve hizmet içinde yükselmelerde liyakati temel alacağız. Vatandaşların devlete tekrar ‘güven’ duymasını sağlayacağız. Dijitalleşmeyi, bireylerin hayatını denetlemek, özgürlüklerini sınırlamak için değil, hayatı kolaylaştırmak, mal ve hizmet üretmek, büyük ve güvenilir veri sağlamak ve teknolojik dönüşümü gerçekleştirmek için demokratik bir araç olarak kullanacağız.”
“GELECEĞİMİZİ GERİ ALACAĞIZ”
Planladıkları diğer çalışmalara değinen Başesgioğlu, şöyle konuştu:
“Kamu öncülüğünde tarım ile gıda, ulaşım, sağlık, su ve enerji kaynakları, ekolojik işletmeler alanlarında bütüncül ve akıllı bir dönüşüm başlatacak; üretim, istihdam, refahın adil dağılımı konularında özel sektör, yerel yönetimler ve üçüncü sektörle birlikte çalışacağız. Ekolojik bütünlüğü korumayı amaçlayan ‘Mavi-Yeşil Politikalar’ üreteceğiz. Ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan depreme hazırlıklı olmayı hedefleyen bir afet yönetimi politikası oluşturacağız. Fırsat eşitliğine dayalı, ücretsiz ve kesintisiz, bilimsel, çağımızın teknolojik gelişmeleriyle uyumlu, gençlere hayal kurduran ve hayallerini gerçekleştirme imkânı veren nitelikli bir eğitim modellemesi için seferberlik başlatacağız. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştireceğiz. Küresel eşitsizlik olgusu nedeniyle en çok zararı sosyal refah devleti görmüştür. Sosyal yurttaşlık anlayışı çerçevesinde ihtiyaç sahibi olan her yurttaşımıza sosyal güvence sağlayacak, eğitim ve sağlık hizmetlerinde kamucu anlayışı benimseyeceğiz. Kimsenin açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten dolayı sosyal ve insani felakete sürüklenmediği ‘Dayanışmacı/Bölüşümcü Sosyal Refah Ağını’ sivil toplum ve yerel yönetimlerle birlikte oluşturacağız. Cumhuriyetimizin temel niteliklerini ve kuruluş ilkelerini benimseyen yeni, sivil ve özgürlükçü bir ‘Cumhuriyet Sözleşmesi’ ile toplumsal barışı sağlayacağız. Her türlü dinsel, mezhepsel, etnik kimliğin üzerinde yer alan, bütünleştirici ulus anlayışını sahipleneceğiz. ‘Yarınlar hepimizin!’ anlayışıyla toplumun mutsuzluğunu, sisteme duyduğu güven bunalımını, gelecek kaygısını aşacak, insani gelişmişlik endeksinde üst sıralarda yer alarak özgür bir ülke olacağız. Böylece Türk Milleti olarak; barışacağız, bölüşeceğiz, büyüyeceğiz! Sloganımız ‘MAVİ.’ Hayalimiz toplumsal barış ve mutluluğumuzun gökyüzü enginliğinde, toplumsal adaletimizin deniz duruluğunda ‘MAVİ’ olduğu bir Türkiye’dir. Partimiz, büyük Türk Milleti’nin zorlukları ve engelleri her zaman aşmasını bilmiş çelikten iradesinin yansımasıdır. Vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlara Memleket-Adalet-Vicdan-İş (MAVİ) ekseninde verilen aydınlık yanıttır. Memleket Partisi, el birliğiyle, yürek birliğiyle, akıl birliğiyle bir uygarlık hikâyesi yazmak üzere siyaset sahnesinde yerini almıştır. Bizler yürekli, onurlu insanların yaşadığı, mutlu, barış içinde ve adil bir memleketin hayalini canlandıracağız; o hayal için hep birlikte çalışacağız ve halkımızla birlikte; geleceğimizi geri alacağız!”
“SOSYAL DEVLET GEREĞİNİ YAPMAK ZORUNDA””
Memleket Partisi İl Başkanı Mustafa Başesgioğlu, sözlerine ilimizde yaşanan afete değinerek şöyle devam etti:
“Bu afetin sonucunda çalışmalar yoğun bir şekilde yapıldı. Bütün partilerimizin Genel Başkanları, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün partilerimizin genel başkanları geldiler, konuyla yakından ilgilendiler. Orada devletin bütün imkânları bu alanda kullanıldı. Gerçekten olağanüstü bir çaba serf edildi ve şu anda yaralar sarılmaya devam ediyor. En üst düzeyde partilerimizin genel başkanları geldi. Genel Başkanımız Sayın Muharrem İnce de geldi, bölgeyi gezdik. Sonuçta geldiğinde bize şunu söyledi. Dedi ki ‘Burada devlet var, devlet burada var, halkımız burada var, herkes burada’ dedi. Elinden gelen bütün çabayı gösteriyor dedi. Hepsine teşekkür etti, hepsinden Allah razı olsun dedi ve gitti. Diğer parti başkanları ve diğer bütün yetkililer de geldi. Bu alanda büyük bir çalışmanın olduğunu bunu kimse inkâr etmesin, devlet orada gereğini yaptı ve yapmak zorunda. Sosyal devlet gereğini yapmak zorunda” diye konuştu.
“İZİNLERİ VERENLERDEN HİÇ BAHSETMİYORLAR”
Siyasi rant tartışmasına değinen Başesgioğlu; “Şimdi en üst seviyede yapılan açıklamalardan sonra Kastamonu kamuoyunda iktidar partisinin il başkanı siyasi ranttan bahsediyor. Şimdi İl Başkanı Sayın Doğan Ünlü diyor ya, siyasi rant işte en yüksekten partilerimizin Genel Başkanları, Bakanlar, Cumhurbaşkanımız hepsi açıklamaları yaptı. Artık herkes Kastamonu’da gündemin ne olduğunu anladı. Şimdi esas kişisel siyasi rant burada işte. Bu tam selden kütük kapma, şimdi burada her şey yapıldı, tekrar aynı konuyu günlerce Kastamonu’nun sorunları artık bu değil. Kastamonu’nun sorunu öğrencilerimizin yurt sorunu var, hayat pahalılığı var, geçim sıkıntısı var. Afet konusunda sayfalarca bahsediyorlar. Burada yapılması gereken şu, hukuki olarak ne yapıldı bunlarla ilgili? Buradaki aksaklıklar tespit edildi mi, bir tek satır yok. Oradaki bildiğim kadarıyla bu afetin sonucunda bir müteahhit arkadaş herhalde tutuklu, önce gözaltına alındı sonra tutuklandı. Kendisi ifadesinde şunu söylüyor: Diyor ki, ‘Ben gerekli bütün izinleri aldım, yasal bütün izinleri aldım.’ 400 metrelik alan 15 metreye düşürülürken bu 20 yıl içinde bu süreci yöneten 3 dönem AKP Belediye Başkanı, bir dönemde MHP Belediye Başkanı olmak üzere, yani 20 yıldır Cumhur İttifakı ile yönetiliyor Bozkurt. Şimdi bu izinleri verenlerden, bu duruma getirenlerden hiç bahsetmiyorlar. Bunların bir adalet karşısında hangi hesabı vereceklerini hiç söyletmiyorlar, aynı şeyleri söyleyerek selden kütük kapmak, kişisel siyasi rant peşindeler” ifadelerini kullandı.
“SİZ BU OKULU BABANIZIN CEBİNDEN Mİ YAPTINIZ?”
Polemik amacı gütmediğini vurgulayan Başesgioğlu, “Çok enteresan bir şey var. Cide’de bir ilkokul yapılıyor, ilkokulun önünde iktidarın il başkanı, yanında ilçenin ilçe başkanı ile beraber orada video çekiyor. Şöyle yaptık, böyle yaptık, yahu devletin asli görevidir okul yapmak. Eğer o okulu kişisel şahıslar yaptıysa o şahsa, yapan o kişiye Allah razı olsun denir, teşekkür edilir. Siz bu okulu babanızın cebinden mi yaptınız? Halkın vergilerinden yaptınız. Hiç olmazsa vergisini verin de buraya vesile olan halkımıza bir teşekkür edin. Kendisi inşaatçı olduğu için inşaatı görünce nerede ise ben yaptım, hepsini ben harcadım diyecek. Bu ilin Milli Eğitim Müdürü, Müdür Yardımcısı, kurumların sahipleri yok mu ki okulun tanıtılması ve duyurulması, bittiğini açıklaması size mi kaldı, işte siyasi rant budur. Ben hep bunların takdirini değerli Kastamonu hemşerilerime bırakıyorum” şeklinde konuştu.
“HEMŞEHRİLERİMİZİN BAŞIMIZIN ÜZERİNDE YERİ VAR”
Başesgioğlu son olarak, “Son olarak buradan tüm değerli hemşerilerime sesleniyorum: Memleket Partisi’nin arkasında hazine yardımı yok, belediyeler yok, müteahhitler yok, sadece imece usulleriyle yardımlaşarak çalışan, vatana hizmet etmek isteyen insanlar var, inanmış insanlar var. İlkeli dürüst hesap verilebilir, hesap sorulabilir, biz siyaset hedefi olanlar, önünün kesilmeyeceği bir siyaset isteyenler, sırtını üyesine dayamış belli ağırlığı olmadığı, kapalı kapılar ardında siyasetin yapılmadığı, açık şeffaf dürüst bir siyaset yapmak isteyenlerin, tüm hemşerilerimizin Memleket Partisi’nde başımızın üzerinde yeri var. Bizlerle yol yürümek isteyen hiçbir ayrımsız, ötekileştirmeden saygıdeğer tüm hemşerilerimize kapılarımız sonuna kadar açıktır. Hiçbir parti bulunduğu yere merdivenle çıkmadı, umutsuzluk yok, yıkın bu tabuları, o ne der, bu ne der demeyin, kendinize, evlatlarınıza ve gençlerinize güvenin. Tepeden tırnağa cesaret, her şey Türkiye’yi sevmekten ibarettir” dedi.