11 Ağustos’ta Bozkurt başta olmak üzere 7 ilçemiz yüzyılın felaketine uğradı, yaşamını kaybeden ve henüz bulunamayan vatandaşlarımız yanı sıra ciddi maddi hasar yaşandı, yaralar imece ile sarılıyor…
Geriye kaldı “hukuki soruşturma”.
Doğanın getirdiği yağmur suyu yükünün felakete dönüşmesine “tuz biber” olanlara ilişkin, bir müteahhidin tutuklanması harici, henüz “kapsamlı” bir hukuki soruşturma kaydedilmedi…
Olacağına ilişkin emare de gözükmüyor.
(Başlandı da kamuoyu mu bilmiyor?…
Keşke.)
Geride bıraktığımız bir aylık süreçte birbiri ardına envai bakan açıklama yaptı, koordinasyon toplantıları birbirini izledi, yetkililer konuştukça konuştu…
Kimse “hukuki soruşturma” demedi.
Avrupa’yı da sel aldı…
Sonu “soruşturma” oldu.
(14 Temmuz’da Avrupa ülkeleri de sel altında kaldı, Almanya ve Belçika en çok hasarı gören ülkeler oldu…
Can kayıpları verdiler.
Belçika’nın sel felaketinin ardından ne yaptığını sosyal medyadan okuyalım…
“Belçika’da bir yargıç, önceki hafta en az 38 kişinin ölümüne yol açan sel felaketinde yetkililerin ihmallerinin araştırılması için kasıtsız cinayet soruşturması açtı. Liege kentindeki savcılık ofisinden yapılan açıklamaya göre, ‘öngörüsüzlük ve yetersiz önlem kaynaklı kasıtsız cinayetlerden’ kimin sorumlu olduğu soruşturulacak.”
Almanya’da 80 kişi hayatını kaybetti…
“Almanya’da geçen ay meydana gelen yüzyılın sel felaketinde savcılık Ahrtal Kaymakamı Jürgen Pföhler hakkında, görevini yerine getirmeyerek ölüme sebebiyet verme şüphesiyle ön soruşturma başlattı. Koblenz savcılığı, afet durumlarında vatandaşların bilgilendirilmesinin kaymakamlığın görev alanına girdiğini ve kaymakamın zamanında vatandaşları uyarmadığı suçlamasında bulunuyor. Yapılan ilk araştırmada 14 Temmuz’da en geç saat 20.30’da vatandaşların sel konusunda ikaz edilmiş olması ve güvenli bir yere naklinin yapılmış olması gerektiğine dikkat çekildi.”
Küçük pasajlar aldım…
Meraklılar için internet “derya deniz”.)
Avrupa hesap soruyor…
Türkiye de sormalı.
1 ayı aşkın süre geçti felaket gününün üzerinden…
Acil müdahale süreci geçti gitti, geriye afet “öncesinde ve esnasında” ihmali olanların soruşturulması kaldı.
Elbette çok yağmur yağdı, can ve mal kaybına sebep olmadan neden denize akıp gidemedi sel?…
İhmali olanlar soruşturulmazsa hem yitip gidenlere görevimizi yapmamış oluruz hem de yeni felaketlerin kapısını açık tutarız.
Not: Yükseköğretim sistemimiz “çöktü”…
Son üniversite sınavı (YKS) sonuçlarına göre üniversitelerimizdeki “160” bölüm öğrenci tercihi namına “sıfır” çekti, “900” bölüm ise “5” ve daha az tercih aldı.
Ortaöğretim sistemimiz de çöktü gerçi…
1 milyon öğrenci “baraj” altında kaldı, “çare” bulundu, “180” puan olan baraj düşürüldü.
“Vergi” sistemimiz de çöktü…
“Tercih” almayan bölümler vatandaşın vergisi ile yapıldığına göre “zarar” kime yazdı?
Mevcut yükseköğretim sistemi hem cana zarar hem keseye…
“Dönüşüm” elzem.
MUSTAFA AFACAN