İlk adımı Safranbolu attı; bu proje, ünlü seyyahın 40 gün kaldığı Kastamonu’yu da kapsayacak biçimde bölgeye yayılmalı
- Bölgesel bir proje, kültür havzasının tamamını ele almak ve bir bütün halinde sunmak adına bir fırsat olabilir.
- Bu noktada KUZKA (Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı) ile BAKKA (Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı) işbirliği yaparak dünyanın tanıdığı İbnBatuta’nın seyahatnamesi ile Batı Karadeniz Bölgesi’nin kültür ve turizmini uluslararası vitrine çıkarmayı başarabilir.
Dünyanın Marco Polo ile birlikte tanıdığı en ünlü seyyah İbnBatuta’dır. 1300’lü yılların başında dönemin bilinen dünyasının 3/2’sini dolaşan ünlü seyyah Anadolu ve haliyle Batı Karadeniz ve Kastamonu üzerine de çok değerli bilgiler sunmuştur. Batuta’nın dünyaca tanınır olmasından yararlanan Safranbolulu turizmciler Fransız iş ortakları ile başlattığı “Safranbolu’da Batuta Yolu” projesi ile Batuta eliyle Safranbolu’yu yeniden dünyaya açmaya hazırlanıyor.
1330’lu yılların başında Alanya’dan Anadolu yolculuğuna başlayan İbnBatuta, Antalya, Göller Bölgesi, Ege ve Bursa üzerinden yolculuğunu Batı Karadeniz’e doğru sürdürmüş. İbnBatuta’nın Anadolu’da izlediği güzergâh günümüzde ciddi bir turizm ve kültür potansiyeli taşırken, bu rotada yer alan ve binlerce yıldır ortak kültürü paylaştığımız Batı Karadeniz destinasyonu da başlı başına bölge turizmi için dinamo görevi görecek bir turizm/kültür rotası ve faaliyeti olarak kullanılabilir.
İbnBatuta’nın sadece “Bir” gün kaldığı Safranbolu için uluslararası paydaşlarla proje yapan Safranbolulu turizmciler, ünlü seyyahın ilçeye geliş ve buradan Kastamonu’ya gidişi yolundaki hem bilinen hem de olası rotalarındaki doğal güzellikleri turizm yürüyüş parkuruna dönüştürmeye hazırlanırken, “40” gün kaldığı Kastamonu’da da benzer bir proje yapıldığında çok uzun soluklu turizm faaliyetlerine kapı aralayacağı açıktır.
Safranbolu’da merkezi Kastamonu’da bulunan Candaroğlu Beyi Süleyman Paşa’nın oğlu tarafından yönetilen kalesinde konuk olan İbnBatuta, burada huzura davet edilip yemek ikram edilmiş ve Kuran tilaveti ile ağırlanmıştır. Kale ve Ali Bey bilgileri dışında Safranbolu hakkında başkaca detayın olmadığı İbnBatuta’nın notlarından uluslararası bir turizm projesi yaratan Safranbolu’yu takdir etmek ve aynı zamanda örnek almak gerekir. 40 gün gibi uzun süre kaldığı, şehrin ekonomisinden tarım kültürüne, saray adetlerinden dini geleneklere ve sosyal yaşantıdan birçok tarihi yapı ve şahsiyete kadar bilgi verdiği Kastamonu’da böylesi bir projenin çok daha geniş katılımlı ve dünyada ses getirir şekilde yapılabileceği de düşünülmesi gerekir.
Benzer şekilde İbnBatuta, Sinop kentinde de görece uzun kalır ve hem kent hem de yine Candaroğulları Beyliği hakkında çok değerli bilgiler verir.
Bir şekilde bu genel bilgiler değerlendirildiğinde İbnBatuta günümüz Batı Karadeniz ama o dönemin Kastamonu merkezli Candaroğulları Beyliği sınırlarında kalan birçok güzide yerleşim için çok değerli bilgiler sunar. Bu bilgileri yaklaşık 700 yıl öncesinden günümüze getirmek hem bir kültür hem de bir turizm projesi ile mümkün görünmektedir. Bu projelendirme de “Batuta’nın Batı Karadeniz’deki (Candar) Adımları” gibi daha kapsayıcı bir başlıkla tüm bölgenin turizm ve kültürünü yansıtacak biçimde yeniden düzenlenebilir. Bu bölgesel proje bir kültür havzasının tamamını ele almak, bir bütün halinde sunmak adına bir fırsat olabilir. Bu noktada KUZKA (Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı) ile BAKKA (Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı) işbirliği yaparak dünyanın tanıdığı İbnBatuta’nın seyahatnamesi ile Batı Karadeniz Bölgesi’nin kültür ve turizmini uluslararası vitrine çıkarmayı başarabilir.