“Tabiat kendisine isyan kabul etmez”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı televizyon programında, afetlere değindi. “Dere yataklarına konut yapmayın” dediğini belirten Erdoğan, “Tabiat kendisine isyan kabul etmez. Tabiat için bir rahmet olan yağmur bozulan denge ile felaket haline dönüşebiliyor… Hatalarımız olmuş olabilir ama bazı şeyler insanoğlunun gücünün üzerinde olan şeylerdir…Meclisin açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik denetim konusunda da gereken adımları atacağız. Sahada yürüttüğümüz cansiperane mücadelenin kendini bilmez birilerinin yalanı ile baltalanmasına, gerçeklerin çarpıtılmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tabiat kendisine isyan kabul etmez. Tabiat için bir rahmet olan yağmur bozulan denge ile felaket haline dönüşebiliyor. Hatalarımız olmuş olabilir ama bazı şeyler insanoğlunun gücünün üzerinde olan şeylerdir” dedi.
Bazı özel televizyon kanallarının ortak yayınında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yaşanan doğal afetlere de değindi.
“DERE YATAKLARINA KONUT YAPMAYIN DEDİM”
Afetler sonrası yapılan çalışmaları anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Dere yatağına konut yapımını belediye başkanlığımdan beri hep aksini söylemişimdir. Sakın ha yapmayın. Dikey mimariye tevessül etmeyin. Bunları söylerken bazı tecrübelerden söyledim. Dere yataklarında debisi yüksek akış olduğu zaman binaların altını alıyor.”
“TABİATTA İLAHİ DENGE OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
“Biz tabiatta ilahi bir denge olduğuna inanıyoruz. Bu denge ne kadar tahrip edilirse doğal felaketlerin yıkıcılığı da o kadar artacaktır. Tabiat kendisine isyan kabul etmez. Kastamonu’da, Rize’de aynı şeyi gördük. Tabiat için bir rahmet olan yağmur bozulan denge ile felaket haline dönüşebiliyor. Hava olaylarının da daha sert yaşanması ve bir bölgede kuraklık, diğer bölgede aşırı yağış görülmesi gibi durumların sebebi elbette iklim değişikliğidir. Almanya’nın batısında yaşanan sel felaketinde 186 kişi hayatını kaybetti. Milyarlarca Euro’luk zarar meydana geldi. Kimse bunları konuşuyor mu? Avusturya, İtalya, İngiltere, Romanya, Bulgaristan, İran’da sel baskınları meydana geldi. Bütün bu seller dünya genelinde çok sayıda can kaybına ve maddi zarara neden oldu. Karşımızda tüm dünya ülkelerini ilgilendiren bir sorun var. Doğal afetlere karşı tedbir almak mümkün. Bunu yüzde 100 başarır mısınız, kimse kendisiyle ve insanlarla alay etmesin. Bu işin çıkış noktası, tabiatla kurulan ilişkide bakış açısını değiştirmektir. Afet bölgelerinde ecdadın yaptığı yapıların çoğunun ayakta olması bize gitmemiz gereken istikameti de gösteriyor. Demek ki, geçmişteki iyi örneklerden, doğru mimariden ve dayanıklı malzemeden faydalanarak yeni bir yapılaşma modeli geliştirmemiz gerekiyor”
“HATALARIMIZ OLABİLİR, BAZI ŞEYLER İNSANOĞLUNUN GÜCÜNÜN ÜZERİNDE”
“Biz elimizden geleni yapacağız. Ama şu doğada ne olur ne olmaz? Rabbim nerede, neyin tasarrufunu nasıl kılar biz bilemeyiz. Birçok meteoroloji haberlerini zamanında alabiliyoruz diyebilirim. Buna karşı tedbirler, bu tedbirler noktasında da bakanlığımızın ve kurumlarımızın ciddi tedbirleri de var. Buna rağmen altından kalkabiliyor musunuz, yeri geliyor kalkamıyoruz. Örneğin Yatağan Termik Santrali, bu santralde bazı ihmaller olsaydı orada büyük bir felaket yaşanabilirdi. Orada biz burası özel sektöre ait, her türlü adımı attık, tedbiri aldık, her türlü çalışmayı yürüttük. Çevredeki vatandaşlarımızın bile destekleri ile santralden oradaki ağaçlardan arındırmayı temin ederek bu santralleri yanmak, patlamak, bütün bunlardan kurtararak oradaki enerji noktasında çalışmalarını durdurmadık. Hatalarımız olmuş olabilir ama bazı şeyler insanoğlunun gücünün üzerinde olan şeylerdir”
“YALAN VE İFTİRA ÇARKI”
“Yalan terörünün Türkiye’de mimarı Bay Kemal’dir. Şu ana kadar bulunduğunuz her yerde, Antalya’da, Muğla’da, İzmir’de belediyeler CHP’de. Karadan bu işlere müdahalelerde nerede itfaiyeleriniz? Hepsinde de biz devlet olarak bu işlere müdahale ettik. Helikopterlerle, uçaklarla müdahale ettik. Kalkıp kimseyi suçlamadık. Bir yerde sel afeti var, sen sel afetinde acaba ne yaptın, bunu ortaya koy. Yok. Biz bütün ekibimle, benim 6 bakanım bu bölgelerde görevli olarak bulundular, hala bölgelerdeler. Sürekli yangında arkadaşlarımız, Allah razı olsun, gece gündüz demeden bölgede kaldılar. Milletvekillerimiz bölgeyi terk etmediler. Antalya, Muğla, İzmir, hepsi. Ayrıca da takviyeler bütün belediyelerden buraya gönderdik. Ben kendim gittim. Aynı şekilde genel başkan yardımcılarım gitti. Bu bizim milli manevi görevimiz. Yalan ve iftira bizim siyasi hayatımızın her aşamasında mücadele ettiğimiz konu oldu. Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmemiz gereken tabi afetlerde bile yalan ve iftira çarkını döndürmekten geri durmuyorlar. Televizyonlara konuşuyorlar, ‘bir tane helikopter görmedim’ diyor helikopter arkasından geçiyor. Bozkurt’taki santral, su depolaması olmayan regülatör tipi bir tesis. Burada da her türlü yalana başvurdular. Boru sisteminin taşkına ve sele sebep olması mümkün değil. Ben bu manada sosyal medyaya olumlu bakmıyorum. Sosyal medya ile mücadelemizi bu yalanlar nedeniyle sürdüreceğiz. Bu yalan ve iftira kampanyasının başında muhalefet milletvekilleri bulunuyor. Tüm vatandaşlarımızı, muhalefetin başını çektiği sosyal medyada terörüne, yalan rüzgarlarına karşı dikkatli olmaya davet ediyorum. Geleneksel medyada denetim görevini yerine getiren kurulumuz var. Meclisin açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik denetim konusunda da gereken adımları atacağız. Sahada yürüttüğümüz cansiperane mücadelenin kendini bilmez birilerinin yalanı ile baltalanmasına, gerçeklerin çarpıtılmasına müsaade etmeyeceğiz.”