Bence hayaller; planlana dökülmemiş arzular, dilekler ve niyetlerdir. Sonuçta dünyanın tüm mucitleri de bir çeşit hayalperest değil mi? Ayrıca hayaller – yine bence – kişilerin yaşama dair en büyük motivasyon özneleridir. Önemli olan zihinde o hayalin gerçekleştiğini kurgulamayı başarmak ve inanmaktır. Geri kalanını beyin bizim yerimize sonuca ulaştırıyor. Önemli olan bu hayalleri beynimize öğretmeyi başarmak ve o yolda çalışmaya devam etmek.Burada sözü “Masalcı Köylü’ye” bırakalım. Bakalım bugün ne anlatacak bize?
Evvel zaman içindeyken futbol oynamaya aşık, çok mu çok yetenekli bir çocukcağız varmış. Bu çocukcağız antrenmanlarda çok çalışır, akranları içinde çok özel bir yetenek sergilermiş. Bunu gören Serpil Hamdi Tüzün adındaki bir hoca bu çocuk yeteneke bir ödev vermiş. Bu ödeve göre bu 11 yaşındaki çocuk her gün bir deftere içinde kendinin olduğu ve golü de kendinin attığı golleri çizecekmiş. Çocuk biraz yaramaz olmasına rağmen bu ödevi pek bir ciddiye almış ve “Gol Defterine” profesyonel olduğunda atacağı golleri çizmiş. Hatta gol sevinçlerini bile çalışırmış bazen. Bu Gol Defterini tam 212 atmayı hayal ettiği golle doldurmuş… Gel zaman git zaman bu çocuk büyümüş ve altyapısından yetiştiği kulübün A takımına kadar çıkmayı başarmış. Sonrasında Ay Yıldızlı formayı da giymiş defalarca. Sadece yetiştiği kulüpte değil başka başka kulüplerde de oynamış ve futbolu bıraktığında tam 109 gol sayısına ulaşmış… Zamanında çizdiği 212 golden tam 32 tanesi attığı 109 golün içinde %100 benzer çıkmış. Hatta dahası da var; kendini sağ kanattan ataklar çizmiş defterine. Bunların ortalaması da defterde %35 gerçekte de %31miş… Daha daha defterde %37, gerçekte de %27 olan ceza sahası ortalaması da çok ilginmiş… Eveeet, deftere attığı hayalleri çizip gerçekte de bunları başaran kim merak ediyorsunuz tabi. O halde artık sizi daha fazla bekletmeden söyleyim. Bu 11 yaşındaki çocuğun adı Sergen Yalçın’mış… Türk Futbol Tarihinin en özel yeteneklerinden biri. Gökten üç elmayı düşürmeden önce masalımızı siz hayal edin inanın kesinlikle başarırsınız diyelim. Ve ekleyelim hayallerinize yeterince şan verirseniz siz eresiniz muradınıza biz de çıkalım kerevetine…
Masalcı Köylü’ye teşekkür edip biz kaldığımız yerden devam edelim. Öncelikle bilinçaltınızı ikna edin hayallerinizin gerçek olduğuna. Bu çok basit, sadece gözlerinizi kapatın ve hayallerinizin gerçekleştiğini canlandırın zihninizde. Amaları, rağmenleri, nasıl olurları bir kenara koyun ve sadece zihninizde gerçekleştirin bunları. Siz kendi zihninizden bir sefer engelleri kaldırıp da hayal ettiniz mi konfor alanınız bir anda genişleyecek. Beyniniz bu konuda size yardımcı olmaya başlayacak. Ona gelen milyonlarca veri içinden sizin inandığınız hayali gerçekleştirmek için önünüze olasılıkları çıkartmaya başlayacak. Basit bir örnek verecek olursam, herhangi bir ürünün turuncusunu satın almaya karar verdiniz. O andan itibaren her tarafınızda turuncu görmeye başlarsınız. Şaşırısınız ne kadar çok turuncu varmış diye. Halbuki o turuncular hep vardı. Siz bilinçaltınıza turuncuya dair mesaj gönderdiğiniz anda, beyniniz sizin için etrafta ne kadar turuncu varsa süzmeye başlıyor.
Beyninize gönderdiğiniz mesajlar er ya da geç kendilerini gerçekleştirirler. Yeter ki siz ilk andan itibaren tüm yüreğinizle inanın, zihninizin önünüze koyduğu engelleri görmezden gelmeye başlayın ve yılmadan hayalleriniz için çalışmaya devam edin.
Herhangi bir konuda çalışmaya başlarken bir dakika kendime izin veririm. Gözlerimi kapatırım ve o işin sonuca ulaştığı anı hayal ederim. Ne yapıyorum, ne giyiyorum, yanımda kimler var vs… Çünkü bana göre“Başarısızlık direkt kişisel seçimdir, başarısız olacağınızı düşünürseniz başarısız olursunuz.”Eğer en başta başarısız olduğunuzu ya da o işin zor olduğuna düşünürseniz. Beyininiz de ona göre sürekli ona sen zaten yapamayacaksın diye bilincinize uğraşmaması için mesaj yollar.Bundan dolayı, benden herhangi bir iş talep edildiğinde, yapmam gerektiğinde işin sadece ne olduğunu anlamaya çalırım. Zorluğunu, engellerini düşünmem. Yaptığım her işe; “Ne kadar zor olabilir ki?”cümlesi ile başlıyorum. İmkansız olabilir? Denemeden bilemeyiz. Yani imkansızı bile denemeden bilemeyeceğinize göre, neden önden peşin hükümlü davranıp daha işe başlamadan pes edesiniz ki… Tüm bunlara rağmen arzu edilen sonuçlara ulaşılamadığı oluyor elbette ama o durumlar bile başarısızlık olmuyor artık çünkü başarmak inancı ile attığınız her adım bir kazanım olarak cebinizde kalıyor. Yine kendimce bir motivasyon cümlemi sizinle paylaşayım; “Sen yıldızlara ulaşmayı hedefle, hiç değilse atmosferi geçersin” yani asla aman atmosferi geçsem demeyin stratosfere bile ulaşamayabilirsiniz. O halde bugünün hayalini yarına bırakmayın dostlar. Henüz onları denemediniz. Bir an önce onları zihninizde canlandırın, bilinçaltınıza öğretin.Sonrasını beyniniz, çabalarınız ve sabrınız yoluna koyar.
Şimdilik sağlıcakla kalın.
Aklımdaki Söz :Nefes aldığım sürece hayal ediyorum. (Cicero)
Okuduğum Kitap :Veba Geceleri (yazan. Orhan Pamuk)
Tavsiye Filmim :Coach Carter (yön. Thomas Carter)
Dinlediğim Müzik :Uykusuz Her Gece(sanatçı. Teoman)
ZEKİ GÜRDAL KARAOĞLU