Osmanlı’nın son dönem öne çıkan bürokratlarından biri olan “Eğinli Said Paşa” 1878-1879 yıllarında 8 ay süre ile “Kastamonu Valisi” olarak görev yaptı, ilimizdeki izlenimlerinin de yer aldığı anılarını kaleme aldı, Vali Paşa’nın “hatıratı” Kastamonu tarihine ışık tutuyor…
Acısıyla tatlısıyla.
(Paşa’nın izine şehrimizdeki Mevlevi şeyhi ile olan “sürtüşmesi” mevzusu üzerine düştüm, Kastamonu üzerinden Osmanlı’ya dair dönemin yekun “siyasi” fotoğrafını görmek olası çıktı…
Kastamonu evvel vakit öyle bir istasyon ki, kimi gönüllü kimi zorunluluktan ekseriyetle önemli şahsiyetler gelmiş geçmiş, “Eğinli Said Paşa” da o katardan.)
Aslen Eğinli bir aileden gelen “Es-seyyid Mehmed Said Paşa” 1830’da babasının görevi nedeniyle İzmit’te doğdu, dönemin askeri mühendislik okulundan yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu, eğitimini İskoçya’nın Edinburg Üniversitesi’nde tamamladı, devlet görevi kapsamında İngiltere’de önemli görevlerde bulundu, yurda “miralay” olarak döndü, Abdülhamit’in “mabeyin feriki” olacak kadar saraya yakınlaştı, “Bahriye Nazırı” oldu, “Osmanlı-Rus Savaşı”, “Kıbrıs’ın İngiltere’ye bırakılması”, “Ali Suavi” mevzuları dolayısıyla padişah ile arası açıldı, İstanbul’dan sürülürcesine “Ankara Valisi” yapıldı, sağlık sorunları nedeniyle “Kastamonu Valisi” olarak atandı bilahare…
Dönemin önemli şahsiyetlerinden biri olduğunu anlamak için yukarıdaki kısa bilgi yeterli sanırım.
(www.isam.org.tr sayfalarındaki Davut Erkan ve Kemal Beydilli’nin makalelerinde, TDV İslam Ansiklopedisi’nde, Turhan Karadere’nin www.kastamonur.com.tr sayfasındaki yazısında külliyatlı bilgi var…
Ayrıntıya girmenizi öneririm.)
Paşa’nın hatıralarını kaleme aldığı eserin birinci ve ikinci cildinin Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi’nde yer aldığı ifade ediliyor, “Sultan 2. Abdülhamid’in Sadrazamı Küçük Mehmed Said Paşa’nın Hatıratı” ise kitap olarak yayımda…
Hatıratın ikinci cildinde Kastamonu yılları yer alıyor; “nüfus, orman, sosyal yaşantı, coğrafya, mimari”.
İlginç notlar var…
Devrekani ilçemizin Sipahi köyünde bir süredir “krom” madeni çıkarılıyor, yakın zamanda ciddi tesisler kurdu özel bir madencilik şirketi, bir buçuk asır öncesinde aynı bölgede krom çıkarıldığını görmek şaşırtıcı (değil aslında).
1878 yılında Vali Eğinli Said Paşa Sipahi köyüne gidiyor ve o yıllarda krom madeni çıkaran İngiliz şirketin çalışmalarını inceliyor hatta gördüklerine ilişkin bir yazı kaleme alıyor…
Osmanlı, yabancılara toprak satın alma iznini 1867’de verdi, 1869 yılında çıkardığı “maden nizamnamesi” ile de yabancılara doğrudan maden ihalelerine girme hakkı verdi, İngilizler başta olmak üzere yedi düvel Anadolu’nun altını üstünü getirdi, Anadolu’da yabancıların açtıkları ilk maden ocaklarından biri Devrekani/Sipahi olsa gerek.
Kastamonu’nun İngiliz hükümeti ile ilişkisinin sadece krom madeni çıkaran İngiliz şirket ile sınırlı olmadığı anlaşılıyor Vali Paşa’nın anılarından…
Dönemin önemli bir ticaret merkezi olmasından dolayı olsa gerek Kastamonu İngilizlerin dikkatini çeker, dönemin İstanbul Büyükelçisi Henry Layard Kastamonu’ya ilişkin “ıslahat raporu” hazırlar ve padişaha sunar, raporun hayata geçirilmesine yönelik Layard ile görüşen Vali Eğinli Sait Paşa da görüşlerini İstanbul’a aktarır ancak sonuç çıkmaz.
Britanya Krallığı’nın “gözbebeği” Kastamonu…
Ne hikmetse!
(Büyükelçi Henry Layard, aslına bakarsanız “arkeolog, sanat tarihçi, çivi yazısı uzmanı, koleksiyoncu, yazar”, kazıları ve kitapları var, ünlü bir isim bilim dünyasında da…
Farklı dönemlerde Osmanlı’da Britanya Krallığı’nın büyükelçiliği görevinde bulunuyor.)
8 ay sonunda Halep’e tayini çıkan Vali Eğinli Said Paşa’nın Kastamonu izlenimlerinin bir kısmı son derece “eleştirel”…
Hem de “zehir zemberek”.
Ancak “övgü” dolu bir ifadesi var ki altını çizmekte fayda var…
“Memâlik-i şâhânenin İsviçresi makamındadır”.
(Bazı kaynaklarda Paşa’nın adının önüne “Lord”, “İngiliz” kelimelerinin eklendiğini görüyoruz…
Ailesi bu tür isimlendirmeye son derece karşı.)
MUSTAFA AFACAN