Türkiye’nin en tanınan sahaflarından Sahaf Müteferrika’nın sahibi, Cideli hemşerimiz Lütfü Seymen (Sakallı Lütfü),elinde bulundurmasında yasal anlamda bir sakınca bulunmadığını belirttiği Osmanlı döneminden kalma mahkeme evraklarınapolis tarafından el konulmasına ve olayın tarihi eser kaçakçılığı gibi lanse edilmesine tepki gösterdi.
Seymen, sosyal medya hesabından gözaltına alınmadığını belirtti ve “45 yıldır eski kitap ve evrak satan biri olarak ilk kez karşılaştığım bu durumu saçma bulmaktayım. SEKA’da eriyip hamur olacak tarih malzemesini kurtarmanın bedelinin bu yolla ödeneceği hiç aklıma gelmemişti” dedi, aklanacağına olan inancının tam olduğunu söyledi.
Geçen hafta sona ajanslara düşen ve bizim de kullandığımız “tarihi eser kaçakçılığı iddiası” ile ilgili haberin,Türkiye’nin en tanınan sahaflarından, Sahaf Müteferrika’nın sahibi Lütfü Seymen’le (Sakallı Lütfü) ilgili olduğu ortaya çıktı.
Seymen, yasadışı bir yanı bulunmadığını belirttiği belgelere el konulmasına ve olayın tarihi eser kaçakçılığı gibi lanse edilmesine büyük tepki gösterdi.
Lütfü Seymen, olayla ilgili olarak sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Gözaltına alınmadım. tanıdığım biri tarafından CİMER’e yapılan ihbar sonucunda 25-30 yıldır bende bulunan ve Cide tarih çalışmalarına katkıda bulunur düşüncesiyle muhafaza ettiğim evraklara (mahkeme kayıtları ve hüccet) gelen polisler tarafından el konulmuştur. Bu konuda karakolda ifade verdim. Kaldı ki bu tür evrakların geçmişte çeşitli müzayedelerde satıldığı bilinmektedir. 45 yıldır eski kitap ve evrak satan biri olarak ilk kez karşılaştığım bu durumu saçma bulmaktayım. SEKA’da eriyip hamur olacak tarih malzemesini kurtarmanın bedelinin bu yolla ödeneceği hiç aklıma gelmemişti. Ben ulaşılamaz bir yerde değilim” dedi.
Sözü edilen belgelerin, aslında kendi memleketi olan Kastamonu’nun Cide ilçesine ait Osmanlı devletinden kalan, sakladığı ve arşivlediği belgeler olduğunu anlatan Lütfü Seymen, soruşturmanın savcılığa, oradan da mahkemeye intikal etmesini beklemek zorunda olduğunu, ancak aklanacağına inancının tam olduğunu defalarca vurguladıktan sonra, bu “işi” tertipleyenlerin peşini bırakmayacağını ve hepsine dava açacağını da ekledi.